Denizlerde yaşam SOS veriyor

Abone ol

Denizlerdeki oksijensiz ‘ölü bölge’ler, balıkların ve diğer canlıların yaşamını tehlikeye sokuyor.

NTV-MSNBC'nin haberine göre, Birleşmiş Milletler Çevre Programı raporuna göre, dünya denizlerinde “ölü bölge” denilen oksijensiz alanların sayısı 150’ye çıktı. Denizlerdeki oksijensiz ‘ölü bölge’ler, balıkların ve diğer canlıların yaşamını tehlikeye sokuyor. Denizlerdike ölü bölgeler, kanalizasyon, olomobillerden çıkan egsoz gazı, tarım ilaçları ve çevre kirliğinin neden olduğu azotun aşırıya kaçmasından kaynaklanıyor. Uzmanlar, havada biriken azotun gökyüzünden aşağı denizlere aktığını ve planktonların (balıkların yediği en ufak bitki ve hayvan türleri) artmasına neden olduğunu dile getiriyorlar. Oksijen yiyen planktonların sayısının artması da, uzun vadede denizlerdeki oksijenin azalmasına yol açıyor.Balıklar oksijenin azaldığı bölgelerden, normal düzeylerde oksijenin bulunduğu bölgelere yüzebilirlerken, tabanda yaşayan ve hızlı hareket edemeyen midye, ıstakoz, yengeç gibi canlılar oksijenin bittiği bölgelerden kaçamıyorlar. DEVASA DOĞA TAHRİBATI Birleşmiş Milletler Çevre Programı direktörü Klaus Toepfer durumu “insanoğlu kanalizasyonları denize dökerek, otomobilleri gereksiz yere çalıştırarak, tarım ilaçlarını gereksiz yere kullanarak, küresel çapta devasa bir doğa tahribatı yaptığı” belirtti. Araştırmaya göre belirlenen toplam 150 ölü bölgenin 146’sının Avrupa ve ABD’nin Atlantik kışıyarında bulunduğunun altını çizen Toepfer, bu bölgelerin 1 ila 117 kilometre kare arasında değişen genişliğe sahip olduğunu ve acil tedbir alınmaz ise yakın gelecekte bu sayının artacağı konusunda uyarılarda bulundu. KARADENİZ DE ÖLÜ BÖLGE Dünyanın bilinen en eski ölü bölgeleri Amerika’da Chesapeake Körfezi, Avrupa’da Baltik Denizi, İskandinavya’da Kattegat Boğazı, kuzey Adriyatik Denizi ve Karadeniz olarak biliniyordu. Bu tarihi ölü bölgelere daha sonra, Amerika kıtasının tüm tarım atıklarının Mississipi Nehri üzerinden aktığı Meksika Körfezi eklendi. Ölü bölgelerden Güney Amerika, Çin, Japonya, güneydoğu Avusturalya ve Yeni Zelanda’da da rastlandı. YAPILMASI GEREKENLER Güney Kore’nin Jeju kentinde toplanan Küresel Çevre Forumu’nda buluşan bilim adamları alınması gereken önlemleri şöyle sıraladılar. Ren Nehri boyunca yaşayan Avrupalılar azot düzeylerini düşürmek mecburiyetindeler, zira Ren Nehri’ne bulaşan atıklar Kuzey Denizi’ne akarak pislenmesine neden oluyor. Tüm dünya çapında yeni ormanların kurulması azot düzeylerinin genel olarak düşürülmesi için elzemsayılıyor. Ormanlar gökyüzündeki azotu emerek yoğunluğunu düşürüyor. ENDÜSTRİYİ DİZGİNLEYİN Otomobil üreticilerinin azot emisyonunu minimuma indirecek şekilde gerekli tasarım değişiklerini yapmaları gerekiyor. Gelecek yıllarda otomobil kullanımının artacağı ve egsoz gazlarından kaynaklanan kirlenmenin her yıl daha da tehlikeli boşutlara varacağı biliniyor. Fosil yakıtların yakılması dayalı enerjinin yerine alternatif enerji kaynaklarının denenmesi ve geliştirilmesi gelecek kuşaklar için büyük önem taşıyor. Kanalizasyon ve fabrika atıklarının kıyılara ve ırmaklara akıtılmasının durdurulması gerekiyor. KÜRESEL ISINMA FAKTÖRÜ Raporun dikkat çektiği bir diğer husus da küresel ısınmanın denizlerde ölü bölge oluşumunu tetiklediği gerçeği. İnsanoğlu, atmosferin ısınmasına yol açan karbon diyoksit emisyonunu ikiye katlarsa, bu yağmur rejimini küresel olarak değiştirebilir. Nehirlerdeki oksijen kaybı artabilir. Isınmaya paralel olarak yükselen sıcaklıklarla birlikte oksijen değerleri daha hızlı düşebilir. Bilim adamları 4 derecelik bir ısı yükselmesinin yüzde 30 ile 60 civarında bir oksijen kaybı yaratacağını tahmin ediyorlar.

Günün Önemli Haberleri