Deniz Sekiden mektup var!
Abone olUyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklu bulunan Deniz Seki içeriden mektup yazdı. Seki "hayatı seven günah keçisiyim" diyor.
Başkalarına uyuşturucu temin ettiği iddiasıyla üç aydır
İstanbul Bakırköy Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan şarkıcı Deniz
Seki, cezaevinden ilk mektubunu Meclis İnsan Haklarını İnceleme
Komisyonu’na yazdı. Dört sayfalık mektubunda, kendisine verdiği
zarardan pişmanlık duyduğunu belirten Seki, tahliyesi için yardım
istedi.
DENİZ SEKİ BÖYLE TUTUKLANDI
Uyuşturucu temin ettiği suçlamasıyla tutuklanan Deniz
Seki, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Zafer Üskül’e bir
mektup yazdı. Seki, dört sayfalık mektubunda cezaevinde geçirdiği
üç ayı ve duygularını özetle şöyle anlattı:
TEK SUÇUM HERKESİ KENDİM GİBİ GÖRÜŞÜM
“Bu rol-model teşkil eden çok zor mesleğimi aşkla yapan bir
duygu insanıyım. Tek suçum çok iyi niyetli oluşum, herkesi
kendim gibi görüşüm. Kalbimi hiç kirletmeden hâlâ o küçük
kız çocuğunu da içinde yaşatan kocaman, olgun, ama çok duygusal bir
insanım, müzisyenim ben. Yaklaşık üç aydır tutuklu bulunmaktayım.
Hayat enerjimi hiç kaybetmeden, insanların diri diri
gömüldüğü bu hapishanede yine de gül gibi gülmeye
çalışarak, yapraklarımı koparsalar da gülmekten
vazgeçmeyerek, yine solup gamlanmayarak, bir dikende niye gama
düşeyim dercesine kendi kendimi telkin ederek geçirdim bu üç
ayı.”
HAYATI SEVEN BİR GÜNAH KEÇİSİYİM
“Zaten ben gülmeyi bu diken yüzünden buldum diye de başıma gelen bu
belayı daha büyük belaları defetmek ve daha büyük ziyanları men
etmek için Allah’ın bir lütfudur diye konuştum kendimle geceler
boyu. Lakin, ben kendime verdiğim zarardan ötürü pişmanlık duyan,
bunu kabul eden, hiç kimseye en ufak bir kötülüğü bulunmamış ve
bulunamayacak kadar da insan seven, hayatı seven bir günah
keçisiyim.”
YANGINDAN KAÇIRIR GİBİ İÇERİ TIKTILAR
MAHKEMEM 1 EKİM'DE
“Sevgi ile beslenerek üretiyorum ve kazanıyorum hayatımı. Hiçbir
gerçek belgeye dayandırılmadan tarafıma yapılan suçlamalar zinciri
ailem ve sevenlerim karşısında gururumu, onurumu zedeledi. Kaçma ve
delil karartma gibi bir şüphem olmadığından gözaltına alındıktan
sonra verdiğim ifademle kendimi kanıtlayabildim ve serbest
bırakıldım. Sonra nedenini bilmediğim bir şekilde yangından
beni kaçırırcasına içeri tıktıkları şu an hâlâ tutuklu, mahkemesi 1
Ekim’de olan günah keçisi o kadınım ben.
ŞARKI SÖYLEMEYİ ÖZLEDİM
Şarkı söylemeyi özledim Burada bir sanatçı olarak asalak bir
şekilde ve burada kalmayı hak edecek bir suç işlememişken her günün
tekrarı olan bu günde size içimden bunları yazmak geldi. Bana ışık
olmanızı diliyorum.
BANA YARGISIZ İNFAZ YAPILIYOR
Şarkılarımı söylemeyi çok özlediğimi, çalışmak zorunda olduğumu
anlatabileceğim bir mercii olduğunuzu da biliyorum. Şimdi
ne olur cevap verin. Hangi vicdan sevenlerim, ailem ve Türk halkı
önünde bana yargısız infaz yapabilir? Hangi vicdan
Tanrı’nın bana verdiği bu özel yeteneğimin körelmesine sebep
olabilir? Hangi vicdan üreterek sağladığım kazanç kapılarının
kapanmasına göz yumabilir?
Sizlerin bu gerçekleri göz ardı etmeyeceğinize inanıyorum ve
yapılan bunca haksızlığa dur diyeceğinizi, göz yummayacağınızı
düşünüyorum. Suçsuzum, bunu da gayet iyi biliyorum.”