Deniz salyasıyla gelebilecek büyük tehlike uzman isim uyardı felç bile geçirebilirsiniz
Abone olMARMARA Denizi'nde deniz salyası olarak bilinen müsilaj yaygın olarak görülmeye devam ederken, Doç. Dr. Muharrem Balcı'dan korkutan açıklama geldi. Salya ile birlikte zehirli organizma gruplarının ortaya çıkakacağını belirten balcı, "Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz" dedi.
Marmara Denizi'nde sık sık ortaya çıkan deniz salyası olarak
bilinen müsilaj, deniz yüzeyini kaplayarak hem deniz canlılarının
hem de vatandaşların hayatını olumsuz etkiliyor. Her geçen gün
etkisini artıran deniz salyası, tedirgin ediyor.
Deniz salyasının bu şekilde artışının insan sağlığı üzerinde de etkili olacağını belirten İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Muharrem Balcı, "Deniz salyası, deniz ortamında oluşan mikroorganizmaların aşırı artış göstererek ortama salgıladıkları organik bileşikler sonucunda oluşuyor. Bu organik bileşikler suyla temas ettiklerinde şişiyor, gözle görünür hale geliyor ve deniz salyası oluşuyor. Deniz salyasının oluşması için bazı özel koşullara ihtiyaç vardır. Bu özel koşullar için yüksek derece de azot ve fosfat girdisi ve su sıcaklığına ihtiyaç vardır" diye konuştu.
"Yetkililerin bir an önce bu kirlilik kaynaklarının tespit edip etmesi lazım"
Deniz salyasının son zamanlarda artış göstermesinin nedeninin
deniz kirliliği olduğunu kaydeden Doç. Dr. Balcı, "Son zamanlarda
artış gösteren deniz salyası süreci yaklaşık 20 yıllık bir süreyi
kapsar. Deniz salyası küresel ısınmanın bir sonucudur. Normalde
deniz salyası mevsimsel olarak belli bir oranda artar. Hatta bu iyi
bir şeydir. Ancak şu an geldiğimiz noktada insan etkisi ile
birlikte koşullar bozulduğu için deniz salyasında artış yaşanıyor.
Bu artış ile birlikte devreye bakteriler de giriyor ve sonuçta
deniz salyası oluşuyor. Son zamanlarda bu kadar artış göstermesinin
nedenlerinden biri denizlerimizin çok kirli olması. Yetkililerin
bir an önce bu kirlilik kaynaklarının tespit edip etmesi lazım.
Bizler bu kirlilik kaynaklarını bilinenler ve bilinmeyenler olarak
ikiye ayırıyoruz. Derin deşarjla, sanayi atıkları, evsel atıklar
bir de üzerine küresel ısınmanın etkilisiyle deniz suyu
sıcaklığındaki artış eklenince deniz salyası aşırı artış göstermeye
başlıyor. Deniz salyasını öyle pat diye çözemeyiz. Öncelikle
yetkililer tarafından bu kirlilik kaynakları belirlenmeli. Atıksu
arıtma tesisleri gözden geçirilmeli. Özellikle sanayi bölgelerinin
atık su tesisleri ne kadar çalışıyor bunlar bilmemiz gerekir"
şeklinde konuştu.
"Deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır"
Deniz salyasının aynı sıklıkla görülmeye devam edilmesi halinde yaşanacakları da anlatan Doç. Dr. Balcı, şunları söyledi:
"Deniz salyası için ilk beklenen durum deniz dibine çökmesidir. Deniz salyası deniz tabanına çöktükten sonra denizde bulunan tüm canlı yaşamına son vermektedir. Oksijenin olmadığı ortamda büyük oranda dip ölümleri olmaktadır. Aynı zamanda deniz salyası balıkların solungaçlarını tıkayarak, boğulmalara neden olur. Ancak bu gidişle küresel ısınmanın etkisi daha da arttığı için deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır. Bu mikroorganizmalar oldukça zehirlidir. Bu zehirli maddeler bazı balıkları daha çok bazı balıkları daha az etkiler. Mesela midye zehirli maddelerden daha az etkilenir. Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz. Bu zehirli maddelerin birçoğu ısı ile bozulmamaktadır. Bir midyeyi ne kadar pişirirseniz pişirin eğer midyeyi hasat edilen yerlerde zehirli maddeler varsa zehir ile karşı karşıya kalabilirsiniz."