BM Gıda ve Tarım Örgütünün (FAO) kuruluşu olan Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonunca (GFCM) yürütülen "BlackSea4Fish Projesi" kapsamında Türkiye, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan ve Gürcistan'dan gelen uzmanların katılımıyla deniz salyangozu stoklarının belirlenmesinde tüm ülkelerin kullanacağı ortak bir yöntemi belirlemek için Yomra İlçe Limanı'ndan denize açılarak bir araştırma yürütüldü.SUMAE Tarım Ekonomisi Bölüm Başkanı Dr. Murat Dağtekin, deniz salyangozunun Karadeniz ekosistemine 1940 yılından sonra geldiğini ve 1980 yılından sonra avlanılmasına başlandığını söyledi. Dağtekin, günümüzde deniz salyangozunun ticari değerinin çok yüksek olduğuna işaret ederek, "Denizde ne kadar miktarda deniz salyangozu olduğunu araştırmak amacıyla çalışmalar başlatıldı. Son yıllarda yaptığımız araştırmalar sonucunda deniz salyangozunun Türkiye ekonomisine yaklaşık 15 milyon dolar civarında katkısı olduğunu düşünüyoruz." dedi."Eğitimler kapsamında ilk deneme seferimize çıkacağız. Burada Türkiye, Ukrayna, Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan'dan uzmanlarımız var. Özellikle son yıllarda deniz salyangozu Romanya'da çok büyük miktarda avlanmaya başlandı. O anlamda önem taşıyor. Deniz salyangozu, Japonya ve Uzak Doğu ülkelerine pazarlanıyor."Dağtekin, şimdiye kadar her ülkenin kendine özgü metotlarla çalışma yaptığına işaret ederek ederek, "Eğitimlerde artık her ülkenin tek bir metotla deniz salyangozu avlamasını amaçlıyoruz. Farklı metotlar uyguladığımız zaman çıkan sonuçları diğer ülkelerle karşılaştırma yapmamız mümkün olmuyor. Burada herkes aynı yöntemi uygulayacak ve dolayısıyla elde edeceği sonuçları daha iyi karşılaştırma fırsatımız olacak." diye konuştu.SUMAE ev sahipliğindeki eğitim ve metot birliği çalışmalarının 26 Temmuz'a kadar devam edeceği öğrenildi.Ülke ekonomisine katkısı olmakla birlikte deniz salyangozunun Avustralya’nın Wollongong Üniversitesinde görevli bilim insanlarının yaptığı araştırmada, ülkenin doğu kıyılarında yaşayan beyaz kabuklu deniz salyangozunda bulunan moleküllerin, kemoterapiye dirençli kanser hücreleriyle savaştığını belirlenmişti. Buna göre, deniz salyangozu moleküllerin meme, prostat ve bağırsak kanserleriyle mücadelede etkili olabileceğini düşünüyor.Deniz salyangozu, tuzlusuda yaşayan karından bacaklılardan yumuşakçaların ortak adı. Bu ad tatlısularda ve karada yaşayan salyangozların dışında denizde yaşayan ve kabukları olanları kapsıyor. Denizkulağı gibi birçok türü insan besini olarak tüketiliyor. Tropikal deniz salyangozlarının, Cyprea gibi Hint Okyanusu’na dağılmış birçok tropik örneği bulunuyor.Sinirbilim uzmanlarının yaptığı bir araştırmada, koni biçimli deniz salyangozlarının ürettiği zehrin, insan sinir hücrelerine kalsiyum geçişini engellediği ve bu nedenle ağrı ve acı hissini durdurduğu belirlenmiş.Zehrin kanser ve AIDS hastalarında ağrı kesici olarak kullanılabileceğinin belirlendiği araştırmada, ayrıca kalp ve damar rahatsızlıkları, Alzheimer, Parkinson, şizofreni, depresyon ve epilepsi gibi sinir ve kas sistemi ile ilişkili hastalıkların tedavisinde birtakım olumlu sonuçlar verdiği tespit edilmiş.