Deniz kirliliğine karşı yasal önlem
Abone olCumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, deniz çevresinin petrol ve diğer maddelerle kirlenmesinde acil müdahale ve zararların tazminini öngören kanunu onayladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, 12
sayılı ''Deniz Çevresinin Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle
Kirlenmesinde Acil Durumlarda Müdahale ve Zararların Tazmini
Esaslarına Dair Kanun'' yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderildi.
Kanun, acil durumlarda gemilerden ve kıyı tesislerindeki
faaliyetlerden kaynaklanan kirlenme tehlikesini ortadan kaldırmak
veya kirlenmeyi azaltmak, sınırlamak ve gidermek üzere uygulanacak
müdahale ve hazırlıklı olma esaslarını düzenliyor. Ayrıca, olay
sonucu ortaya çıkan zararların tespit ve tazmini, uluslararası
yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin düzenlemelerle ilgili
kurum ve kuruluşlarla gemi ve tesislerin yetki, görev ve
sorumlulukları kanunda yer alıyor. Kanun, 500 groston ve daha büyük
petrol ve diğer zararlı maddeleri taşıyan gemiler ile diğer zararlı
maddelerle kirlenmeye neden olabilecek faaliyetlerde bulunan kıyı
tesislerinin sorumlu taraflarını, bakanlıkların, kamu kurum ve
kuruluşlarının yetki, görev ve sorumluluklarını kapsıyor. Savaş
gemileri ile bir devlete ait veya devlet tarafından ticari
faaliyetler dışında işletilen gemiler, düzenleme kapsamı dışında
tutuluyor. 3'LÜ YAPILANMA... Deniz çevresinin petrol ve diğer
zararlı maddelerle kirlenmesinde acil müdahaleyi yapmak üzere yeni
bir yapılanma öngören kanun ile genel koordinasyon, ulusal acil
müdahale planının hazırlanması ve zararların tespiti ve kirlenen
alanların rehabilitasyonuna ilişkin yetki, görev ve sorumluluk,
Çevre ve Orman Bakanlığı'na bırakılıyor. Denizcilik Müsteşarlığı,
deniz araçlarından kaynaklanan kirliliğin önlenmesi konusundaki
eylem ve işlemleri yerine getirmekle yükümlü kılınırken, kolluk
görevlerine ilişkin işlemler de Sahil Güvenlik Komutanlığı'na
veriliyor. Kanun uyarınca, seyir, can, mal ve çevre emniyeti ile
ilgili standartlara uyduğunu ispat edemeyen veya uymadığına ilişkin
açık belirti bulunan petrol veya zararlı maddeleri taşıyan
gemilerin, Türkiye sularına girmesine izin verilmeyecek. Türk
sularına girmiş olan yabancı bandıralı gemiler, derhal buralardan
çıkarılacak veya şartları tamamlaması için en fazla 30 gün süre
verilecek. Bu sürenin sonunda şartları tamamlayamayan gemiler Türk
sularından çıkarılacak. Türk Bayrağı taşıyan gemiler ise şartları
tamamlayıncaya kadar bağlı tutulacak ve taşıdığı tehlikeli yükten
arındırılacak. Kanunun kapsamına giren gemiler, Türk iç sularına
veya iç sular dışındaki bir demir yeri veya liman tesislerine
uğramak amacı ile Türk karasularına girmeden 48 saat önce acil
müdahale birimine, gemi ve taşıdığı yükle ilgili bilgileri vermekle
yükümlü tutuluyor. Bu zorunluluğa uymayan gemiler, Türk sularına
giremeyecek. Kıyı tesislerinin, muhtemel kirliliğe müdahale etmek
üzere bulundurmak zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlar
ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenecek. Bulundurmak
zorunda oldukları personel, malzeme ve ekipmanlar tamamlanıncaya
kadar, yeni kurulacak kıyı tesislerinin faaliyetlerine izin
verilmeyecek. Mevcut tesisler ise yönetmelikle belirlenecek süre
içinde eksikliklerini tamamlayacak. Kanun kapsamına giren gemi ve
kıyı tesislerinin sorumlu tarafları, uygulama alanlarında gemi ve
kıyı tesislerinden kaynaklanan olay sonucu ortaya çıkan kirlenmenin
veya kirlenme tehlikesinin neden olduğu her türlü zararı tazmin
edecek. MALİ SORUMLULUK GARANTİLERİ... Kanuna göre, uygulama
alanlarına girmek isteyen petrol veya diğer zararlı maddeleri
taşıyan gemiler, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler
uyarınca kendilerinden istenen mali sorumluluk belgelerine sahip
olmak ve bunları ilgili makamlara bildirmek zorunda olacak. Mali
sorumluluk garantilerine sahip olmadıkları belirlenen gemilerin,
Türk sularına girmesine izin verilmeyecek, girenler derhal
çıkarılacak. Kıyı tesisleri de olası zararlara karşı mali
sorumluluk sigortası yaptıracak. Sigorta yaptırma zorunluluğuna
uymayan kıyı tesislerinin faaliyetine izin verilmeyecek. Zorunlu
mali sorumluluk sigortası, Hazine Müsteşarlığı'nca belirlenen
sigorta şirketleri tarafından ya da bu şirketlerin kendi aralarında
kuracakları bir havuz tarafından yapılacak. Bakanlık, Hazine
Müsteşarlığı'nın uygun görüşünü almak kaydıyla, kıyı tesislerinin
mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğunu, bu sigortaya
ilişkin genel şartlar ile tarife ve talimatların yürürlüğe
girmesinden itibaren en çok bir yıl erteleyebilecek. Herhangi bir
Türk limanına gitmek üzere Türkiye'nin karasularına girmek isteyen
ve bu Kanuna göre mali sorumluluk garantileri bulundurmakla yükümlü
gemilere ilişkin belgelerinin sureti, gidecekleri liman
başkanlıklarına, Türk karasularına girişten önce ulaştırılacak.
Türk boğazlarından uğraksız geçiş amacıyla Türkiye'nin karasularına
girmek isteyen gemiler için bildirim yükümlülükleri, Türk Boğazları
Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü ile belirlenecek. Bakanlık, bir olay
sonucu meydana gelen kirlenmenin türü, kapsamı, miktarı, yayılma
yönü ve hızı, muhtemel sonuçları ve bertaraf yöntemleri konusunda
gerekli çalışmaları yapacak veya yaptıracak ve ilgili acil müdahale
birimine bildirecek. Olay sonucunda ortaya çıkan kirlenmeye ve
kirlenme tehlikesine müdahaleyi ise Çevre Müsteşarlığı yapacak.
Bakanlık, kirlilikten etkilenen alanların tespiti ve
rehabilitasyonu çalışmaları ile kirliliğin insan sağlığı, bitki ve
hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel değerler üzerine uzun dönemli
etkilerinin belirlenmesi amacıyla izleme programları yürütecek.
Tehlike altındaki bir geminin, talebi halinde güvenli deniz
alanlarına kabulüne Müsteşarlık karar verecek. Müsteşarlık,
kirliliğe neden olacağı veya böyle bir risk oluşturacağı yönünde
ciddi şüpheler uyandıran gemilerin denetimini de yapacak veya
yaptıracak. Kirliliğe neden olan bir olay meydana geldikten sonra
acil müdahale planlarının uygulanması için gereksinim duyulacak
hizmet, araç, gereç ve malzeme alımları, Kamu İhale Kanunu
hükümlerine tabi olmayacak.