Deniz Fenerinden savcıya çağrı
Abone olDeniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Almanya'nın başvurusu sonucu savcılığın inceleme başlattığı haberleri üzerine açık çağrıda bulundu.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, İşçi
Partisi'nin Almanya'da süren Deniz Feneri Derneği davası nedeniyle
Alman makamlarınca hazırlanan iddianamenin Türkiye'de de
araştırılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı
başvurusu üzerine savcılığın inceleme başlattığına yönelik
haberlerle ilgili, ''Lüzum görülmüşse eğer bu konuda savcılıklar da
soruşturma yaparlar. Biz hazırız. Biz her şeyimizle kendimize
güveniyoruz'' dedi.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Yılmaz, MÜSİAD Antalya
Şubesi'nin maddi yardımıyla vatandaşlara verilen verilen iftar
yemeğine katıldı.
Yemeğin ardından gazetecilerin, İP'nin Almanya'da süren Deniz
Feneri e.V ile ilgili ortaya çıkan iddiaların Türkiye'de de
araştırılması istemiyle yaptığı suç duyurusu ile Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın bu konuda inceleme başlattığına yönelik haberlerin
hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
''Dernekler mevzuatı bellidir. Dernekleri Türkiye'de İçişleri
Bakanlığı'na bağlı Dernekler Dairesi Başkanlığı ve illerde de il
müdürlükleri denetler. Lüzum görülmüşse eğer bu konuda savcılıklar
da soruşturma yaparlar. Biz hazırız. Biz her şeyimizle kendimize
güveniyoruz. Buyursun kim gelmek istiyorsa kapımız sonuna kadar
açık. Buna da son derece saygı duyuyoruz. Bizim özellikle üzerinde
durduğumuz şey denetimdir. Çünkü yardım, netameli, vebali olan bir
iş. İnsanların, bağışçının en rencide olacağı olay bunun suiistimal
edilmesidir. Bunu kim yaparsa yapsın, mutlaka cezasını da görmeli.
Biz bu inançla yapıyoruz bunu.''
-''YANLIŞ YAPAN CEZASINI ÇEKMELİ''-
Yurt dışındaki yardım faaliyetlerini, resmi denetim görevlisi
nezaretinde yapmayı ilk kez kendilerinin başlattığını ve Deniz
Feneri Derneği'nin yurt dışında yapılan her yardımın denetçi
nezaretinde gerçekleştiğini vurgulayan Yılmaz, ''Bu resmi görevli
bir denetçi olmalı. Bu çok fazla adet değildi, ilk Deniz Feneri ile
başladı. Yardımlarımızda denetçiler geldiler, raporlarını
sundular'' dedi.
Denetim mekanizmasının çok iyi çalışmasından memnuniyet duyduğunu
dile getiren Yılmaz, ''Sivil toplum örgütlerinin önü açılmalı ama
bunları bir üst kurum olan devlet denetlemeli. Kuruluşlar herhangi
bir yanlış yaparsa cezasını çekmeli'' diye konuştu.
Yılmaz, bir soru üzerine, Almanya'daki Deniz Feneri Derneği e.V ile
ilgili iddiaların 1,5 yıldır devam ettiğini hatırlatan Yılmaz, dava
sürecinde kendi dernekleri hakkında bazı yayın organları tarafından
asılsız haberler üretildiğini söyledi. Yılmaz, şöyle konuştu:
''Gazetecilerin tabiriyle bu iş köpürtüldü. Bu dönemde özellikle
belirli bir medya aracılığıyla haber köpürtmesi yapılmaya
çalışıldı. Hükümetle, belirli bir medya grubunun veya ticaret
erbabı iş adamının arasında bir şeyler var. Ama bunu tamamen
yoksulun ve Deniz Feneri Derneği'nin üzerinden yapıyorlar. Bunu çok
yanlış buluyorum. İlk günden itibaren bu yayını başlatanlara ihtar
gönderdim. Sadece ihtar değil, aynı zamanda buraya gelin, görün,
'Bakın burada bir şey varsa biz denetiminize hazırız' dedik. Tam
tersine Bizim Yüzyıllık İyilik Hareketi sloganımızla alay eder
şekilde tamamen Türkiye'deki Deniz Feneri'nin görüntülerini
gösterip, farklı bir dava anlatılıyor. İşin asıl can sıkıcı noktası
bu ama sonuç itibariyle bunlar meydana çıkacak. Çok uzak da değil,
yakın günler bunlar.''
Yılmaz, Almanya'daki yargı sürecini beklediklerini, kararın
çıkmasıyla haklarındaki asılsız haberlerle ilgili tazminat
davalarını açacaklarını söyledi.
Deniz Feneri Derneği'nin 10 yıllık faaliyeti içerisinde her türlü
yardım çalışmasıyla ilgili 17 ayrı denetim geçirdiğini belirten
Yılmaz, ''Bizim ile ilgisi olmayan Almanya'daki dernekle ilgili 1,5
yıllık soruşturma sürecinde biz de denetim geçirdik. Başbakanımız
da bunu söyledi. Bu asılsız iddiaları sürdürenlerin vurdukları yer,
ne yazık ki yoksulun sırtıdır. Tazminat davalarını gönlü kırık
insanlarımız adına açacağız. Deniz Feneri Derneği bu işin peşini
bırakmayacak'' dedi.