İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı oyuncu Deniz Çakır'ın, bir kafede karşılaştığı başörtülü kadınları taciz ettiği iddiasıyla ilgili soruşturmayı tamamladı. Basın Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı iddianamede, 30 Aralık'ta yaşanan olayda Çakır'ın yan masasında oturan başörtülü kadınları "Burası sizin yeriniz değil, Arabistan'a gidin" diyerek taciz ettiği ileri sürüldü. İddianamede 'Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet ve bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama suçunu işlediği anlaşılmıştır' denildi. Söz konusu suç kapsamında, Çakır'ın bir yıla kadar hapsi istendi. Oyuncu, ilerleyen günlerde Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.Ne olmuştu? Deniz Çakır'ın, 30 Aralık Pazar akşamı ünlü bir AVM'nin popüler kafelerinden birinde yan masada sohbet eden başörtülü kadınlara "Burası Arabistan mı? Ne geziyorsunuz burada!" diyerek sözlü tacizde bulunduğu iddia edilmişti. Olayın mağdurları savcılığa giderek ünlü oyuncu hakkında şikayette bulunmuş, şikayet sonrası Deniz Çakır hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmıştı. Çakır da savcılığa giderek ifade vermişti. Savcılık, Çakır hakkındaki mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmamasından dolayı hakaret suçundan yürütülen soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Aynı zamanda Çakır hakkında ''halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme'' ve ''özel hayatın gizliliğini ihlal'' suçlarından takipsizlik kararı verdi. Başörtülü kızlar, bu karara avukatları Enes Bayraktar aracılığıyla itiraz etti. Deniz Çakır'dan açıklama Deniz Çakır ise sosyal medya hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Hakkımdaki haksız ve tek yanlı suçlamaların ortalıkta bir cadı kazanı kaynatmaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Bugün basına ve sosyal medyaya yansıyan haberlerde; yine şikayetçi görünen kişilerin ilk günkü isnatları, tek yanlı beyanları, yeni bir şeymiş gibi ve sansasyonel bir üslupla sunuluyor. Ben; basının görev ve hakları kadar sorumlulukları da olduğu kanısındayım. Bunun yanında, her şeyden önce biraz insani, vicdanlı ve insaflı, gerçeklerin dışına çıkmama özeni ile tüm bunların toplamından çıkacak biraz gazetecilik etiğine uyulması talebim var. Bırakalım yargı; gerçeği bulma görevini, kimseden etkilenmeden, yansız bir şekilde sürdürsün. Basın; çatışma ve gerginlikler yerine gerçek ve hukuktan yana olsun" ifadelerini kullandı.