Deniz Baykal Gül'e kumpas mı kurdu?
Abone olKanal 24'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan'a göre Baykal, Gül'e kumpas kurdu.
Pazartesi günü görüşülecek olan anayasa paketi düzenlemesi
öncesinde liderlerin polemiği devam ediyor. Erdoğan,
muhalefet lideri Deniz Baykal'ın anayasa paketi düzenleme
tartışmalarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü mindere çekmek
istediğini öne sürdü...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın
anayasa değişiklik paketine ilişkin önerisiyle ilgili olarak,
"Yeni gelen teklif bize çok sulandırılmış, gayrı ciddi bir
teklif olarak geldi" dedi.
Başbakan Erdoğan, Kanal 24'te katıldığı canlı yayında,
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Anayasa değişikliği paketiyle ilgili muhalefet ile polemik ortaya
çıktı son günlerde, özellikle Sayın Baykal'ın önerisi ve Sayın
Cumhurbaşkanına bir çağrısı oldu. Nedir son durum?" sorusu üzerine
Başbakan Erdoğan, "Önce böyle bir değişikliği niçin gerekli
gördük veya böyle bir çalışma alelacele kısa bir zaman içerisinde
mi başladı? Buna bu tür gerekçe getirme gayreti içinde olanlar
var" dedi.
SÜRECE HERKES DAHİL EDİLDİ
Bu çalışmanın aslında 2007'de, ağırlıklı olarak akademisyenler
tarafından başlatıldığını anlatan Erdoğan, daha sonra buna
hukukçuların ve sivil toplum örgütlerinin de dahil edildiğini
kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her şeyden önce Türkiye'de şöyle bir konsensüs oluşmuştu;
o da '82 Anayasası kesinlikle değişmelidir.' Bunu kime sorarsanız
sorun aldığınız cevap hep bu. 'Bu konsensüs madem var bu çalışmayı
yapalım' dedik. Önce, 'Gelin bunu beraber yapalım' dedik.
Parlamentoda grubu olan partilere bu çağrıyı yaptık. Fakat bu
çağrımıza ana muhalefet lideri ne yazık ki hiç yaklaşmadı. İkinci
muhalefet partisi, 'Şu anda artık seçimler yaklaştı, dolasıyla bu
süreç içerisinde bu yapılmaz.' dedi. Orada zaten ana muhalefet ile
MHP hemen hemen örtüşüyor. O da 'Seçim sonrasına bu işi bırakalım'
diyordu.
Üçüncü muhalefet partisi grubu olan, onlar 'Yapılabilir, bazı bu
noktada şartlarımız var' diyorlardı. Bizler baktık ki böyle bir
çalışmanın içerisine girmeyecekler, çünkü Sayın Köksal Toptan'ın
Meclis Başkanı olduğu dönemden de bu noktada deneyimimiz var. Çünkü
Sayın Toptan, hepsine yazılı olarak, 'Böyle bir çalışmayı yapalım'
diye daveti vardı. Buna zaten ana muhalefetin verdiği olumsuz
cevaplar var. O dönemde zaten bu yapılamazdı. Yani böyle bir
uzlaşma komisyonunun kurulmasına anayasa yapmak üzere zaten olumlu
cevap vermediler. O zaman iş başa düştü, biz bu çalışmayı
başlattık."
Hassasiyetlerinin azami 15 maddelik bir anayasa değişikliği
olduğunu belirten Erdoğan, "Değerlendirmeler sonunda bugün
geldiğimiz noktaya önce taslakla geldik" şeklinde
konuştu.
Başbakan Erdoğan, bu taslağın, ana muhalefet partisine ve diğer
muhalefet partilerine götürüldüğünü anımsatarak, "Çok enteresan
burada tabii ana muhalefet partisi daha kendilerine ulaşmadan hemen
Anayasa Mahkemesine götürmeyi ifade ettiler" dedi. Başbakan
Erdoğan, şöyle devam etti:
ÇALIŞMALAR BEKLENENDEN HIZLI
"Benim buradaki bütün ifadelerimin muhatabı kesinlikle bu
partilerin yöneticileridir, yani tabanları hedef alarak
konuşmuyorum. Tamamen yöneticileri hedef alarak konuşuyorum. MHP,
'Biz yeni seçilecek parlamentonun bu işi yapmasını istiyoruz.' Aynı
şekilde BDP yine, 'Bizim şartlarımız var' dedi. Biz arkadaşlarımıza
dedik ki, 'Gidin, teslim edin. Eğer bize cevaplarını verirlerse biz
onlardan da ayrıca istifade ederiz.' Orada yine tabii değişik
STK'lardan gelen bazı öneriler oldu. Bu önerilerle beraber
çalışmamızı tamamladık, bitirdik, ondan sonra da bu işi Meclis
Başkanlığına gönderdik. Bildiğiniz gibi Anayasa Komisyonundan
aslında yani ufak tefek bazı şeylerin dışında bana göre başarılı
bir çalışmayla, beklenenden hızlı da geçti."
YÜKSEK YARGIYA ÇATTI!
"Gürültü daha çok dikkat ederseniz yüksek yargıdan geldi. Onların
alışılmışın dışında Ankara Adliyesinde yaptıkları toplantı falan,
bunlar olacak iş değil" diyen Erdoğan, "Yüksek Mahkemenin
üyelerinin Ankara Adliyesine gelip bir derneğin daveti üzerine
orada toplantı yapmaları şık şeyler değil. Bu çalışmayla birlikte
tabii özellikle ana muhalefet liderinin yaklaşım tarzı hiç şık
değil" dedi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şuradan şık değil diyorum; 'Öncelikle geçici 15. maddeyi
ayırsınlar, onu destekleyelim, ama diğerlerini bu işe
karıştırmasınlar' diye başladı süreç. Şimdi Genel Başkan bunu
söylerken bize de bir yazı gönderiyorlar. Bu yazı çok daha acayip.
Yazıyı da yanımda getirdim. Yazıda ilginç olan şey şu, ilgili kısmı
okuyayım: 'Teklifin kamuoyuna yansımasını öncesinde ve sonrasında
CHP'nin çekince koyduğu siyasi partilerin uyacakları esaslar ve
bağlantılı maddeler ile HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapısı,
üyeliği, denetimi, görev ve yetkileri, çalışma ve yargılama usulü
ile bağlantılı maddeleriyle ilgili -burası çok önemli- 3 ana
konudaki maddelerin teklif paketinde ayrıştırılarak diğer
maddelerin anayasa değişikliği teklifi olarak görüşülmesinde yarar
bulmaktayız.' (Üç ana konu) dediği aslında 11 maddeyi kapsıyor ve
bu 11 madde ayrıca geçici 3 maddeyi de buna ilave ettiğimiz zaman
14 maddeye ulaşıyor."
Parlamentonun Türkiye'nin en ciddi kurumu olduğunu vurgulayan
Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin bu ciddi kurumun mensupları
olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Böyle bir ciddi kurumun
içerisinde genel başkan farklı, bize gelen yazı farklı. Böyle bir
şey olabilir mi?" diye sordu.
AB üyesi ülkelerde parlamentonun, cumhurbaşkanının, başbakanın
atamada bulunmadığı hiçbir ülke bulunmadığını, hepsinin yüksek
mahkemelerine senatonun, meclisin, başbakanın, Bakanlar Kurulunun
yaptığı atamalar bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Bizde ise
diyorlar ki parlamento bu işin içerisine hiç girmeyecek"
dedi.
MECLİS'İ BU İŞE BULAŞTIRMADIK
"Nitekim, HSYK ile ilgili olarak ve Anayasa Mahkemesiyle alakalı
olarak dikkat edilirse parlamentoyu yine buna bulaştırmadık" diye
konuşan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu parlamentonun üyeleri, dünyadaki diğer parlamentolardan
farklı mı? Nedir bu durum? Hem 'parlamenter demokrasi diyeceksin,
ileri demokrasi' diyeceksin ve ileri demokrasinin uygulandığı
ülkelerden bizi farklı kılacak nevi şahsına münhasır bir uygulama
yapmak istiyorsun."
Başbakan Erdoğan, "Sayın Baykal, Akşam gazetesine
vermiş olduğu demeçte sanki, 'sadece 3 maddeye gelin anlaşalım'
noktasına dönmüş oldu. Eğer o noktada durursa Pazartesi günü tekrar
sizin ABD'ye gittiğiniz günkü noktaya dönüş olur mu?" sorusuna, şu
yanıtı verdi:
GÜL'ÜN BU İŞLE NE ALAKASI VAR?
"Bir de şu var. O yolculuğa çıktığımız zaman söylediğimiz
şey şuydu; Referandum, 'bu üç maddeyle ilgili talep ediyorsa CHP
Genel Başkanı diğer maddeleri de destekleme noktasında grup başkan
vekillerimiz bir araya gelsinler, Meclis Başkanımızın riyasetinde
bunun alt yapısı var mı, yasal zemin müsait ise bunu görüşebiliriz'
dedik, ama dikkat ederseniz onlar konuya böyle değil, çok farklı
yaklaştılar. Sayın Genel Başkanın daveti ilk önce kime oldu?
Cumhurbaşkanına oldu. Konuya farklı yanaştılar. Cumhurbaşkanının bu
işle ne alakası var?
Şu anda bu işi görüşecek olan, bunu müzakere edecek olan yer yasama
organıdır, parlamentodur. Niçin Meclis Başkanına bu çağrı
yapılmıyor da Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılıyor. Bu
Cumhurbaşkanımızı tamamen mindere çekme çabasıdır."