Deniz Baykal dozu arttırdı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TCK’da kanunsuz eğitim kurumlarıyla ilgili düzenlemenin ardından yaşanan tartışmaların, AK Parti tarafından başka bir yöne çekilmek istendiğini savunarak, "Sen, İTÜ’yü, ODTÜ’yü, SBF’yi kanunsuz kurulmuş, Hizbullah eğitimi veren bir yeraltı kursuyla nasıl bir tutabilirsin? Bunu hangi mantık kabul edebilir?" dedi. Baykal, Kırkpınar Ağası Adem Tüysüz ve Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi’yi kabulü sırasında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Bir gazetecinin AK Parti Grup Başkanvekili İrfan Gündüz’ün, "bazı üniversitelerden de terörist çıktığı" yönündeki açıklamalarını anımsatması üzerine Baykal, kanunsuz eğitim kurumlarıyla ilgili tartışma konusunda AK Parti yönetiminin bir "kafa karışıklığı" içinde olduğunu, tartışmanın başka bir yöne çekilmek istendiğini savundu. Kanunsuz eğitim kurumlarına karşı caydırıcı bir ceza uygulansın mı uygulanmasın mı tartışmasının yapıldığını belirten Baykal, bu kapsama giren kurumlar arasında, uluslararası terör örgütlerinin uzantısı kurumlar, Taliban’ın, Hizbullah’ın okullarının da bulunabileceğini belirtti. Baykal, şöyle devam etti: "Kanunsuz eğitim kurumları olmamalı, kanuna uygun olanlara izin verilmeli. Bu anlayışla TCK’yı düzenleyelim. Hükümet, bu konuda çok büyük çelişkiler içinde. Konuyu, önce bir din tartışmasına çekmek istediler. Bu çok büyük bir haksızlıktır. İslamiyet, elbette öğretilecek, bu konuda kimsenin bir tereddüdü yok. Bütün mesele, ne olduğu belirsiz, hangi maksada hizmet ettiği bilinmeyen, kimlerin finanse ettiği ortaya çıkmamış, karanlık güçlerin aleti konumunda, devletin bilgisi dışındaki bir takım kurumlara, gençlerimizi, çocuklarımızı emanet edelim mi, etmeyelim mi? Oraya devam ettiği zaman, ne çıkacağını bilemezsiniz. Terörist de çıkar, sabotajcı da çıkar, devlete, millete ihanet edecek insanlar da çıkar. Nitekim var, bu konudaki en büyük olay Hizbullah olayı." "BUNU AKILLARI ALMIYOR" Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, bu tartışmalar sürerken, kendisine yönelik suçlamalarını anımsatarak, "Başbakan beni suçluyor. (Sen Mescid-i Aksa’da namaz kıldın, sonra da burada kanunsuz eğitim kurumlarına karşı çıkıyorsun. Böyle şey olur mu?) diyor. Bu çok doğaldır. Namazımı da kılarım, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ne, Mustafa Kemal’e de sahip çıkarım. Bunu akılları almıyor. Yani namaz kılıyorsan, bu konularda duyarlı olmayacaksın, Hizbullah’a göz yumacaksın, yeraltı örgütlenmelerine ses çıkarmayacaksın... İşte bu zihniyettir, Türkiye’nin başına bunca sıkıntıyı getiren" diye konuştu. Bu tartışmalar sürerken, bir AK Parti yöneticisinin, "Kanunsuz eğitim kurumlarına karşı çıkıyorsun. Terörist İTÜ’den, ODTÜ’den, SBF’den de çıkıyor. Onları da mı kapatalım" diye açıklama yaptığını hatırlatan Baykal, şunları söyledi: "Biz bir şeyi kapatalım demiyoruz, her şey kanuna göre olsun diyoruz. Sen, İTÜ’yü, ODTÜ’yü, SBF’yi kanunsuz kurulmuş, Hizbullah eğitimi veren bir yeraltı kursuyla nasıl bir tutabilirsin? Bu hangi zihniyettir, hangi anlayış, hangi ölçüdür? Bunu hangi mantık kabul edebilir? Bu okullar, toplumumuzun yüz akı, iftihar ettiği eğitim kurumları, binlerce, on binlerce öğrenci yetiştirmiş, kanunun, hukukun içinde eğitim kurumları. AKP yöneticilerinin, bu eğitim kurumlarını mukayese ettiği diğer kurumlar ise kime hizmet ettiği, kimin finanse ettiği, hangi amaca yöneldiği bilinmeyen, karışık, kuruşuk, kanunsuz kurumlar. Kanunsuz kuruluşlar ile kanuna uygun, saygın, Türkiye’nin iftihar ettiği eğitim kurumları bir tutulabilir mi? Bu ölçüsünü şaşırmış bir zihniyet. Bunun altında, Türkiye’nin üniversitelerine, aydınlarına, okumuş, yazmış, çağdaş düşünceye sahip insanlarına karşı gizli bir husumetin yattığını görmezden gelemeyiz. Bu bir kızgınlık, İTÜ, ODTÜ, SBF’ye kızgınlık, tepki, nefret...Bu zihniyet ile Türkiye yönetilir mi?" "İKTİDAR, SAKINCALI ARAYIŞLARA GİRDİ" Baykal, bir gazetecinin, okullarda uygulamalı din dersine yönelik bir çalışma başlatıldığına dikkat çekmesi üzerine, iktidarın, gücünü, etkisini kaybetmeye başlayınca, sakıncalı arayışlara girdiğini öne sürdü. Türkiye’nin, işsizlik, yolsuzluk, tarım ve ekonomideki sorunları konuşması gerektiğini vurgulayan Baykal, iktidarın, bunlarla uğraşmak yerine, yapay sorunları gündeme getirdiğini belirtti. Baykal, bunun, sakıncalı bir yaklaşım olduğunu ifade ederek, 3 Kasım genel seçimlerinin ardından AK Parti’yi ziyareti sırasında, "Ülkenin tarihsel rotasını sarsabilecek, bizi, yanlış, sakıncalı istikametlere çekebilecek tartışmalara yönelmeyin, eğitim- din, siyaset-din ilişkisine dikkat edin. Türkiye, laik bir toplumdur. Burada, farklı bir tavır içine girerseniz, kendinize de, Türkiye’ye de zarar verirsiniz" uyarısında bulunduğunu söyledi. Bu uyarısı üzerine, AK Parti Genel Başkanı’nın, "Yapmayız, merak etmeyin" dediğini ifade eden Baykal, "Bu aşamada bunları söylemek kolaydır da, bir süre sonra başınız derde girmeye başlayınca, bunlara yönelirsiniz. Ben bu işleri bilirim dedim. Daha önce de, Refah iktidarı döneminde de bunları gördük. Siz sakın yapmayın, dedim, yapmayız dediler. Ama 2.5 yıl sonra, maalesef bu konular gündeme gelmeye başladı" diye konuştu. Baykal, Milli Eğitim Bakanlığı’nın her attığı adımının, dikkatle izlenmesi gereken, sakıncalı bir tablo oluşturduğunu da savundu. Kabulün ardından, CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında, olağan toplantısını yapmak üzere, basına kapalı olarak toplandı.