Deniz Akkaya yüzünden karısını dövdü
Abone olAltındağ'da bir erkek eşini, 'Deniz Akkaya hem güzel hem ünlü. O dayak yiyorsa sen de yiyeceksin' diyerek dövdü...
Kadın Dernekleri Federasyonu, son günlerde artan kadına şiddet
ve karşılıksız aşk cinayetlerini Meclis'e taşırken ilginç örnekler
de verdi: 'Altındağ'da bir erkek eşini, 'Deniz Akkaya hem
güzel hem ünlü. O dayak yiyorsa sen de yiyeceksin' diyerek
dövdü...'
Radikal Gazetesi'den Rıfat Başaran'ın haberine göre, Alt komisyon
üyelerine, son bir yıllık kadın cinayetlerine ilişkin gazete
kupürlerinden oluşan slayt izleten Güllü, kadına yönelik şiddete
dair alınması gereken önlemleri anlatırken, SHÇEK’e bağlı
‘Alo Kadın Çocuk Danışma Hattı 183’ hattıyla
ilgili şikâyetlerini de dile getirdi. Bu numara arandığında yanıt
veren kimse olmadığını anlatan Güllü, komisyon üyelerine
“İnanmazsanız buradan arayalım” dedi. Bunun
üzerine Alt Komisyon Başkanı AKP’li Mustafa Hamarat
“Biliyorum aramamıza gerek yok” yanıtını
verdi.
Kadınlara yönelik son dönemde artan karşılıksız aşk cinayetleri,
Kadın Dernekleri Federasyonu’nu (TKDF) harekete geçirdi. Hükümete
acil çağrı yapmaya hazırlanan Federasyon Başkanı Canan Güllü,
çağrısında “Ev basmak, ülkenin bir ucundan bir ucuna takip
ederek can almak, tablonun günden güne ağırlaştığının göstergesi.
İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı temsilcilerine verilen
eğitimler sorunun çözümüne bir topluiğne başı kadar fayda sağlıyor.
Sorun kangrenleşmiş bir yara bir anda ve geniş çapta müdahale
olmazsa daha çok kadınımız bu acıya mahkûmdur” dedi.
Güllü, TBMM’de Kadına Karşı Şiddet Alt Komisyonu’na bilgi vererek,
acil önlem istedi.
Karşılıksız aşk cinayetlerine her gün bir yenisinin eklenmesi
üzerine Federasyon Başkanı Güllü ilk olarak TBMM Kadın Erkek Fırsat
Eşitliği Komisyonu, Kadına Karşı Şiddet Alt Komisyonu’na bilgi
vererek önlem çağrısı yaptı. Güllü’nün komisyonla yaptığı görüşmede
ilginç diyaloglar yaşandı. Kadın cinayetleri ve kadına karşı
uygulanan şiddetle ilgili değişen rakamların artık hiçbir önemi
olmadığını belirten Güllü, “Önemli olan şiddetin boyutu.
Eğer önlem alınmıyorsa ve durum her geçen gün geriye gidiyorsa
rakamsal değil önlem boyutunu tartışmak daha doğru olacak. Ancak,
alana inerseniz sonuç alırsınız. Yasa çıkarıp kenara koyarak sonuç
alamazsınız. Yasalar alana da öğretilmeli. Biz artık acil eylem
planı istiyoruz. Farkındalık yaratacak yayınlar yapmalısınız.
Toplantı yapıp kitap çıkarmak çözüm değil. Çünkü o kitabı kimse
okumuyor. TV’lerde gerekirse 15 dakikada bir uyarıcı yazılar
koyulsun” dedi.
"O DAYAK YİYORSA SEN DE YİYECEKSİN"
Şiddetle ilgili görüntülerin TV’de yayımlanmaması
gerektiğini savunan Güllü’nün verdiği örnek komisyon üyeleri
arasında şaşkınlık yarattı:
“Altındağ’da şiddet gören bir kadının isteği üzerine aileye
yardım ettik. Dört ay kadar aile içi şiddet yaşanmadı. Ancak bir
gün kadın beni arayarak, ‘Abla kocam çok kötü dövdü’ dedi.
Bunun üzerine kadınla görüştüm ve gerekçe beni şok etti. Manken
Deniz Akkaya’nın dayak yediğine ilişkin haberlerin yayımlandığı gün
adam eve giderek, ‘O hem manken, hem ünlü, hem güzel. O
dayak yiyorsa sen de yiyeceksin’ diyerek dövmüş. O nedenle
özellikle rol model olacak kişiler çok önemli. Başbakan,
sanatçılardan açılım için yardım istiyorsa, bu konuda da
istenebilir.”
Kadının toplumdaki rolünün anlatılması için TV
dizilerinin önemine de değinen Güllü, “TV dizilerinde
kadına karşı şiddet meşrulaştırılıyor. Bununla ilgili RTÜK’e
başvurduk. O dönem başkan olan Zahit Akman, TV yöneticileriyle bir
toplantı yaptı ama bizi çağırmadı. Bu dizilerde kadının toplumdaki
rolü iyi belirlenmeli” dedi.
Hani TC kimlik numaran?
Şiddet başvuruları sırasında TC kimlik numarası zorunluluğunu da
eleştiren Güllü, “Bir düşünün. Kadın dayak yiyor. Belki
kendisini evden dışarı atarak kurtulmuş. Size bildiriyor.
Vatandaşlık numaran yoksa işlem yapamam deniliyor. Ne yapacak?
Dayak yerken kimliğini mi arayıp bulacak?” diye sordu.
Adli Tıp Kurumu’nun 24 saat hizmet vermemesiyle ilgili de Güllü,
“Adli Tıp Kurumu ve nöbetçi savcı 24 saat görev yapmalı. Bir
tecavüz olayı meydana geliyor. Ama ikinci güne kadar izleri
siliniyor” dedi. Parti liderlerinin alanlardaki ‘şiddet içeren
konuşmalarının’ tabana olumsuz yansıdığını belirten Güllü, bu
konuda parti yetkililerine mektup yazdıklarını ifade etti.
HÜKÜMETE ZİRVE ÇAĞRISI
Güllü, Radikal’e yaptığı açıklamada da, artan şiddet
olayları ve kadın cinayetleriyle ilgili hükümete bir çağrıda
bulunacaklarını belirterek, “Ev basmak, ülkenin bir ucundan bir
ucuna takip ederek can almak, tablonun günden güne basına
yansımayanlarıyla daha ağırlaştığının göstergesi” dedi. Güllü
hükümete yapacakları çağrı metninde şu bilgilere yer vereceklerini
kaydetti:
“Yasal olarak her önlem alınmış. Ancak alanda bilinç değişikliği
konusunda çalışmaları sivil toplum örgütleri yürütüyor. Kamuda
İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı temsilcilerine verilen
eğitimler sorunun çözümüne bir topluiğne başı kadar fayda sağlıyor.
Sorun kangrenleşmiş bir yara. Bir anda ve geniş çapta müdahale
olmazsa daha çok kadınımız bu acıya mahkûmdur. Bu nedenle pazartesi
günü yürütmenin zirvesini Kadından Sorumlu Bakan, Milli Eğitim
Bakanı ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı’nı zirve
toplantısına acil önlem çalışmasına davet ediyoruz. Acil
farkındalık yaratacak önlemleri konuşmak ve anında devreye
koyacağımız önlem paketimizi kendileri ile paylaşmak istiyoruz. Bu
ülkede yasal şiddet önlemleri korumayı kapsamıyor. Ayrıca şiddet
sonrası sistemi değil şiddeti önlemeyi görev bilmeliyiz.”