Demokratik tepkinin ötesine geçti
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Taksim’deki olayların demokratik tepkinin ötesine geçtiğini belirterek, “Milletimizin çok cüzi bir kesimin...
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Taksim’deki olayların
demokratik tepkinin ötesine geçtiğini belirterek, “Milletimizin çok
cüzi bir kesiminin bir takıp hesaplarla katıldığı bu hadiseler de
son bulacaktır. Bundan da her hangi bir tereddüdümüz yoktur”
dedi.
Karma Ekonomik Komisyonu toplantısına katılmak üzere Kongo
Cumhuriyeti’ne giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, hareketinden
önce Ankara Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını
cevaplandırdı. Bir gazetecinin Taksim’de gruplara dün yapılan
müdahalenin ardından emniyet güçlerinin Taksim’de kontrolü ele
aldığının hatırlatılması ve bundan sonraki sürecin nasıl
ilerleyeceği yönündeki sorusuna Bozdağ, Taksim’deki olayların
demokratik tepkinin ötesine geçtiğini söyledi. Türkiye’nin
demokratik bir ülke olduğunu, Anayasa ve yasalar çerçevesinde
herkesin toplantı yapmasının, gösteri yapmasının temel bir hakkı
olduğunun altını çizen Bozdağ, “Ancak vurmak, kırmak, yakmak,
yıkmak, şiddet uygulamak insanların yaralanmasına ve hatta ölmesine
neden olmak, özel mülkiyete tecavüz etmek, kamu mallarına zarar
vermek, otobüsleri, ambulansları tahrip etmek ve taşları sökmek,
Başbakanlığın Çalışma Ofisi’ne karşı oradaki bütün kaldırımların
taşlarını sökerek atmak, camilerin içerisine ayakkabılarla girmek,
ellerinde alkollü içkilerle girmek ve bir sürü şeyi yan yana
koyduğunuz zaman bunların bir demokratik tepkiyle, hukuk içerisinde
yapılan bir eylemle alakası olmadığı çok açıktır. Bunlar dünyanın
hiçbir yerinde şiddet, yakmak ve yıkmak bir hak olarak kabul
edilemez. Baktığınız da etrafında böylesi bir durumu çok net bir
şekilde görüyoruz. Çevre duyarlılığı olan birileri ne zaman beride
yakmayı, yıkmayı çevre duyarlılığı olarak takdim ediyorlar.
Anlaşılır gibi değil. Onun için hadise çevre duyarlılığı hadisesi
olmanın ötesinde bir hadisedir. Bunu milletimiz gayet yakından
görüyor ve insanları meydana getirmek için bazı sanat çevrelerinin,
sermaye çevrelerinin, medya çevresinin, siyasetin ve ideolojik
yapıların nasıl büyük bir özveri içerisinde çalıştığını da bütün
Türkiye tanıktır. Orada olan biten hadiselerin esasına vakıf
olmadan sanki oralarda farklı şeyler oluyormuş gibi televizyonlar
büyük bir gayretle, büyük bir çarpıtmanın içerisinde. Yalan ve
iftiralara alet olduklarını görüyoruz. Bunu bilinçli yaptıkları çok
açık. Onun için milletimizin olup bitenleri çok iyi gördüğünü ben
yürekten inanıyorum. Sağduyulu vatandaşlarımız bu olup bitenlere
karşı sağduyusunu muhafaza ediyor, bundan sonrada edecektir.
Milletimizin çok cüzi bir kesiminin bir takıp hesaplarla katıldığı
bu hadiselerde son bulacaktır. Bundan da her hangi bir tereddüdümüz
yoktur” diye konuştu.
(İHA)