Demokrat Parti ölü bir at mı?
Abone olDemirkırat'ı yeniden şaha kaldırma projeleri ne kadar karşılık bulacak. Yoksa yapılan 'ölü atı kırbaçlamak'tan başka bir şey değil mi?
İngilizcede, benim çok sevdiğim bir deyim vardır:
'Flogging the dead horse!', yani 'ölü atı kırbaçlamak'! DYP'nin
ANAP'la birleşmesi, yeniden 'Demokrat Parti' adını alması, maalesef
hiçbir şeyi değiştirmedi.
Yukarıdaki 'kırbaçlayıcı' satırların sahibi Zaman
yazarı Hilmi Yavuz...
Yavuz, bügünkü yazısında Demokrat Parti'de olan-biteni bakın nasıl
değerlendiriyor:
- DP, AP, DYP ve ANAP'ın Türkiye siyasetinde hiçbir mana ve
ehemmiyeti kalmamıştı. (Bunun farkında olan bir tek kişi ise, bana
sorarsanız, Süleyman Demirel'den başkası değildir.) Bundan birkaç
gün önce Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Cindoruk'un Süleyman Demirel'i
Ankara'da, Güniz Sokak'taki evinde ziyaret etmeleri, tam da 'ölü
atı kırbaçlamak' girişimidir. Tansu Çiller'den Mehmet Ağar'a,
Süleyman Soylu'dan Hüsamettin Cindoruk'a kadar, ölü 'demir kır at'ı
kırbaçlayarak ayağa kaldırmak isteyenler, Adnan Menderes'in
partisinin adına ve kimliğine sığınmakla, ne kertede âciz bir
durumda olduklarını ortaya koymuşlardır. Menderes'in mirasından
geçtik, hatırasını bile temsil etmiyor artık!
Tansu Çiller'in veya Ahmet Özal'ın, DP'nin başına geçmesi,
hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Tabiat gibi, siyaset de hükmünü
icra ediyor çünkü: DP, bugün Türkiye'de hiçbir farklı fikri, hiçbir
doktrini, kısaca hiçbir siyaseti ve asıl önemlisi, hiçbir büyük
heyecanı temsil etmiyor. Miadını çoktan doldurdu çünkü...