Bazıları için insan olmak çok zordur. İnsan olmak bir zanaattir.
Meşakkatli uzun bir süreçtir.
Sabır ister, emek ister, ahlak ister, akıl ister, bilgi ister,
tecrübe ister.
Demokrasiler, seçmene yada seçilmişlere küfür edilerek
sorgulanmaz.
Kendisi gibi olmayanı kendisi gibi düşünmeyeni sevmezler. Tüm
evrenin kendi kafasındaki doğrulara göre olmasını isteyen
hatta öyle olduğunu sanan hastalıklı hücrelerden oluşan ve bu
evrende tehlike arz etmekte olan sadece duyguları ile hareket eden
insanlar var.
Duygusal zeka, geleneksel zeka ile ilgili değildir. Kendimizi ve
başkalarını idare etme yeteneğimiz ile ilgili.Duygusal zeka
geleneksel zeka ile kontrol edilmez ve iki zeka arasında denge
sağlanmaz ise ortaya çok karmaşık haller çıkabilir. Bu
karmaşıklıklar ülkemizde son dönemlerde oldukça sık cereyan
etmekte. Bunun yegane sebeblerinden biri yada sebebin
ta kendisi, son yıllarda ülkenin alışılmış dışında
yönetilmesi.
Abraham Lincoln’e göre demokrasi, “halkın halk
tarafından halk için idaresidir”.
Ülkenin terör ile mücadele konusunda kararlılığı, darbe
zihniyetinin ortadan kalkması, son dönemlerde milli silahların
etkisi, ülke içinde yapılan ekonomik atılımlar ve yatırımlar
daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük ve her şeyin pozitif
anlamda daha fazlası düzene karşı çıkanları
telaşlandırmakta.Demokratik anlamda ülke halkının düzene el
koyması, bundan sonra bu düzende yönetilmek istiyoruz
çağrıları hazmedilemiyor.
Onlara göre sanatçı olmanın yolu, düzene ve insanların
inançlarına küfür etmekten geçer.
Gerçek sanatçı topluma örnek teşkil eder, gerçek sanatçı
emeğinin karşılığında para kazandığı toplumun inançlarına
küfür etmez, hor görmez, küçük görmez. Fakat bizim ülkemizde
bu durum tam tersi bir hal almakta. Maalesef zihinsel
yeteneklerini kullanma konusunda sıkıntı çeken ve bu toplum
içinde yaşayan bazı sözde sanatçılar, yazılmış senaryolar dışına
çıkınca bocalamakta.
Bize on yıllar boyu bazı küfürbazları sanatçı diye yutturmaya
çalıştılar.Bazı sözde sanatçılar bu tanıma harfiyen
uymakta.Kendi kafalarında kurdukları o bilindik meşhur pembe
dünyada tarihi gerçekleri bile kabullenemez ve toplumun dini
inançlarından, toplumu toplum yapan gerçek tarihine kadar ağza
alınmayacak hakaretler ile saldırarak kendi duygu ve
tarafgirliğini tatmin eden kafa yapısına sahipler.Egoları o
kadar yüksek o kadar uçtadır ki, bırakın dünyayı, evrenenin
onların varlığı ile oluştuğunu sanır bu tipler.
Akıllarını başkasına kiralayanlar neyin kavgasını verirler
anlamam. Ezbere yaşayanlara sorsan neyin davasını güttüklerini
bilmez.
Artık bu ülkede hiçbir şey eskisi gibi değil, artık biz de çok
akıllandık, artık sizin istediğiniz gibi değil demokrasinin
gereği uygulanacak.