Demokrasiye sıkılmış kurşun
Abone olBaşbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını, ''demokrasiye sıkılmış bir kurşun'' olarak nitelendirdi.
Başbakan Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararını
değerlendirirken, ''Bu, demokrasiye sıkılmış bir kurşundur''
dedi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan Erdoğan, Anayasa
Mahkemesi kararına değindi. Kararı saygıyla karşıladıklarını
vurgulayan Başbakan Erdoğan, gelecekteki süreçte hukuki
boyutlarıyla çok daha tartışılacak bir karar olduğunu kaydetti.
"Aynı zamanda bu nedir, biliyor musunuz? Bu, demokrasiye sıkılmış
bir kurşundur. Bu, halkın çoğunluğunu teslim ettiği iradeyi,
azınlığın iradesine mahkum etmektir. Bu bunu gerektirir. Yani,
burada azınlığı temsil eden bir parti, icabında kalkacak, çoğunluğu
temsil eden bir partiyle pazarlığa oturacak. 'Ya benim istediğim
olacak, ya benim dediğim olacak' Demokrasilerde böyle bir şey yok.
Herkes layıkını bulacak, hakkını bulacak. Hakkının karşılığını
alması gerekir. Hakkından fazlası olduğu zaman bunun adı adalet
olmaz. Bu blokajı aşmak için referandum gerekirse, 'referandum'
diyoruz.''
CHP'nin millete saygısı yok
''Bunu hem Yüce Mahkeme, hem hukukun üstünlüğü, hem de demokrasimiz
adına büyük bir talihsizlik olarak addediyorum. Bu sözler, siyaset
tarihimize geçecek bir sorumsuzluk örneğidir. Zira Anayasa
Mahkemesinin, kendi beklentileri aleyhinde vereceği kararla,
'Türkiye'nin bir çatışma ortamına gireceğini' söylemenin ne anlama
geldiğini, benim milletim çok iyi biliyor, bunun hesabını da
soracak.
Felaket tellalı Baykal
Peki nerede kaldı yargı
bağımsızlığı? Nerede kaldı hukuka saygı? Sadece
siyasi rakiplerinden değil, Anayasa Mahkemesinden de kendi arzusu
doğrultusunda karar beklediğini ilan etmek; Türkiye'ye, demokrasiye
yapılan en büyük haksızlık değil mi? Sayın Baykal ne yazık ki bunu
da yaptı. Her zamanki gibi felaket tellallığını tercih etti. Ağır
tahrik yolunu seçti. Korkularla, vehimlerle siyaset yapma
alışkanlığından vazgeçmedi, vazgeçemiyor. Zaten en önemli yanı, en
güçlü yanı da bu. 'Ya benim dediğim gibi olacak ya da her şey kötü
olacak' anlayışını sürdürmekte ısrar ediyor. Bu nasıl bir
demokrasi, nasıl bir hukuk anlayışı, nasıl bir uzlaşı
anlayışı?''
İnsanı yücelt ki devlet yücelsin
İnadına bizi farklı bir yere oturtmak isteyenler var. Biz din
eksenli bir parti değiliz. İnsanı yücelt ki devlet yücelsin
hareketiyle bu yola başımızı koyduk. Hedef insan insanın mutluluğu
amaçtır. Tüm sistemler araçtır. Dinler de araçtır. Kimse dini ve
sistemleri amaç haline getirmesin. Çünkü en şerefli varlık
insandır.
Kimse bizden imtiyaz beklemesin. İş dünyası bunun tanıdığır. Bize
göre tüm mesele farlılık içinde birlik olabilmeyi
başarabilmektir.
Bizde cephecilik yok
Bizi birleştiren müşterek dğerlerimiz farklılıklarımızdan çok daha
fazladır. Mitinglerin hepsine saygılıyız. Hiç bunlardan endişe
duymaya gerek yok. Sandık geliyor, hiç telaşa gerek yok, biz bu
kalabalıklar tanırız iyi biliriz. Bizde cephecilik yok. Onlar öyle
bir şey arıyorlarsa Samsun’a Eskişehir’e Kırıkkale’ye bakarlar.
Söyledikleri şey Türkiye laiktir laik kalacak onu biz de
söylüyoruz. Gül’ü istemiyoruz diyorsun ama gönderdiğin temsilci
Meclis’te çalışmıyor. Milletin vekili parlamentoda çalışmakla
yükümlü. O zaman buraya niye geldin.
İki Türkiye nitelemesi cinayettir
Madem ki
parlamentoyu istemiyorsunuz hodri meydan halka gidiyoruz. Ülkeyi
iki Türkiye olarak yorumlamak cinayettir. Görüşlerimiz farklı olsa
da tek bir milletiz tek bir Türkiyeyiz. Aziz Türk milletin
parçasıyız. Şanlı bayarağımızla gurur duyarız. Kimse ayrımcılığa
gitmesin. Hepimiz biriz beraberiz tek bir milletiz.
Mümkün olan en kısa zamanda 24 Haziran veya 1 Temmuz tarihlerinde
seçime gitmek istediğimizi ifade ettim. Öne alınması konusunda
bizim tavrımız başkan beri açıktır. Haziran sonu itibariyle yasama
yılı bitiyor. Yasama çalışmalarını sonuna kadar tamamlayarak tarihe
geçecektir.
25 yaşta kararlıyız
Başbakan Erdoğan, milletvekili seçilme yaşının 25'e indirilmesine
yönelik
konuya değinirken de bu konudaki kararlılıklarının devam ettiğini
söyledi.
Gençlerin, gelecek seçimlerde bu haklarını mutlaka kullanması
gerektiğini
dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bu demokratik hakkı hem siyasetimizin geleceği için hem de
Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerimiz için mutlaka ama
mutlaka
gerçekleştirmek arzusundayız. Anayasa'nın 67. maddesinin
ilgili fıkrasında buna yönelik geçici bir düzenleme yapmak
gerekecektir. Buna ilişkin teknik çalışma yapıldı ve Meclis
Başkanlığına müracaat edildi. Meclis gündemine getirilen bu
düzenlemeyi muhalefet ile anlaşarak bu süreç içinde
gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Biz gelecek seçimleri değil,
gelecek nesilleri düşünüyoruz.''
Siyasetlerini temelinde daima bu anlayış olduğunu dile getiren
Erdoğan,
TBMM'de alınacak karar doğrultusunda sandıkların kurulacağını ve
milletin
iradesinin orada tecelli edeceğini vurguladı.
Aynı anda iki sandık
Cumhurbaşkanı seçimi sürecinin devam ettiğini, buna mani bir hal
olmadığını
kaydeden Erdoğan, ''Mecliste cumhurbaşkanını seçecek çoğunluk
bulunulamazsa bizim arzumuz, cumhurbaşkanımızı halka seçtirmek, iki
sandığı aynı anda milletimizin önüne koymak'' dedi.
''Bu çerçevede, cumhurbaşkanı seçimi için milletvekilliği seçimiyle
ilgili
olarak her iki teklife de biz zaten hazırız. Yani, milletvekili
seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasına hazırız, cumhurbaşkanı
seçiminin milletimiz tarafından 5
artı 5 sistemiyle yapılmasına da hazırız.
Hiçbir endişemiz yok. Zaten bu konular bilinen ve hazırlığı
yapılmış konulardır. Fakat televizyonlardan falan izlediğiniz gibi,
bu işi yaşamayanlar,
'efendim bunu nasıl bu kadar kısa zamana sıkıştıracaklar, nasıl
yapacaklar'
diyor. Sizin derdiniz bu değil ki... Bunlarla ilgilenmiyorsunuz
ki... Ama bu
parlamento bunlarla yatıyor, bunlarla kalkıyor.
Şu anda milletvekillerinin 4 yıllık bir seçim sürecine yönelik
olarak seçilmesi, cumhurbaşkanı seçimin 5 artı 5 sisteminde
yapılması dün alınmış bir
karar değil ki...Yıllar yılı, bizden önceki iktidarlar döneminde de
tartışılmış bir karar. Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Yani uzayda
yeni bir keşif yok. Bunlara parlamento hazır, dağarcığımızda bunlar
bekliyor, bunlar var.
Yeter ki bu konuyu işleyenler adım atmakta samimi olsunlar. Bu adım
atmakta samimi iseler mesele yok. ''