Demirtaş'tan önemli açıklamalar
Abone olBDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Erdoğan'a Ahmet Kaya'ya yönelik linç girişimin olduğu tarihte Başbakan olsaydınız nerede olurdunuz diye sordu.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Damirtaş, CNN TÜRK'te
yayınlanan Tarafsız Bölge'de Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı.
Demirtaş, gündeme dair önemli açıklamalarda
bulundu.
*Diyarbakır buluşmasına neden net tavır almadınız?
Bu ziyaret BDP'nin dahil olduğu bir
organizasyon değildi. Kamuoyu beklentisi sonucu programda revizyona
gidildi. Bize son 48 saate kadar herhangi bir davet gelmedi. Bu AK
Parti'nin çalışması. Bu gerilim ortamında
Diyarbakır'daAKP-KDP buluşması yapılıyor. Buluşma,
süreci geliştirelim aşalım amaçlı yapılmış bir buluşma değildir.
Buluşma neye hizmet ediyor, amacının belli olması gerekirdi.
Kürtler arası tansiyonunun yükselmemesi için olgun davranmaya
çalıştık. Hükümet, Kürtler arası gerginliği tırmandırma zemini
aradı. Barzani'nin gecikmiş buluşması Güney Kürdistan adına bir
kazanımdır.
*BDP'liler kavga etti mi?
BDP'liler arasında Barzani'nin Diyarbakır'a gelişiyle ilgili
olarak kıran kırana bir tartışma olmadı.
*Başbakan'ın Genel af çıkışı hakkında ne
düşünüyorsunuz?
Salı günü Erdoğan bu konuda ben hayalimi söyledim dedi.
Başbakan'ın işi hayal kurmak değildir. Diyarbakır'da söyledikten
sonra grup toplantısında farklı demeç verdi. Söylemini değiştirdi.
Bir çok insan Başbakan'a güvenebilir ama biz Erdoğan'a
güvenmiyoruz. Diyarbakır'da verilen mesajlar grup toplantısında ete
kemiğe bürünse buna saygı duyarız.
*Bazı BDP'liler Barzani ve Erdoğan'ı karşılamada yer
aldı. Bu nasıl oldu? Bu size karşı bir tavır mı?
Bize karşı bir tavır değil. Kurumsal olarak biz davet
almadık. Kendileri özel olarak bir davet almış olabilirler. Onların
kendi kişisel kararları. Fakat biz kurumsal olarak bu çalışma
içinde yer almadık. Benim arkadaşlarıma tavsiyem siyaset yaparken
partinin politikasını esas almaktır. Arkadaşlara tavsiyelerimiz hep
bu yönde oldu. Arkadaşlar bu mücadelenin bir parçasıdır. Keşke daha
kurumsal bir tavır içerisinde olsalardı.
*Diyarbakır buluşmasının zamanlaması
Türkiye, Kürt ve Kürdistan gerçeğini artık kabul edelim
noktasında. Türkiye Kürt gerçeğinden korkmamalı. Bu ziyaretin iki
önemli sebebi var. Rojava'da bugün defakto bir durum söz
konusu. Türkiye bu duruma tepkili. Kürdistan petrolü de ayrı bir
gerçek. Biz Barzani ile ilişki kurulmasına hiç karşı olmadık.
Rojava, Türkiye için neden tehdit? İlişki Rojava Kürdistanı ile de
kurulabilir. Başbakan biz orada oldu bittiye izin vermeyiz diyor.
Orası Türkiye'nin toprak parçası mı? Orası gecekondu mu? Barzani ve
Türkiye'nin bu tepkisi Diyarbakır'da buluştu. Başbakan, çözüm
süreci yolunda umutları yeşertirken neden Rojava'ya tepki
gösteriliyor? Rojava'daki oluşumun içerisinde bir tek Kürt partisi
yok. Rojava'da 3 milyon Kürt neden hükümet için tehdit oluşturuyor?
KDP dışında oradaki oluşumdan rahatsız olan parti yok.
Başbakan'ın "Kürdistan" ifadesini kullanması, Türkiye
Kürdistanı diye bir şey var mı?
Tarihsel olarak Kürdistan coğrafyası vardır. Tarihte
devletmemiş bir coğrafyadan bahsediyoruz. Tarihsel olarak bir
devlete tekabül etmiyor. Başbakan, Mustafa Kemal'a atıf yaptı,
Kürdistan mebusları ifadesini örnek gösterdi. O dönem Mustafa
Kemal'in ifade ettiği yerIrak mıydı?
Kürdistan, Irak'ın kuzeyi değildir. Bunları artık
hızlı bir şekilde geçmek lazım.
Başbakan'ın Atatürk'ü referans yapması normaldir,
çünkü ulusalcılara karşı bir savunmaya geçiyor. Başbakan Kürdistan
dedi diye biz zil takıp oynayacak değiliz. Kürtlerin gündeminde
ayrılmak
yok. Irak'ta, İran'da, Suriye'de
devletler oluşturup birleşelim diye bir talep yok. Özerk Kürdistan
ayrılma anlamına gelmez.
*Şivan Perwer'i dinlermisiniz?
Tabi ki dinleriz. Geçmişte Perwer, Newruz için Türkiye'ye
davet edildi. Kendisi gelmek istemedi. Büyük bir hak ozanıdır. Biz
öyle kalmasını arzu ediriz. Kendisi de öyle kalmaya özen
göstermelidir. Halka mal olmuş bir sanatçıdır. Perwer'in buna
dikkat etmesi gerekiyor. Perwer geçmişte "Ben Türkiye'ye gelirsem
herhangi bir siyasi partinin organizasyonuyla gelmiyeyim, halka mal
olmuş ozanım" diyordu. Ama son gelişi böyle miydi değil miydi ben
yorum yapmayayım. Ama Perwer'in gelişi güzeldir. Kıymet veriyoruz
ama azalmasını istemediğimiz için sitem ediyoruz.
*Ahmet Kaya tartışması
Ahmet Kaya hepimizin içinde bir yara olarak kalacaktır.
Serdar Ortaç bana en samimi olanı. O pişmanlığını defelarca
gösterdi. Ortaç, en masumları. O ortamı
hazırlayan medya, savcılar, sitem sorgulanmıyor,
özür dileyen Serdar Ortaç'a vur da vur. Bana göre Gezi'de
direnenler Ahmet Kaya şarkısıyla büyüyen insanlardır. Ahmet Kaya
yaşasaydı nerede olurdu tartışması yapılıyor ya. Sayın Başbakan
acaba Ahmet Kaya'ya çatal atılırken nerede olurdu? Sayın Başbakan,
Ahmet Kaya'ya çatal atıldığı ortamda 2002 yılında Başbakan olsaydı
ne derdi asıl? 2013'te konuşmak kolay. O dönem Türkiye'de Başbakan
olsaydı nerede olurdu? Bilemiyorum tabi, merak ediyorum ama.
Başbakan'ın nerede olacağını kestirmek zordur.
*Kürdistan sözcüğünün üzerine gidecek misiniz?
Bu konuda özel bir politikamız yok. Kürdistan'a Kürdistan
denmesi Türkiye'de rahatsızlık yaratmamalı. Bunu kaşıyacağız diye
bir politikamız olmaz.
*Öcalan Diyarbakır için ne düşünyordur?
Bir değerlendirmesi olacaktır. Önümüzdeki 10 gün içinde bir
heyet gidecek.
*Erdoğan, "Öcalan'ın gazetecilerle görüşmesi sürece bağlı"
demiş. Ne demek bu?
Öcalan çözüm sürecini aracısız anlatmak istiyor. Kamuoyuna
doğrudan seslenip kafalardaki soru işeretlerini kaldırmak istiyor.
Bunda da fayda görüyoruz.
*Yerel seçim hazırlığı
Çalışmalırımz devam ediyor. Önümüzdeki hafta bazı yerler için
adaylarımızı açıklayacağız. Bazı yerlerde ön seçim yapılacak.
Halihazırda bitirdiğimiz bir bölge yok.
*Gültan Kışanak Diyarbakır, Ahmet Türk Mardin belediye
başkanı adayı mı?
Kışanak'ın başvurusu yok, Ahmet Türk'ün var. Önseçim
yapılacak. Adaylar netleşmiş değil.
*Dershaneler tartışması...
Bu bir yönüyle siyasi bir yanıyla ticari bir tartışma.
Dershane meselesi özel sektör giriyimidir falan deniyor ama
eğitimin bir parçası. AKP'nin öneridiği model
nedir? Özel okul yapmak istiyor. Halkın yararına bir model değil.
Dershaneler de olmamalı ama özel okula da dönüştürmek olmaz.
Vatandaşa ücretsiz eğitim vereceksin. Özel
okul açmak isteyen açar, dershane açmak isteyen açar. Niye bütün
okullarda eğitimin kalitesi artırılmıyor. Bunlar tartışılmıyor ama
dershaneleri tartışıyoruz. Cemaat dersahanelerde insanları
şekillendiriyoruz. Dershanelerin görevi bu mu? dersahen mevzusunda
cemaat siyasi amacını ortaya koyuyor. Hükümet de bu zinciri kırmak
istiyor. Cemaat de bundan rahatsız.