Demirtaş'tan Kürt gençlerine flaş çağrı!
Abone olDiyadin'de konuşan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş "asla hiçbir genç kardeşim silaha, şiddete başvurmasın" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Tek bir insan
ölmesin diye bu kadar büyük çaba sarf ederken, asker, polis, PKK'lı
ve sivil ayrımı yapmaksızın herkes ana baba evladı dedik. Her
birinin ateşi, acısı düştüğü yeri yakıyor. Bu nedenle acılarımızı
ayrıştırmayalım. Gelin acıları ortaklaştıralım. Barış getirelim
diye yollara çıktığımız zaman, barış dediğimiz her yerde bizi linç
etmeye kalktılar" dedi.
Ağrı'nın Diyadin ilçesindeki Köy Garajı'nda partisince düzenlenen
mitingde konuşan Demirtaş, 7 Haziran'da seçime girmek üzere
kampanya yürütürken, Türkiye'de provokasyonların tetiklendiği yerin
Diyadin ilçesi olduğunu savundu.
11 Nisan'dan bu güne provokasyonların devam ettiğini ileri süren
Demirtaş, şöyle konuştu:
"HDP barajın altında kalsın diye ellerinden gelen bütün kirli
işleri, provokasyonları bir bir hayata geçirdiler. Tek bir insan
ölmesin diye bu kadar büyük çaba sarf ederken, asker, polis, PKK'lı
ve sivil ayrımı yapmaksızın herkes ana baba evladı dedik. Her
birinin ateşi, acısı düştüğü yeri yakıyor. Bu nedenle acılarımızı
ayrıştırmayalım. Gelin acıları ortaklaştıralım. Barış getirelim
diye yollara çıktığımız zamanlarda, barış dediğimiz her yerde bizi
linç etmeye kalktılar. Barış isteyenler lince uğradıklarında
susarlar zannediyorlar. Barış istemek cesaret işidir. Kardeşliği
yürekten savunmak cesaret işidir. Cenazeler Türkiye'nin dört bir
tarafına giderken, her yerde silahlar, çatışmalar, bombalar
patlarken barış diyebilmek cesaret işidir. Ankara'daki yöneticiler
devleti geçici hükümeti yönetenler sizler de HDP'nin barış
konusundaki gibi yüzde biri kadar cesur olsaydınız, sizler bizim
söylediğimiz barış türkülerini, barış çığlıklarını en az bizim
kadar yürekten hissetseydiniz, bugün bu kadar insan kaybedilmezdi.
Bugün bu kadar insan yaşamını yitirmezdi."
"100 BİN KİŞİ DAHA ÖLDÜRSENİZ NE ELDE
EDECEKSİNİZ?"
Silahları susturmak için her gün çağrılar yaptıklarına işaret eden
Demirtaş, Ankara'dan 'operasyonlar sonuna kadar sürecek'
cevaplarını aldıklarını belirtti.
"Ne elde edeceksiniz? 100 bin kişi daha öldürseniz ne elde
edeceksiniz? Sonuç, dönüp dolaşıp barış ve müzakere masasına
gelecek. Bir gün önce o masa kurulsa belki bir insanımızı
kurtaracağız. Askerin, polisin, gerillanın anasının babasının eli
yüreğindedir" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"Hepsi ana, baba evladı ve hepsi candır. Bütün bunlar için değer
mi? Konuşarak, tartışarak, müzakere ederek çözmek varken, silahta
ısrar etmenin bi anlamı var mı? Kürtler, binlerce yıldır bu
toprakların gerçeğidir. 1071'de Alparslan Malazgirt'e gelmeden önce
de Kürtler burada vardı. O zamanlar da Kürt beyliklerinden destek
alınarak Anadolu'nun kapıları açıldı. Kürtlerle ittifak yaparak
bunu başardılar. Şimdi Türk halkı bu ittifakı, işbirliğini unutarak
nasıl kardeşliği sağlayacak? 1920'lerde Kurtuluş Savaşı'nda,
Çanakkale'de, Antep'te, Adana'da kim beraber savaştı? Kim göğsünü
düşmana karşı beraber siper etti? Kürtler de Türkler de
vardı. Madem vatanı ortak vatan yaptık. Madem beraber mücadele
ettik, madem bu vatanın her karış toprağında bizler kanımızı ortak
döktük, o halde eşit yaşamanın kime nasıl bir zararı olabilir."
"ASLA HİÇ BİR GENÇ KARDEŞİM SİLAHA SARILMASIN"
Demirtaş, asla silahtan medet ummadıklarını ve kimseye silah
kullanın demediklerini savunarak, hiçbir gencin silaha, şiddete
başvurmamasını istedi.
Demirtaş, "Biz sizin iradenizi, emanetinizi layıkıyla korumak için
gençler ölmesin diye seçildik. Eğer birileri fedakarlık yapacaksa,
birileri canından vazgeçecekse o gençler olmasın biz hazırız"
dedi.
Halkın barış istediğini belirten Demirtaş, demokratik siyasetle
zulmün üstesinden gelebileceklerini bildirdi.
Demirtaş, şunları kaydetti:
"VALİ VE KAYMAKAMI HALK SEÇSİN"
"Biliyoruz, devlet zalimlik yapıyor. İşte çocuklar infaz ediliyor.
Biz 'öz yönetim' derken, Diyadin'de seçilmişler iş başına
olsun görev yetki onlarda olsun diyoruz. Kaymakamlıklar, valiler,
Ankara'dan atanmış memurlardır. Yetkinin, bütçenin, paranın hepsi
onlardadır. Peki sizin oy verip seçtikleriniz ne yapacak? İşte
onlar da halkın iradesinin yanında durunca ya tutukluyorlar. Ya
gözaltına alıyorlar, ya da çalışamaz hale getiriyorlar. Yetkileri
yok paraları yok. Öz yönetim dediğimiz şey kaymakamlık, valilik
olmasın. Buna gerek yok. Zaten seçmişsin bir belediye, onun başkanı
var. Yok yine de valilik olsun diyorsan o da seçimle olsun. Gelsin
vali adayları halkın huzuruna çıkılsın, sandığa gidilsin. Halk kimi
seçiyorsa o vali, kaymakam olsun. Çünkü seçilmişi halk
denetler.
"TOTODAN BAKANLIK KOLTUĞU ÇIKMIŞ SANA! SEN
KİMSİN!"
Ağrı Valisi hizmet yapmazsa,kim hesap sorabilir. Müffettiş mi,
içişleri bakanı mı? İçişleri Bakanı Ağrı Valisinden beter.
Hangisine hesap soracaksınız. İçişleri Bakanı kendisi şu anda
atanmış bir memur. Geçici İçişleri Bakanı. Öbür bir bakan çıkmış
seçilmemişler, atanmışlar, 'HDP'li seçilmiş bakanlara istifa
etsinler, ya da Başbakan onları azletsin diyorlar.' Niye, çünkü
onlar Cizre'ye gitmiş, halkın yanında yer almışlar. İnsanda biraz
utanma, sıkılma olur ya. Totodan bir bakanlık koltuğu çıkmış sana,
sen kendini bir şey zannediyorsun. Utan, sıkıl ondan önce ya. Sen
kimsin, senin haddine midir. Halkın iradesi ile seçilmiş bir bakana
Spor Toto'dan çıkmış bir bakan, hakaret ediyor. Halk iradesine bu
kadar saygısızlar işte. İşte seçilmişler yönetirse hesap sormak
kolaydır. Ama atanmışlar bazen böyle kudurmuş olabiliyorlar
maalesef. Bizler atanmış yönetimini Türkiye'de bitirirsek
demokrasiyi getiririz."
Demirtaş, daha sonra Doğubeyazıt ilçesine geçerek, burada
partisince düzenlenen mitinge katılarak, bir konuşma yaptı.
Mitinglere, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, HDP
milletvekilleri Burcu Çelik Özkan, Ahmet Yıldırım, Altan Tan, Osman
Baydemir, Dilek Öcalan, Celal Doğan, Dengir Mir Mehmet Fırat, Leyla
Zana ve Mehmet Emin İlhan da katıldı.