Demirtaş'tan 'geri çekilme' resti
Abone olBDP'li Selahattin Demirtaş hükümetin adım atmaması halinde 'PKK'nın geri çekilmeyeceğini' ilan etti.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş
Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrıların yanlış yorumlandığını
söyledi. Demirtaş Öcalan'ın "çekilme çağrısı yapmadığını" öne
sürerek önceliğin hükümetin adım atmasının gerektiğini yineledi.
Demirtaş eğer hükümet adım atmazsa "çekilmenin hiç
gerçekleşmeyebileceğini" açıkladı.
Evrensel gazetesine konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş Öcalan ile görüşmeleri, geri çekilme, Hükümetten
bekledikleri adımlar konularında soruları yanıtladı.
Öcalan geri çekilme konusunda Meclisten karar, yasa veya
komisyon bekliyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek ise “bu hükümetin
görevi” dedi. Şu an Mecliste böyle bir komisyon çalışması da
yok?
Bunları biz de tartışıyoruz. Partimizin de bu konuda önerileri var.
Ama hiçbir yasal güvence olmadan, sadece idari tedbirlerle,
Başbakanın ‘biz güvence veriyoruz’ sözüyle süreç
ilerler mi, çok emin değiliz.
Sayın Öcalan ve KCK yetkilileri bu durumu kendileri için yeterli
görür ve bu koşullarda çekilmeyi başlatırlarsa buna saygı duyarız.
Ama şu ana kadar bizim yaptığımız görüşmelerde KCK’nin ve sayın
Öcalan’ın yasal güvenceler olmadan, yasa çıkmadan, herhangi bir
geri çekilmenin başlamayacağı şeklinde vurgularıydı.
Tabi bunlar zannediyorum Öcalan’la heyet arasında da görüşülüyor.
Olası bir ortaklaşmayı biz her halükarda destekleriz. Akil insanlar
komisyonu yeterli görülüyorsa bu aşamada biz bunu destekleriz, ama
her halükarda biz bir resmi komisyonun yasayla kurulacağını
düşünüyoruz. Yani bir parlamenterler komisyonu, bir de dışarıdan
akil insanlar komisyonu, iki ayrı komisyon. Bu şekilde süreç daha
sağlıklı ve daha güven veren bir tarzda ilerleyebilir.
O zaman Öcalan bu süreci birebir takip ediyor,
gelişmeleri izleyebiliyor...
Evet ediyor. Televizyonu çok izlemediğini söyledi, ama yazılı
basını takip ediyor. Görsel medyayı diğer tutuklu arkadaşlar takip
edip, haftada birkaç saat bir araya gelip değerlendiriyorlar.
15 Ağustos’a kadar çekilmenin gerçekleşeceği yönünde gazetelerde
haberler yer alıyor? Öyle mi?
Takvim verenlerin hepsi biraz uyduruyor. Kendi niyetlerini
söylüyor. Hiç kimse de takvim tutturamıyor. Bu konuda takvim
belirleyecek tek kurum KCK’dir, geri çekilenlerdir. Geri çekilenler
ne zaman ‘geri çekilme bitti’ derlerse o zaman
biter.
Bu konuda yetki ne bakanlıktadır, ne parlamentodadır, ne
Başbakandadır. KCK’nin kendisi ne zamana kadar geri çekileceğini
belirler, ama ne kadar hızlı olacağını da hükümetin atacağı adımlar
belirler. Hükümet hızlı adım atarsa sanıyorum KCK de hızlı
çekilir.
HÜKÜMET ADIM ATMADAN KCK
ÇEKİLMEYECEK
Hızlı olursa 15 Ağustos’a kalmayabilir mi
yani?
Kalmayabilir. Ama hükümet hiç adım atmazsa çekilme hiç
başlamayabilir bile. O nedenle kimse, ‘çekilme başlamış,
sanki Öcalan çekilme çağrısını netleştirmiş’ gibi
düşünmemeli. Öcalan çekilme çağrısı yapmadı. ‘Çekilmeye
hazırız’ çağrısı yaptı. ‘Demokratik siyasete geçiş
aşamasındayız, geri çekilme aşamasına gelmişiz’ dedi.
‘Hükümet de bu adımları atarsa geri çekilme hızlı
olsun’ dedi. İmralı’da bize bunları açık açık söyledi.
Şimdi, Hükümet yasa çıkarmadan, adım
atmadan KCK zaten geri çekilmeyecek. Öyle bir
tartışılıyor ki, sanki bu iş oldu bitti, sadece takvime kaldı, öyle
de hızlı çekilecekler. Hükümet bir şey yapmadı ki, nasıl
çekilecekler. Hiçbir yasal güvence yok, hiç bir adım yok, komisyon
bile kurulmadı. ‘Akil İnsanlar’ deniyor o bile
kurulmadı. Hiçbir şey yok. O yüzden çekilme tarihini KCK,
çekilmenin hızını hükümetin adımları belirler.
CHP’YE ÖNERİMİZİ YAPTIK
Akil İnsanlar Komisyonu’na sizden isim istendi mi?
İstenecek. Bizler belirleyeceğiz, ortaklaşacağız bu konuda. CHP bu
komisyona destek vermek istiyorsa bence önerilerini sunmalı. Ama
tabi ki BDP’nin önerileri olacak. Biz de önerilerimizi sunarken
DTK’ya, HDK’ye diğer Kürt partilerine, ilişkide olduğumuz STK’lara
görüş sorarak belirleyeceğiz elbette bu isimleri.
Hükümetten gitmedi ama sizden CHP’ye bu yönde bir öneri
gider mi?
Biz öneri yaptık. Yaklaşık 20 gün önce Sayın Kılıçdaroğlu’na bir
mesaj gönderdim ve arzu ediyorsa kendilerini
bilgilendirebileceğimizi söyledim. CHP, BDP Heyet Buluşması
şeklinde. Ama 20 gündür kendilerinden bir cevap gelmedi.
Yani siz İmralı’ya gitmeden önce...
Tabii. Ama yine de buna, diyaloga açığız.
ÖCALAN'LA ARAMIZDA ÇELİŞKİ
YOK
Kandil ile BDP’nin Öcalan’ı tam anlamadığı, böyle giderse Öcalan’ın
sizlerinde hoşnut olmayacağınız açıklama yapabileceği yönünde
haberler çıkıyor. Bir çelişki mi var?
Bir çelişki de, Sayın Öcalan, Kandil, bizim aramızda bir çatışma,
gerilim de söz konusu değil. Sayın Öcalan bütün bölge siyasetini,
dönemi iyi okuyabilen bir siyasetçi, bir önder. Dolayısıyla
yaptığı, yapacağı hamlelerin doğuracağı sonuçları iyi hesaplar.
Bu hamleleri hepimiz, eminim KCK yetkilileri de BDP yönetimi de
aşağı yukarı tahmin ediyordu. Bizler biliyorduk, bu tür hamle
yapmak için zaman kolladığını, zamanı gelince bu tür çıkış
yapabileceğini... Ama bu çıkışı O’nun dışında hiç kimsenin
yapamayacağını da biliyorduk. Ne BDP, ne KCK, zamanı gelse,
arzulasak bile böyle bir çıkış yapamayız. Bu çıkışı hayata geçirme
şansımız yok. Çünkü Öcalan’ın temsil ettiği, onun şahsında
kurumlaşmış misyon öylesine güçlü ki ancak O bu çıkışı yaparsa bu
bir hamleye dönüşebildi.
Biz Öcalan’ın bu çıkışı yapabilmesi için uzun süredir mücadele
ediyoruz. Kendi açımızdan BDP olarak bunun zeminini yaratmaya
çalışıyoruz. Eminim ki, KCK de, Sayın Öcalan’ın çıkış yapabileceği
ve bir sıçramaya yol açabilecek hamleyi yapabileceği koşulları
yaratmaya çalışıyordu.
Sayın Öcalan koşulların olgunlaştığını düşününce son derece esnek
bir dille ve asıl hedefe odaklanarak, detaylarda boğulmadan, kısır
tartışmalara kafayı takmadan büyük Ortadoğu’daki değişimi, dönüşümü
doğru okuyarak hamlesel çıkışını yaptı. Dolayısıyla bizim için
beklenmedik, şok edici değil.
Bu fırsatı, bu zemini hem kendisi mücadele yürüterek bu noktaya
getirdi, hem dışarıda Kürt halkı bu zemini ona sunabilmek için
büyük bedeller ödedi. Şimdi bu çıkışı yaptı diye Sayın Öcalan’ın
bir kırılma, bir kafa karışıklığı yaşaması sözkonusu değil. Dediğim
gibi herkes ona bu çıkışı yapması için güç, destek veriyordu.
‘LÜTFEN GÖTÜRÜLMEDİK MÜCADELENİN
SONUCU’
Öcalan ile görüşmeye ilişkin duygularınız neler. İlk
görüşmeniz olduğunu biliyoruz...
İlk defa fiziki olarak karşılaşmış olduk. Benim için önemliydi.
Benim için duygusal bir andı. Kendisi de önemsedi. Bir partinin eş
genel başkanı ile o koşullarda karşılaşmış olmak büyük bir
mücadelenin sonucuydu. Biz lütfen oraya götürülmedik. Büyük bir
mücadele sonucunda oraya gittik.
BDP heyetleri oraya gitmeye başlayana kadar, biliyorsunuz çok ağır
bedeller ödedik. Sayın Öcalan aylarca ailesiyle, avukatlarıyla
görüştürülmedi. Ağır tecritler uygulandı, kendisine orada ağır
hakaretler yapıldığı dönemler oldu. Zehirlendiği iddiasından saç
kazıtmaya kadar çok ciddi süreçlerden geçildi. 99’da Türkiye’ye
getirildiğinde ‘Apo teslim alındı ve bu iş bitti’
demişlerdi. Şimdi 14 yıl aradan sonra BDP milletvekilleri, eş
başkanları kendisi ile resmi toplantıya gidiyor. Bu, tabii kendisi
açısından da bizim açımızdan da hem duygusal hem siyasal olarak çok
önemliydi. Heyecan vericiydi diyebilirim.