Demirtaş'tan Erdoğan ve Davutoğlu'na çağrı!
Abone olErdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrı yapan Demirtaş "Hodri meydan. İstersen 100 danışmanını al gel." dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin
Bitlis'te düzenlediği mitingde konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na çağrı yapan Demirtaş, "Ona
ve küçüğüne çağrı yaptım. Ey Davutoğlu, kendine güveniyorsan
televizyonda canlı yayında tartışalım. Hodri meydan. İstersen 100
danışmanını al gel." dedi.
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a da, "Açık çağrı
yapıyorum; gel heyet oluşturarak birlikte Mısır'a gidelim.
Mursi'nin idamını durdurana kadar çıkmayalım. Biz hazırız. Gel
birlikte Gazze'ye gidelim" çağrısında bulundu. Demirtaş hükümeti
de, "Hz. Muhammed'in değil Yezid'in yolundan gitmekle" suçladı.
Demirtaş bugün eylem yapan sağlık çalışanlarına da destek verdi.
Demirtaş'ın açıklamalarından satırbaşları
şöyle:
Büyüklük Yaradan'a mahsustur. Bizler ancak halkın hizmetçisiyiz.
Değerli kardeşlerim, arkadaşlarım. Bitlis'in bu coşkusu
yiğitlerinin gençlerinin bu mücadelesi inşaallah 7 Haziran seçim
zaferinin de müjdesidir.
"BÜTÜN PARTİLERİN MECLİS'TE OLMASI GEREKİYOR"
Elbette bir kez daha, daha güçlü bir şekilde Meclis'e gideceğiz.
Olmamız gerekiyor. Türkiye'nin bütün renklerinin Meclis'te olması
gerekiyor. Sadece HDP değil, küçük büyük demeden bütün partilerin
Meclis'te olması gerekiyor. Biz özgürlüğe, adalete inanmış bir
parti olarak sadece HDP'yi değil herkesi parlamentoya taşımaya
çalışıyoruz. Bunlar, ne yapıyorlar sizler bizden daha dikkatlice
izliyorsunuzdur.
"SİZE SÖZ VERİYORUZ KARDEŞLERİM"
Siz Meclis'e daha güçlü bir şekilde gitmeye hazırsınız. Bizim
yapmamız gereken sizleri mahçup etmeyecek bir zafer çıkarmak. Bu
sözü buradan sizlere veriyoruz değerli kardeşlerim. Bu akşam aynı
zamanda mübarek Ramazan'ın müjdecisi Berat Kandili. Sizlerin duası,
sizlerin inanarak ellerini yaradana açarak ettiği dualar kabul
olacak. Hem barışa, hem kardeşliğe hem de özgürlüğe vesile olsun
istiyoruz. Allah dualarınızı kabul etsin inşaallah.
"GREVDEKİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ YANINDAYIZ"
Bir de bugün sağlık çalışanları grevdeler onların da yanındayız.
Çünkü 2 gün önce Samsun'da bir doktor vahşice katledildi. Biz de
sağlık çalışanlarının yanındayız, selamlar olsun onlara da.
"TÜRKİYE'DE BARIŞ VE KARDEŞLİK İSTİYORUZ
DEDİNİZ..."
Değerli kardeşlerim dikkatlice, heyecanla, sabırsızlıkla seçime
hazırlanıyoruz. Asıl akıllı olan sizsiniz, biz sizin aklınıza
güveniyoruz. Sizler ortak akılla, vicdanla karar verdiniz.
Türkiye'de barış ve kardeşlik istiyoruz dediniz. Siz bu kararı
verdiniz biz onun gereğini yapıyoruz.
"BEN GARİBAN BİR MÜSLÜMANIM"
Bizler kimiz? Bizler Türküz, Kürtüz, Çerkeziz. Ama bizler insanız,
o yüzden bizler Meclis'e hep birlikte gideceğiz. Biz insani
değerleri Meclis'e taşıyacağız. Öylesine eşitlikçi bir yönetim var
edeceğiz ki, başörtüye, sakala dil uzatmayacak. Herkesin yaşamı
herkesin inancı kendine diyeceğiz. Bunu da HDP icat etmedi. Bu
nereden geliyor biliyor musunuz? İslam'ın ilk anayasası Medine
Sözleşmesi'nden geliyor. Medine Sözleşmesi'ni Bitlis'in alimleri
daha iyi bilir. Ben gariban bir Müslümanım. Fakat Peygamber
Efendimiz kendi elleriyle yazmıştır bu sözleşmeyi.
"BUNLAR HZ. MUHAMMED'İN DEĞİL, YEZİD'İN YOLUNDAN
GİDİYORLAR"
Kendine İslam partisiyiz diyenler kendi mitinglerinde bizleri
yuhalatıyorlar. Bize dinsiz deyip hakaret ediyorlar. Her gün
meydanlarda inançlarımızı yuhalatarak oy toplamaya çalışıyorlar.
Ben zaten defalarca bunların kimin yolundan gittiğini anlatmaya
çalıştım. Bunlar Hz. Muhammed'in yolundan değil, Yezid'in yolundan
gidiyorlar. İsrafın yolundan gidiyorlar. Bitlis kararını verirken
vicdanına danışarak karar vermeli. Bana diyorlar ya batıda başka
doğuda başka konuşuyorlar. Bak burada sevdaların şehrinde
tekrarlıyorum; Bizim nazarımızda, bir müslüman ile bir hristiyanın
asla farkı yoktur. O da insandır, o da insandır. Biz hepsinin
hakkını savunacağız. Hepsine sahip çıkmak bizim insanlık borcumuz,
görevimizdir.
"BAKARA, MAKARA DİYEN BAKANI DANIŞMAN
YAPTILAR"
Bir Kürt seydası bana birşey söyledi, ismini vermeyeyim. İlle
miting meydanında söyleyeceksin dedi. De ki; Sen Kürtçe Kuran-ı
Kerim meali getirmişsin ama okullarda Kürtçe öğrenmeyi
yasaklamışsın. Peki Kürdün dili yasakken Kürtçe meali nasıl
okuyacak hele ona da bir cevap versin. Kendi kazdıkları kuyuya
düştüler. Hatırlar mısınız bilmem, bunun yanında bir AB Bakanı
vardı, Kuran'ın ayetleriyle dalga geçmiş Bakara, makara demişti
hatırlar mısınız. Bizlerden birisi söylemiş olsa bizi dar ağacına
çekeceklerdi. Ne yaptılar bu bakanı, sarayın danışmanı oldu. Öyle
cumhurbaşkanına öyle danışman, öyle başa öyle tarak. Hırsızı
rüşvetçiyi yanına alacak ki ekip tamamlansın.
"EY DAVUTOĞLU İSTERSEN 100 DANIŞMANINLA GEL"
Ona ve küçüğüne çağrı yaptım. Televizyonda canlı yayında
tartışalım. Hodri meydan. Ey Davutoğlu kendine güveniyorsun,
Bilgine, ilmine güveniyorsan ister ikimiz çıkalım ister yüz tane
danışman al. Canlı yayında açık açık tartışalım. Eğer yalancı
değilsen ve söylediklerin doğruysa yüzüme bakarak söyle bakalım.
İnsan bundan çekinir mi? Çekiniyorlar, gelmiyorlar. Canlı yayına
bizimle çıkmaya korkuyorlar. Göreceksiniz başaracağız. Dağlardan
kurşun sesi değil, kuş sesi gelinceye kadar uğraşacağız. İlk işimiz
barış olacak.
"CUMHURBAŞKANI'NA ÇAĞRI YAPIYORUM; GEL BİRLİKTE MISIR'A
GİDELİM"
Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Gece gündüz bize hakaret ediyorsun.
Yine de açık çağrı yapıyorum gel heyet oluşturarak birlikte Mısır'a
gidelim. Mursi'nin idamını durdurana kadar çıkmayalım. Biz hazırız.
Gel birlikte Gazze'ye gidelim. Biz hazırız. Sen samimiysen beraber
yollara düşelim. Rabia diyerek insanları kandıracağına Mısır'da da,
Filistin'de de direnişin öncüsü olalım.