Demirtaş'tan CHP'yi çıldırtacak çağrı!
Abone olHDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, CHP'nin kendi partisine yönelik AK Parti ile işbirliği yaptığı iddialarını sert bir dille yalanlarken ironik bir çağrıda bulundu...
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, CHP'nin, AK Parti ile HDP'nin işbirliği yaptıkları
yönündeki iddialarını değerlendirdi. HDP'nin seçimlere parti olarak
girerek baraj altında kalıp bilinçli şekilde meclis dışında
kalacağı ve bölgedeki vekilliklerin AK Parti'ye bırakılacağı
yönündeki komplo teorilerine tepki gösteren Demirtaş, CHP'ye ironik
bir çağrıda bulundu: Bu oyun, bu tezgah eğer bizim tarafımızdan
planlanmışsa, bu CHP'li kardeşlerime bu oyunu bozmaları konusunda
çağrı yapıyorum. HDP'ye oy verin, oyunu bozun.
Tunceli'de partisinin 1'inci Olağan İl Kongresi'ne katılan HDP
Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, salona girişte kalabalık bir
partili grubu tarafından karşılanırken, izdiham nedeniyle ezilme
tehlikesi geçirdi. Demirtaş, salonda yaklaşık 3 bin kişi tarafından
ayakta karşılandı. Salon içinde Kobani'deki çatışmalarda hayatını
kaybeden birçok kişinin yanı sıra Abdullah Öcalan posterinin de
olduğu görüldü.
'BARAJIN DUVARLARI ÇATLAMAYA
BAŞLADI'
Demirtaş, "Hırsız, 'yüzde 50 oy alacağız' diyor. Hırsızda bu
özgüven var, sizde neden olmasın?" dedikten sonra, seçim barajı
tartışmaları ile ilgili şöyle konuştu: "Cumhuriyet tarihi boyunca
ezilenler mücadele etti, mücadelelerini yükseltti, büyüttü. 10
yılda bir askeri darbelerle bütün kazanımlarımız tuzla buz edildi.
Fakat yılmadık, bıkmadık. İnatla, ısrarla bütün bu mücadele
değerlerini demokratik iktidara taşıyacak zamanı bekledik. Şimdi
bunun fırsatını yakaladık. Çıkışını yakalamak istiyoruz artık. 2015
seçimleri bu tarihi fırsatı bize sunan, büyük bir olanağı yaratan
büyük bir gelişmedir. Emin olun arkadaşlarım yüzde 10; zihinlerdeki
psikolojik barajdır. Biz barajı tarumar edeceğimize inanalım. Bakın
barajın duvarları daha şimdiden titremeye başladı. Daha seçime 6 ay
var, barajın duvarları çöktü. Yeter ki özgüvenimiz olsun, bir
birimize inanalım, güvenelim. Üstelik de daha önce de söyledim;
hırsız, 'yüzde 50 oy alacağız' diyor. Hırsızda bu kadar güven
varken sizde niye özgüven olmasın? Türkiye ve Kürdistan'ın bütün
ezilen halkları; bu ülke hepimizin ortak vatanıysa, her karış
toprağında bizim alın terimiz varsa, Çanakkale'de bu ülkeyi kuracak
kurtuluş savaşını başlatanlar yan yana yatıyorsa, bu ülkeyi o halde
bunlar yönetecekler. Hırsızlar, soyguncular, talancılar değil."
'AKP İLE GİZLİ BİR PLANIMIZ
YOK'
Parti olarak seçime girmelerinin, bazı kesimler tarafından, "AKP
ile gizli bir planları var" diye yorumlanmasına tepki gösteren
Demirtaş, bütün bu mücadeleyi AKP'ye peşkeş çekecekleri iddialarını
ortaya atanların asla bu geleneği tanımadığını ifade ederek şöyle
dedi: "Aklı başında olduğunu iddia eden bazı kalem ve kişiler bunu
yazma cesaretini kendinde görüyorsa, kusura bakmasınlar onların
demek ki gizli bir planları var. Bizim HDP olarak AKP'yle gizli bir
planımız yok. Kapalı kapılar ardında, gizli hesap, pazarlıklara
girmedik, girmeyeceğimizi de defalarca ispatladık. Nasıl bir
mücadeleyi AKP'ye karşı yürüttüğümüzü defalarca ispatladık. Halen
bu mücadeleyi sürdürüyor, yürütüyoruz. Ama buna rağmen halen bir
kesim şunu yazıyor; HDP partiyle girip barajın altında kalacak,
milletvekillerini böylece AKP'ye peşkeş çekmiş olacak. Biz bütün bu
mücadele geleneklerinin, emeklerin, değerlerin ortak bileşkesi
olarak bu mücadeleyi yürütüyoruz. Geleneğimizde ucuz pazarlık
yoktur. Geleceğimizde ucuz pazarlık, değerlerini satmak olsaydı, bu
gün Mazlum Doğan yaşıyor olurdu. Pazarlığa girmediği için, faşizmin
suratına tükürdüğü için bu gün Mazlum Doğan'ın fotoğrafı oradadır.
Eğer ki biz ucuz pazarlıklarla satan bir hareket olsaydık Sakine
Cansız bu gün yaşıyor olurdu. Türkiye devrim geleneğini, devrimci
geleneğinin pazarlıkçı ruhu olsaydı, İbo (İbrahim Kaypakkaya)
işkence tezgahında pazarlık yapsaydı şimdi yaşıyor olacaktı. Deniz
ve arkadaşları idam sehpasına yürürken pazarlıkçı olsalardı o gün
asmayacaklardı onları, yaşıyor olacaklardı."
"CHP'LİLER BU OYUNU BOZMAK İÇİN HDP'YE OY
VERSİN"
CHP'lilerin, AKP ile ittifak yapacağı söylentilerini sert dille
eleştiren Demirtaş, CHP'li bir grubun kendileri için "Baraj altında
kalıp 40-50 milletvekilini AKP'ye' verecekler" iddiasında
bulunduğunu söyledi. HDP Eş Genel Başkanı şöyle devam etti: "Bu
oyun, bu tezgah eğer bizim tarafımızdan planlanmışsa, bu CHP'li
kardeşlerime bu oyunu bozmaları konusunda çağrı yapıyorum. HDP'ye
oy verin, oyunu bozun. Siz de gelin CHP'li kardeşlerim siz de gelin
HDP'ye oy verin, barajı rahat aşalım bozalım oyunu. Formül ortada.
Bu senaryoyu tutturamayanlar da başka bir şey yazıyorlar. Diyorlar
ki; 'Bunlar barajı aşsa bile, barajı aştıktan sonra zaten AKP'yle
pazarlık yapmış, anlaşmışlar birlikte anayasa yapıp başkanlık
sistemini getirecekler.' Barajı aşsanız bir dert, aşmasanız bir
dert. Bunları inandırmak mümkün değil. Kafaları tüccar kafası ya,
pazarlığa alışmışlar. Bütün hayatları pazarlık ya. Bir kez daha
açık net tekrarlıyorum HDP ve partimizle birlikte yürüyen
dostlarımız; dost, kardeş partilerimiz ve toplumsal kesimler
dışında hiç kimseyle ittifak arayışımız, ittifak görüşmemiz yok,
olmayacak. Hiç kimseyle seçim öncesi ucuz pazarlığımız yok, olmadı,
olmayacak. Hele hele AKP gibi bir partiyle. Yarın buradan çıkıp
Roboski'ye gideceğiz. Roboski'nin hesabını vermemiş bir partiyle
oturup milletvekilliği pazarlığı yapıp, onlara milletvekilliği
armağan edeceğimizi düşünenler kusura bakmasın alçaklık yapıyorlar.
Tek kelimeyle alçaklık yapıyorlar. Böyle muhalefet olmaz. Bu
iktidar, bu kadar güçlüyse bu muhalefetin basiretsizliği
yüzündendir. Onların defalarca sunduğu fırsatlar yüzündendir.
Defalarca onların verdiği paslar yüzünden AKP bu kadar gol
atabilmiştir."
"HÜKÜMETİN PARALEL YAPI
ÇARŞAFI"
Güvenlik yasasını da sert dille eleştiren HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş, hükümetin 'Paralel yapı' çarşafı ile sokağın
meşru isteklerini örtmeye çalıştığını savunarak, şunları ekledi:
"Israrla çarpıtıp, güvenlik yasalarıyla muhtemel toplumsal
muhalefet ve gösterileri sınırlamak ve polise infaz yetkisi vermek
için bakın güvenlik yasasını halen dayatıyorlar. Başbakan, 'Biz
bunu çıkaracağız, pazarlık konusu bile değil' diyor. İnfaz Yasası
çıkararak yanlış yapıyorsunuz. Siz üniversite hocasısınız. Hadi
öbürü anlamıyordu bu işlerden, tarih bilmiyordu. Öbürünün kafası
sadece ticarete çalışıyordu. Siz profesörsünüz, kalın kalın
kitaplar yazmışsınız bilmeniz lazım. Zulüm yasaları halk direnişini
durduramaz. Meşru halk direnişlerini yasalarla durduramazsınız.
Tarihte binlerce örneği var, okumadınız mı bunu profesör olarak?
Sokağa şimdi kim çıksa artık üstünde, altında 'Paralel yapı'
arayıp, sokağın o meşru taleplerin üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Paralel çarşafı, paralel yorganıyla sokaktaki muhalefetin
taleplerini görünmez hale getirmeye çalışıyorlar. Evet bu ülkede
bir paralel var ve sizin can yoldaşlarınızdı onlar. 11 yıl beraber
'paralel paralel', tıpış tıpış yürüdünüz. Onlar, bizimde değil,
sizinle ilgilidir. Halkın içinde paralel yok. Hükümetin, devletin
içinde 'paralel var."
'DEVLETİ SOYUP SOĞANA
ÇEVİRDİLER'
HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, Tunceli'nin ardından
partisinin Elazığ İl Kongresi'ne katıldı. Bektaşlar Düğün
Salonu'ndaki kongreye alkışlar arasında giren Demirtaş,
konuşmasında hükümeti eleştirdi. İslamiyet'te kutsal devlet
olmadığını belirten Demirtaş, şöyle dedi: "Kutsal olan Allah'tır.
12 yıl önce milletten oy isterken, içinde Allah korkusu olan
hırsızlık yapmaz diye millet oy verdi. Doğrudur içinde Allah
korkusu olan hırsızlık yapmaz, israf yapmaz. Bunlar iktidara
geldikten sonra sadece devleti soyup soğana çevirdiler. Lüks yaşam,
israf, İslam'ın şartıymış gibi yaptılar, oysa böyle bir şey yok. En
büyük zararı da Müslümanlığa verdiler. Şimdi bütün dünya bunlar ve
bunlara benzer örgütlerle İslamı da kötü biliyorlar. İŞİD, El
Kaide, AKP gibi partiler ve hareketler yüzünden en büyük zararı
İslamiyet görüyor. Düşünün 12 yıldır gece gündüz Allah'ı dilinden
düşürmeyen bir Başbakan, 4 tane bakanı hırsızlıkla suçlanıyor. Bir
cumhurbaşkanı onları yargıya teslim etmiyor. Bakanların çocukları,
trilyonlarca lira paralar ortada yok, iddialar çok ciddi. Onları
yargıya çıkarmıyor. Çıkar adil bir şekilde yargılansınlar."
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ARACI GERİ
VERSİN
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kaldırılmasını söylediğinde
kıymetlerin koptuğunu anlatan Demirtaş, "Ben din kaldırılsın
demiyorum. Cumanın hutbesini bile devlet göndertiyor böyle okunsun,
sana ne nasıl okunacaksa. İşte 1 trilyonluk Mercedes'e binen
Diyanet İşleri Başkanı'ndan vicdan beklenir mi? Günlerdir
söylüyorum ya istifa et ya Mercedes'i geri ver. Lüks israf günahsa,
haramsa en başta senin uyman lazım. Senin din adamı olarak topluma
örnek olman lazım. İstifa da etmiyor, Mercedes'i de geri vermiyor.
Diyanet İşleri Başkanı olarak aldığı o vergiyi hizmet yaparken
Alevi'ye hizmet yapılmıyor, cemevi tanınmıyor ve bunlar zulümdür.
Diyanet İşleri Başkanı'nın aldığı Mercedes bir tekeri
Alevilerindir, onu geri versin üç tekerle devam etsin" dedi.
Çözüm süreci için çaba sarf ettiklerini belirten Demirtaş, "Buna
rağmen hükümet çıkıp bize eli kanlı diyor. Bunu diyenler
Roboski'nin katilleridir. Sadece kendi iktidarları içersinde, 12
yıl içersinde 376 çocuğu sokakta katledenlerdir. Bizi beğenmek
zorunda değiller ama hedef gösterip çarpıtarak yalanla
partililerimizi linç ettirmeye çalışmak AKP'nin asla işine yaramaz.
Özellikle buradan onları uyarıyorum. Özellikle bunu yapan bir iki
AKP sözcüsü var. Bir bakan ismini vermeyeyim herkes tahmin eder
ağlamadan sorumlu bakan özellikle işi gücü HDP ile uğraşmak. Ya
barış sürecinden rahatsız, görüşmelerden rahatsız ya HDP büyüyor
iktidarı al aşağı edecek ondan korkuyor" dedi.
AKP Mazhar Bağlı'nın sosyal medyada kendi haklarında yazdıklarını
gündeme getiren Demirtaş, "AKP milletvekillerinin sosyal medya
hesaplarına bakın neler yazmışlar hakkımızda. Biz neden bunları
sineye çekiyoruz, barış için. Hele hele Kürtlükten emekli olmuş
olanlar var. Onları almış milletvekili olarak televizyona çıkarıp
sadece bize hakaret ettiriyorlar" diye konuştu. Demirtaş,
konuşmanın ardından Elazığ'dan ayrıldı.
SOKAKTA OLAY ÇIKTI
HDP kongresinin ardından dağılan bir grup partili Gazi Caddesi
üzerinden geçerken Ülkü Ocakları binası önünden geçtiği sırada olay
çıktı. İddiaya göre HDP'liler Ülkü Ocakları önünde slogan atmaları
üzerine bir grup ülkücü tarafından dövüldü. Dövülenler arasında
bulunan bir kişi Harput Devlet Hastanesi'nde tedavi altına
alındı.
Ülkülerin HDP'liler dövmesini protesto etmek için HDP'liler Hozat
Garajı Mevkii'nde toplandı. Daha sonra saldırıda yaralanan kişiyi
ziyaret etmek için Harput Devlet Hastanesi'ne yürüyen grup,
yaralıyı ziyaret etti. Polis, yürüyüş sırasında ve hastane önünde
geniş güvenlik önlemleri aldı.