Demirtaş'tan Arınç'a: Cennet'in bekçisi mi?

Abone ol

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç PKK'nın çekilme sürecinde söylediği sözleri eleştirdi

İNTERNETHABER.COM/ BDP Grup Toplantısı'nda konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın  terör örgütü PKK 'nın ülkeden çekilmesine yönelik “ 'Niye gidiyorsunuz? Daha karpuz kesecektik' deme imkanımız mı var? Cehennemin dibine gitsinler. Gidiyorlarsa bizim buna sevinmemiz gerekmez mi?” sözlerini eleştirdi.

Arınç'ın tahrikar açıklamalarına anlam veremediğini söyleyen Demirtaş, ''Dil ve üslup konusunda uyarı yapan kişi, vicdanım kanıyor diyip kendisi ağlayan kişi bunu söylüyor. Sanki Bakanlar Kurulu cennete gidilme koşullarını belirliyor. Sanki Arınç cennete gitme koşullarını mı belirliyor.'' dedi.

Türkiye'nin Suriye politikası ile ilgili de konuşan Demirtaş Başbakan Erdoğan'ı hedef alarak 'İntikam alırız nağraları ile meseleye yaklaşılmaz.' dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş BDP grup toplantısında konuştu. İşte Demirtaş'ın konuşmasından satır başları;

Öncelikle Reyhanlı'daki katliamda yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz.

TÜRKİYE BU FATURAYI HİÇ Mİ HESAPLAMADI

ARINÇ'TAN PKK'YA: CEHENNEMİN DİBİNE GİTSİNLER

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , terör örgütü PKK 'nın ülkeden çekilmesine yönelik “ 'Niye gidiyorsunuz? Daha karpuz kesecektik' deme imkanımız mı var? Cehennemin dibine gitsinler. Gidiyorlarsa bizim buna sevinmemiz gerekmez mi?” dedi.

Herkes aynı acıyı paylaşıyorsa saldırılar amacına ulaşamaz. Reyhanlı'da 50 yurttaşımızla ölen insanlıktı. Hükümetin yanlışlarını, hatalarını BDP grubunda dile getirildik.

Daha çok değil 8 ay önce şu kürsüden savaşın Türkiye'ye yansımasını anlatmaya çalıştık. Hükümetin savaş sevdası Türkiye'ye nasıl fatura ödetir söylemiştik. Biz bu kadar Suriye'deki savaşa hevesli olursak ve savaşa karşı çıkmazsak gün gelecek Şam'da patlayan bombalar Türkiye'de patlayacak demiştik.

Esad'a sessiz mi kalalım diyorlar. Türkiye Suriye halkını desteklemesi lazım.

Suriye toplumu çok kültürlü, çok dilli toplumdur. Hatay sınırı eleğe dönüştürülmüştür kimin gittiği kimin geldiği belli olunmayan duruma gelinmiştir.

Hükümet Esad'a karşı çeteleri destekleyip attığı adımın Türkiye'ye faturası olacağını hiç mi hesaplamadı. Hükümetin temel hatası budur. Sınır hattından yurttaşlık giriş çıkışı zordur ama bombaların giriş çıkışı kolaydır. Reyhanlı halkı bu politikaların mağdurudur.

AKP HALKIN BU HAKKINI ELİNDEN ALMIŞTIR

AKP bu katliamın hükümete çıkaracağı faturayı ört bas etmek için halkın haber alma hakkını elinden almıştır.

Ölü sayısı faillerle ilgili tartışmalar vardır. Medya özgür çalışabilmeli dir. Gerçek faillerin açığa çıkması için de bu önemlidir.

Bu katliamın haberinin yapılması engellenmesinin kime ne faydası olacak? Hükümet bu karardan geri dönmelidir. Orada ne gizleniyor.

Hükümetin yasaklı zihniyetten vazgeçmesi lazım. Şuanda uygulanan Suriye politakasından vazgeçmesi lazım. Esad'a göz yumulmamalıdır. Ne Esad'ı destekle ne çeteleri destekle demektir. Suriye halkını destekle. Mesele budur.

İki üç ay gider dediğiniz Esad 2 yıldır orada. Politikanın hatalı kısmından geri dönmek geri adım değildir. Suriye halkını desteklemek diye seçenek hiç mi kimsenin aklına gelmiyor.

Hatay'da yapılmak istenen AKP-CHP gerilimi üzerinden Sünni Alevi çatışmasını çıkartabilmektir.

İNTİKAM ALIRIZ NAĞRALARI İLE BU MESELEYE YAKLAŞILMAZ

Bu katliamla yetinmeyecekler. Bu katliamı büyütecek başka hesaplar içine de girecekler. Hükümetin tedbirleri alması konusunda sorumluluğu vardır. 'İntikam alırız' nağraları ile meseleye yaklaşılmaz.

1 Mayıs'ta kuş uçurtmayan devlet Hatay'da kuş sürüsüne bir şey demiyor. Suriye politikasının değişmesi gerekiyor. Hükümet bu konuda bir gurur meselesi yapıp içine girdiği hatadan dönmezse Suriye'deki felaket Türkiye sınırlarına taşınacak.

Burada artık gerçek failin kim olduğu ikinci derecede önem arz ediyor. Kim katliam üzerinden kendine siyasi güç devşilmeye çalışıyor buna bakmak lazım. Türkiye dış politikası itibari ile Suriye'deki barış arayışlarına katkı sunmuyor.

ÇEKİLME NE KADAR SÜRER BİLİNMEZ

Çok uzun yıllardan sonra ilk defa PKK sınır dışına çıkıyorlar. İlk PKK grup Kandil'e ulaştı. Ne kadar sürer mevsim coğrafi koşullara göre kestirmek zor. Şuana kadar sıkıntının yaşanmadan gerçekleşmesi şanstır.

Silahların sustuğu lafın öne çıktığı döneme giriyorsak herkes beynindeki düşünceyi ifade edebilmelidir. Türkiye bunu başarırsa barış kalıcı hale gelecek.

SANKİ CENNETE GİTME KOŞULLARINI BAKANLAR KURULU BELİRLİYOR

Hükümet önce dilini üslubunu değiştirmesi gerekir. Hükümet sözcülerinin tahrikar açıklamaları çekilmeyi durdurun gibi hava yarattı. Buradan elde edilmek istenen kar nedir anlamadık.

Türkiye'de kanlı savaş sürerken bu taraflardan biri savaşı bitirmiş ülke sınırları dışına çıkıyor. Hükümetin sözcüsü cehennemin dibine gitsinler diyor.

Dil ve üslup konusunda uyarı yapan kişi, vicdanım kanıyor diyip kendisi ağlayan kişi bunu söylüyor. Sanki Bakanlar Kurulu cennete gidilme koşullarını belirliyor. Sanki Arınç cennete gitme koşullarını mı belirliyor.

CHP NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

CHP Suriye meselesinde olduğu gibi Türkiye'de Kürt sorununda da kör bir politika içinde. CHP'nin neresi sosyal demokrat bilemiyoruz. Böylesine sosyal demokrasi anlayışı nasıl özgürlük getirecek.

CHP istemem oynamam havalarında süreci nereden bozabilirim anlayışı ile tutum belirlemeyen anlayışla kendini en kötü poziyona düşürmüş durumda.

CHP bu süreçte barışı AKP'nin insafına bırakmayalım diyorsa çözüm komisyonuna üye vermeli orada birlikte mücadele etmeli. AKP'yi dışarıdan izleyerek yön veremeyiz. Biz AKP'nin yanında değil AKP'nin önündeyiz. Bu yüzden çözüm komisyonu içindeyiz. Şuanda komisyona AKP ve BDP var.

KURTULUŞ DEĞİL IMF'YE TESLİM GÜNÜDÜR

Başbakan'ın gururla söylediği IMF günü ilan etmesi ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Kurtulduk mu kurtumadık mı doğru tartışmak lazım.

IMF dediğiniz tefeci değil ki borç para alıp vermiyor ki. IMF ülkelerin sosyal ekonmik sistemini şekllendirir. IMF'nın Türkiye'de borç para alıp vermesi bitmiştir. IMF'den kurtuluşun günü değil Türkiye'nin ekonomik sistemin IMF'ye entegre olduğu gündür. Sanki IMF'ye borcumuz yoksa kimseye borcumuz yok gibi.

IMF'ye değil ama uluslararası piyasaya borçluyuz.  Hükümet IMF'den borç para almadı ama dünyada borç almadığı kimse de kalmamıştır.

Türkiye IMF'ye entegre oldu. Davul zurna ile kurtulduk demenin ne alamı var. IMF'nin kendisine dönüştü Türkiye.

Adamların her dediğini yaptık istedikleri gibi olduk bugün kurtuluş günü değil Türkiye'nin IMF'ye teslim olduğu gündür

Günün Önemli Haberleri