Demirtaş'ın Sur çağrısı için jet soruşturma!
Abone olDiyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri çağrısı yapan HDP lideri Demirtaş için soruşturma açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bütün
Diyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri
çağrısı yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında
soruşturma başlattı. Demirtaş, soruşturma için yaptığı ilk
açıklamada çağrılarının arkasında olduklarını vurgulayarak
"Aslında Sur'da yapılanın kendisi suçtur"
dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, sokağa çıkma yasağının sürdüğü Diyarbakır’ın Sur İlçesi’nde yasak ve ablukanın kalkması halinde, bir daha hendek ve barikat olmayacağını söylemiş ve çarşamba gününden itibaren bütün Diyarbakırlıların bulundukları yerden Sur’a doğru yürümeleri çağrısı yapmıştı.
Bu çağrının ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Eş Genel BaşkanıSelahattin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı.
DEMİRTAŞ'TAN SORUŞTURMA İÇİN İLK TEPKİ
Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'nın hakkında soruşturma
başlattığı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, çağrılarının
arkasında olduklarını vurgulayarak karara dair "Şiddet eylemine
başvurmadan, kimsenin canına kastedilmeden demokratik bir çağrı
yaptık ve bunun da arkasındayız. Buna karşı AKP hükümeti ve devlet
kurumları buna suç gibi yaklaşıyor. Aslında Sur'da yapılanın
kendisi suçtur" değerlendirmesinde bulundu. Demirtaş hakkında
soruşturma başlatılmasını katıldığı Özgür Gün Tv yayınında
değerlendirdi.
Savcılığın hakkında soruşturma başlattığını basından
öğrendiğini dile getiren Demirtaş, bu kararın hukukla bir
alakasının olmadığını söyledi.
Diyarbakır kent merkezinde yer alan Sur'da 90 gündür 'sokağa
çıka yasakları' uygulandığını ve yapılan saldırılarda insanların
hayatlarını kaybettiğini vurgulayan Demirtaş açılan soruşturmaya
dair şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şehir tümden yıkılmış durumda. Diyarbakır halkının da buna
tepki gösterme hakkı vardı. Bu açıdan soruşturma neye dayanarak
açılmıştır bilmiyorum. Şiddet eylemine başvurmadan, kimsenin canına
kastedilmeden demokratik bir çağrı yaptık ve bunun da arkasındayız.
Buna karşı AKP hükümeti ve devlet kurumları buna suç gibi
yaklaşıyor. Aslında Sur'da yapılanın kendisi suçtur. Barikatlar,
hendekler yasadışı olabilir. Ama tankla, topla sivil yerleşim
yerlerinde bu saldılar yapılamaz, insanlar göçe zorlanamaz.
Devlette yasalara uymak zorundadır, ısrarla asker ve polis
operasyonlarını sürdürmek doğru değil.
Biz barışçıl siyasetimize devam edeceğiz. Buradaki barışçıl
nöbeti de buna dair bir eylemselliktir. Kendi şehrimizde gözümüzün
önünde katliam yaşanmasına müsamaha gösteremeyiz. Herkesin yaşam
hakkı kutsaldır anlayışındayız. Diyalog ve müzakere kanalları ile
barışa davet ediyoruz. Biz kimseyi savaşa davet etmiyoruz. Asıl
savaş isteyen AKP hükümetidir. Eğer bir soruşturma açılacaksa
onlara açılması gerekiyor. Bu açıdan niye soruşturma açıldığını
merak ediyoruz doğrusu."
Arkadaşlarının günlerdir Sur'dan telefon ile bilgi almaya
çalıştıklarını, kendisinin de bu yönlü olarak Sur'daki sivillerden
biri ile görüşüp, durumları hakkında bilgi almaya çalıştığını
paylaşan Demirtaş, yoğun şekilde devam eden tank ve top atışları
nedeniyle sivillerin Sur'dan orada çıkma şanslarının olmadığını
belirttiğini aktardı.
Demirtaş, bu tablo içerisinde ısrarla operasyonlar konusunda
kararlılık vurgusu yapmanın çözüm olmadığının altını
çizdi.
'SUR'DA 100 KİŞİYİ ÖLDÜRÜNCE NEYİ ÇÖZMÜŞ
OLACAKLAR?'
Sur'da, Cizre gibi bir tablo ortaya çıkması halinde bunun
altından kimsenin kalkamayacağını vurgulayan Demirtaş, "Bu yüzden
de yarını düşünmek herkesin boynunun borcudur. Bugün Sur'da 100-150
kişiyi öldürünce neyi çözmüş olacaklar. Bugün bunu önleyebilmek
için çözüm-diyalog kapısını açmak çok çok önemli. Derdiğimiz üzüm
yemek, bağcıyı dövmek değildir. Tüm siyasi kurumlarımızda bu konuda
ortak bir çağrıda bulunduk.
Diyarbakır halkı da yanı başında bir katliama tanık olmak
istemiyor. Böylesine bir katliam tehdidinin de halkımıza
yaşatılmasına izin vermeyeceğiz. Herhangi bir saldırı olmadığı
sürece de yarın ki eylemde bir olumsuzluk yaşanmayacak.
'HİÇ BİR HALK ONURSUZLUĞU KABUL ETMEZ'
Bugüne kadar 28 Kürt isyanı bastırılmış ama 29 çıkmış. Bu da
demektir ki isyanlar bastırılamamış. AKP Hükümeti de tarihten doğru
dersler çıkarmamış demektir. Hiçbir halk kendine dayatılan
onursuzluğu kabul etmez. Diyarbakır halkı da bunu gösterecek.
Davutoğlu ısrarla bu operasyonlara halk destek veriyor diyor.
Hayır, bunun böyle olmadığını biliyoruz. Yaptığımız mitinglerde
bunu gördük. Diyarbakır halkı bu kadar hukuk dışı bir uygulama
devam ederken, buna sessiz kalmaz.
Devletin kanun ve nizamı vardır, ancak bunun dışına çıkıldığı
zaman suç işlenmiş olur. Şuan bu yaşanıyor. Cizre'de bu yaşandı.
Sur'un tankla topla yıkılması hangi yasaya uygundur? Yasalarda
böyle bir şey yok. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz diye çağrımızı
bir tehdide dönüştürmelerine karşı dururuz. Halk da buna karşı
durur. Müzakere sürecine dönüş konusunda yeni bir hamle konusunda
inisiyatif alır, beklentisi içerisindeyiz.
'BİZE DİRENİŞTEN BAŞKA ŞANS BIRAKMIYORLAR'
Ancak bugünkü durum bunun uzağında. Bize direnişten başka
seçenek bırakmıyorlar. Tank ve top sesleri arasında hiçbir yapmadan
duramayız. Yüzlerce görünle yaptık hala yapıyoruz, silahla değil,
başka türlü çözüm lazım. Ablukalar ve yasaklar kaldırılırsa Sur'da
da çatışmalar son bulacak. Sur'a abluka kurulursa Kürt sorunun
çözülmüş olmayacak ama önemli bir adım atılacak" dedi.