Demirtaş'ın 'bir oyluk canları var' sözüne Soylu'dan sert tepki
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu Selahattin Demirtaş'ın TRT'deki propaganda konuşmasına tepki gösterdi. Soylu, "TRT’deki propaganda konuşmasında bizim için 'bir oyluk canları var' diyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Hepimizi ölümle tehdit ediyor" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, HDP'nin tutulu cumhurbaşkanı adayı
Demirtaş'ın TRT'deki seçim konuşmasına değindi. Soylu, Demirtaş'ın
'1 oyluk canları var' sözünü sert bir dille eleştirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suruç'taki saldırıya ilişkin, "Bu mesele, buraya nasıl geldi? Terör örgütünü şımartmayacaksınız. Terör örgütünü şımartırsanız bu hale getirirsiniz. Terör örgütünü şımartan Muharrem İnce'dir. PKK bu şımarıklığı elde etmeseydi, bu olay olmazdı." dedi.
Soylu, TRT Haber'de canlı yayına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Suruç'taki saldırıya ilişkin Soylu, demokrasinin bu tuzakları hep atlattığını ifade ederek, geçmiş dönemlerde de ilçe başkanları ve yardımcılarına, milletvekili adaylarına yönelik bu tür saldırıların yaşandığını söyledi.
Türkiye'de demokrasiyi, hak ve özgürlükleri ortaya koyanların,
Avrupa ve dünya desteğiyle Türkiye'yi suçlayanların bu konuda tek
ses çıkarmadığını dile getiren Soylu, "Söz konusu HDP ve PKK olunca
sanki ağızlar kapatılmakta, vicdanlar mühürlenmekte, gönüller
kilitlenmekte, kimse bir şey söyleyemiyor." diye konuştu.
AK Parti milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız'ın Suruç'ta hem Türk bayrağını hem de AK Parti bayrağını sallandıran ve bu mücadeleyi sürdüren bir kişi olduğunu anlatan Soylu, Meclis'te, Osman Baydemir ile münakaşa eden Yıldız'a bu olay sonrasında terör örgütü PKK'nın tehditlerinin arttığını kaydetti.
Soylu, Yıldız'a ve ailesine yönelik PKK'nın öldürme teşebbüsünde bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"CHP ile beraber PKK, HDP Türkiye'yi parsellemişler. 'Türkiye'nin batısı, güneyi, kısmen kuzeyi ve orta Anadolu'yu CHP, doğu ve güneydoğusunu PKK ve HDP birlikte yönetelim.' Buna ait de bir paslaşma, ortak sözleşme, anlaşma uzun yıllardan beri de devam ediyor. Dönem dönem bazen birbirleriyle ayrı gözükseler de iş riske girince, aynı bugünlerde olduğu gibi hemen bir araya geliyorlar. İşte dün Sarıgazi'de Muharrem İnce mitinge gelirken HDP'liler ve PKK'lılar bayraklarıyla karşılıyor. Neden? Çünkü Demirtaş'a gitmesinin diyetini ödüyorlar. Onun hapisten çıkmasını talep etmesinin kutlamasını gerçekleştiriyorlar. Orada bir genç var (Sarıgazi'deki görüntüler) alnında da Kürdistan yazıyor. Gelinen tablo bu. Başka hiçbir şey değil. Şuradaki görüntüler hakikaten HDP, Atatürk bayrağı, Türk bayrağı, Kürdistan... Kafa karışıklığını görebiliyor musunuz? PKK, hepsi iç içe oturmuş."
Süleyman Soylu, Suruç'ta yaşanan olayın görüntülerini izlediğini dile getirerek, İbrahim Halil Yıldız'ın girdiği dükkanda karşısındaki kişinin "Ben PKK'lıyım, bu dükkana nasıl girersiniz? Artık sizin işiniz bitti." dediğini, dükkandan ayrıldığı sırada Yıldız'ın yanındaki kişiye birinin arkadan vurması üzerine arbede başladığını, silahlar ve sopalarla yaşanan arbedede bir hazırlık yapıldığının anlaşıldığını söyledi.
HDP milletvekili adayı İsmail Kaplan'ın, dağ kadrosuyla ilişkili olduğunun herkes tarafından bilindiğini belirten Soylu, Kaplan'ın 11 Haziran'da Suruç'ta yaptığı bir konuşmada "İbrahim Halil Yıldız'a, Osman Baydemir'e yaptığının hesabını soracağız." dediğini anlattı.
Soylu, "Daha önce PKK'nın görevlendirmeleri, aynı zamanda
tehditler ve bu. Aynı gün Pervin Buldan Şanlıurfa ve Suruç'ta
'Toprağın altında olan kardeşlerimizin hesabını AKP iktidarından
soracağız.' diyor. Bunların hepsi nefret dili, tehdit dili ve ölüm
dilidir. Özellikle İsmail Kaplan'ın yaptığı. Bunu bir kere
yapmıyor, Suruç kampanyasının tamamını böyle gerçekleştiriyor."
şeklinde konuştu.
TERÖR ÖRGÜTÜ ŞIMARTILDI
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, PKK sahadan tasfiye edildikten
sonra doğu ve güneydoğuda baskı oluşturamadığını, bölgede huzur
yaşandığını, yapılan hizmetlerle de milletin rahatladığını, PKK'dan
kurtulmanın mutluluğunun yaşadığını anlattı.
PKK'nın etkin olduğu Suruç gibi bazı sınır alanları bulunduğunu ifade eden Soylu, PKK'nın 40 yıldır baskın yaparak vatandaşı rahatsız ettiğini söyledi.
Soylu, terör örgütünün şımartıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Bu mesele buraya nasıl geldi. Terör örgütünü şımartmayacaksınız. Terör örgütünü şımartırsanız bu hale getirirsiniz. Terör örgütünü şımartan Muharrem İnce'dir. PKK bu şımarıklığı elde etmeseydi, bu olay olmazdı. Orada milletvekilimize karşı girişilen bu provokasyon ve bu olay, ağabeyinin katledilmesi, diğer ağabeyleri, kardeşleri ve yeğenleri de yoğun bakımda, birisinin de durumu çok ağır."
Diyarbakır Barosu'nun PKK'ya müzahir olduğunu, eylemlerde ve olaylarda PKK sesini çıkaramadığında bu baronun etkin olduğunu dile getiren Soylu, "Dün yeni bir tezgah içerisindeydiler. 20-22 sivil toplum kuruluşu sözde, hepsi PKK'ya meyilli, önemli bir bölümünü kapattık ama bu tip baroydu, tabipler birliğiydi bunlara yönelik, sözde insan hakları gibi dernekler, PKK'nın tekelinde olan bazı yerler var, bunlar Suruç'a gidecekler, güya iki aileye başsağlığı dileyecekler. Bu ne demektir biliyor musunuz? Yıllar önce bunlar mahkemeler kurmuşlardı ya, buna yönelik yeni bir adımı atmayı ortaya koyuyorlar. Milletvekilimizi de aradım. 'Böyle bir randevu var mı?' diye. 'Bizden kimse böyle bir randevu talep etmedi, talep etse de kabul etmeyiz.' dediler. PKK seçimi koordine etmeye çalışıyor." ifadelerini kullandı.
PKK'nın Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da etkisini ortaya koyarken melanet üreten sivil toplum örgütlerini piyasaya sürdüğünü belirten Soylu, "Ticaret odaları da öyledir." dedi.
Soylu, Muharrem İnce'nin HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin
Demirtaş ile cezaevinde görüşmesinin ardından PKK'nın şımardığını,
arkasına CHP gibi bir meşru bir güç aldığını savundu. Soylu,
"Kullandığı değerler ulusalcılık, Atatürk, çağdaşlık, laiklik.
Bütün bu değerleri CHP ve Muharrem İnce, Demirtaş'ın, PKK'nın
arkasına koyuverdi. Bu Türkiye'deki çok tehlikeli bir oyundur."
dedi.
28 ŞUBAT'TA ONUN GİBİ KAÇMADIM
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul'da bulunan bir grup
CHP'linin, HDP'ye yüzde 1-1,5 civarında oy vereceğini dile
getirerek, CHP'lilerin tehlikeli bir oyun içerisinde olduğunu
söyledi.
Terörle mücadelenin devam ettiğini belirten Soylu, "Cudi'de 8 terörist etkisiz hale getirildi. Saat 06.55'te görüntü aldılar, 08.50'de operasyon icra ettiler. Biz bunu niye yapıyoruz, evlatlarımız niye mücadele ediyorlar?" diye konuştu.
Soylu, sadece Muharrem İnce'nin böyle davranmadığını anlatarak, şunları aktardı:
"Yaşlı bir adam vardı, Cumhurbaşkanı adayı, Saadet Partisi'nin, Temel Karamollaoğlu. 28 Şubat'ta buna embesil muamelesi yaptılar. 28 Şubat'ta ezik bir adamdı, yok hükmündeydi. Ailesinin yüzüne nasıl bakıyor bilemiyorum. Adamın bütün değerlerini alaşağı ettiler. Ben de 28 Şubat karşıtıydım, ilçe başkanıydım. Onun gibi kaçmadım."
İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'in de Demirtaş'ın cezaevinden çıkmasını istediğini kaydeden Soylu, "Başı Muharrem İnce çekiyor. Pervin Buldan Apo'nun çıkmasını istiyor." dedi.
DEMİRTAŞ'IN TRT'DEKİ KONUŞMASI
Süleyman Soylu, Demirtaş'ın TRT'deki propaganda
konuşmasını dinlediğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ruh hali ortadan kalkmış. Bir cümle söylüyor. 'Bir oyluk canları var.' diyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Hepimizi ölümle tehdit ediyor oradan. Diyor ki, 'Bir oyla sahip çıkın bu meseleye, bu iktidarı götürelim, gereği bizim hadisemizdir.' Bu cesareti buna veren Muharrem İnce'dir. Ne yaptığını falan bilmiyor. Cahil bir adamdır, hayatında hiçbir şeyin sahibi de olmamıştır. Kendi iç rekabetlerinden dolayı 'Kemal Kılıçdaroğlu'nu alt edeceğim, daha yüksek olacağım' diye girmediği alan kalmamıştır. Şiddet, güya sol değerler, bütün siyasal müktesebat, PKK, HDP, aynı zamanda Saadet, sözde İYİ Parti. Bütün bunları bir araya getirerek, 'Seçim sonrası CHP'nin başına nasıl gelirim?' hesabını yapmak, bunu yaparken de bütün ilkeleri, prensipleri, siyasetin oluşturduğu, sağ duyuyla durulan bir anlayışı tarumar etmiş gitmiştir."
Soylu, konuşmasını analiz ettiğinde, ruh halini çok kötü bulduğu Demirtaş'ın Türkiye'ye, millete, kendisini cezaevine gönderenlere ve gönderip de sahip çıkmayanlara karşı nefret dolu olduğunu savundu.
Kandil Operasyonu'nda gelinen noktaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Toplantı halindeyken vurduk ama sonuçlarını alamadık" sözüne yönelik soru üzerine Soylu, ortak bir istihbaratın değerlendirildiğini, PKK'nın toplantı halindeyken vurulduğunu, neyin nasıl olduğunun kamuoyuna açıklanacağını söyledi.
Eskiden Türkiye için Kandil'in uzak hedef ama şimdi ise kolay hedef olduğunu belirten Soylu, iç güvenlik operasyonlarıyla terör örgütünü içeride hareket edemez hale getirdiklerini ifade etti.
O BÖCEK YUVASINI TEMİZLER VE TARUMAR EDERİZ
Türkiye'nin terörle karşı karşıya kalacağı riskleri tamamen ortadan
kaldırabilmek için büyük bir mücadele ortaya koyduğunu dile getiren
Soylu, "Bu da büyük bir devrimciliktir. Tayyip Erdoğan
devrimciliğidir. Türkiye'nin dışarı çıkmak için izin aldığı günler
çok uzakta değil. Teknolojik, beşeri ve istihbarat kabiliyetimizi
birleştirdiğimiz zaman artık sonuç alıyoruz. Türkiye'nin gücüne
kimse dayanamaz. Amerika da dayanamaz, kimse dayanamaz. Herkes
burada Türkiye ile ittifak etmek zorundadır. Bu alan bizim
alanımız. Biz artık ne zaman Kandil'e gireriz diye bir düşünce
içinde değiliz. Biz, istediğimiz zaman Kandil'e gireriz. O böcek
yuvasını temizler ve tarumar ederiz." diye konuştu.
Bakan Soylu, "Kandil orada durduğu sürece mümkün değildir ki Diyarbakır, Hakkari, Yüksekova, Şırnak özgür kalsın. Kayış gibi kalırlar. Sebep nedir? Bir tarafta Kandil var. Irak numaralı bir telefonla arıyorlar vatandaşı, 'Bugün TC etkin ama yarın öbür gün biz gelirsek...'. Biz Kandil'i kaldırdığımız andan itibaren herkes rahat edecek ve bayram edecektir. Esas bayram Kürt kardeşlerimize, Kandil'in kalktığı gün olacaktır." dedi.
BİR MÜDDET ÖNCESİNE KADAR ALMANYA'DAYDI
FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da olup olmadığına ilişkin soru
üzerine Soylu, "Bizde bilgiler var ama burada söyleyemeyiz."
yanıtını verdi. Adil Öksüz'ün yaşayıp yaşamadığının sorulması
üzerine de Soylu, "Şu anda öyle görünüyor." diye konuştu.
Soylu, "Almanya'da olduğu kesin mi?" sorusuna karşılık, "Bir müddet öncesine kadar Almanya'daydı, bir yere gidip gitmediği konusunda herhangi bir değerlendirmemiz yok ama bir müddet öncesine kadar Almanya'da olduğu biliniyor. Almanların sızdırdığı bilgiler yanlış değil." ifadelerini kullandı.
Sakarya'da patileri kesilen yavru köpeğin ölümünün kaza olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Soylu, "Elimizde görüntüler var. İş makinesi olduğu kesin, acı görüntüler var. İnsanın içini kaldıramayacağı görüntüler var. Bize ilk gelen bilgi düzgün bir kesi olduğuydu. Biz şöyle düşündük, herhalde bir veteriner ya da bu işi bilen bir kişi bunu yaptı. Çünkü bu kadar düzgün bir kesi olamaz. Olayın görüntüleri de ortaya çıkınca bunun iş makinesiyle gerçekleştiği belli oldu." diye konuştu.
Soylu, 15 Temmuz ile ilgili sahte belge yayınlayan ve yakalanan kişiye ilişkin, "Herhangi bir terör örgütü bağlantısı görmedik ama bu dönemde bunu kullananlarla ilgili gerekli araştırmaları arkadaşlarımız yapıyorlar. İzzet Aşkar diye birisi, 15 Temmuz'un kurgu olduğunu ifade eden ve bunun da MİT antetiyle ortaya koyan bir belge yayınladı." dedi.
Siber suçlarla mücadelede Türkiye'nin çok ilerlediğini, bundan kimsenin endişesi olmaması gerektiğini belirten Soylu, "Yeter ki Türkiye'de olsun, yurt dışında olduğu zaman nerede olduğunu buluruz. Bu belki de Türkiye'nin en iyi geliştirdiği kabiliyetlerden bir tanesi." değerlendirmesinde bulundu.
"FETÖ tehlikesi geçti mi?" sorusu üzerine Soylu, "FETÖ tehlikesi geçmiş diyemeyiz. Bunu dersek yanlış bir bilgi vermiş oluruz. Bence tam yarısındayız FETÖ tehlikesinin." dedi.
Bakan Soylu, "FETÖ meselesi matruşka gibi. Açtıkça içinden çıkıyor, dibini yakalayabilmek için elinizin rahat olması lazım. Bizim bunu TÜSİAD'a anlatmamız mümkün değil. Adamlar başka alemdeler. Boğaz seyretmekten maalesef Türkiye'nin gerçekleriyle daha örtüşebiliyor değiller. Bir gram faiz gelirlerine bir şey geldi mi kıyameti kopartıyorlar. Onun için özellikle OHAL konusunda seçimden sonra yapılacak iyileştirmelerle ve ortadan kaldırmada, ufak tefek tedbirlerle aşılabilir düşüncesindeyim." diye konuştu.
Trafik konusunun, terörden daha zor bir konu olduğunu ifade eden Soylu, sözlerine şöyle devam etti:
"Trafik konusunda çok mesafe aldık ama bir mantık oluşturamadık. Trafik konusunda yalnız kaldım. Büyük bir mücadele yapıyoruz. 50 tane kaza kara noktamız var. Bu bayram bir tek ölümlü kaza olmadı. Ama orada tedbir aldık. Son 14 yılda arife dahil 4 günlük bayram sayısı 7. Bunu 2018 Ramazan Bayramı ile kıyasladığımızda trafik yoğunluğu yüzde 20 arttı. Can kaybımız toplam 69 oldu. Bayramda mevsim normalleri dışında çok yağış gerçekleşti. Toplam can kayıpları 14 yıl ortalamasına göre yüzde 23 azaldı."
ÇİLLER'İN YENİKAPI MİTİNGİNE KATILMASI
Eski Başbakanlardan Tansu Çiller'in Yenikapı Mitingi'ne gelmesine
ilişkin görüşü sorulan Soylu, şu yanıtı verdi:
"Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı durumları geçmiş dönemlerde, Tansu Hanım yaşadı. Türkiye'de siyaseti prangaladılar, adım attırmadılar. Tehditler, şantajlar, ekonomik krizler, vesayetler, darbeler, parmak sallamalar. Böyle bir tünelden geçmiş bir tecrübe, 'Ben milli şuurla buraya geldim' diyorsa, bir derdi var. Bu derdini paylaşıyor. Benim çok uzun yıllardan beri Türk siyasetinde görmek istediğim manzara budur.
Baykal'ın bugün milletvekili adayı olması gerekir miydi? Bu kadar mı istismar olur. Biz, şu halimizle yetiştiremiyoruz. Türk siyasetinde bir varlığın, bir ismin var. İyi, kötü eleştirilirsin, takdir edilirsin, edilmezsin. Hiç mi ailesi yok, hiç mi akıl veren bir arkadaşı, dostu yok anlamakta zorlanıyorum. Allah muhafaza yarın öbür gün tekerlekli sandalyede de kalabilir. Düşünsenize tekerlekli sandalyede Deniz Baykal, bir üniversiteye gidiyor ve orada tecrübelerini anlatıyor. Allah bana hayatımın sonuna kadar aktif siyasette bulunmayı nasip etmesin."