Demirtaş'dan AK Parti'ye sert eleştiri!
Abone olBDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 3 ilde gerçekleştirilen KCK operasyonlarının AK Parti’nin seçim yatırımı olduğunu ileri sürdü.
BDP MYK toplantısı için partisinin Kayapınar ilçe binasındaki toplantıya katılan Demirtaş, toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Diyarbakır Savcılığı’nın talimatıyla Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün Batman, Mardin ve Siirt’te KCK yapılanmasına düzenlediği operasyonları değerlendiren Demirtaş, AK Parti’yi bu operasyonlardan ötürü kınadığını ifade etti. Operasyonların ‘KCK’ süsü verilerek BDP’ye yönelik olarak gerçekleştirildiğini savunan Demirtaş, yapılan operasyonları, bir kurul tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Bu kurulu ‘Ergenekon’ yapılanmasına benzeten Selahattin Demirtaş, şöyle konuştu: “Fakat bu operasyonun kararını alıp düzenleyenler şunu unutmasınlar; bugün Ergenekon darbe girişimiyle suçlanan, yargılanan şahıslar nasıl bir dönem darbe toplantıları yaptılarsa, darbeyle ilgili hazırlık yaptılarsa, ve bu yaptıkları toplantılar hazırlıklar tutanaklarıyla birlikte sonradan ortaya çıkıp bunlar yargılandıysa AKP’nin yetkililerinin de içinde Başbakan'ın milletvekili olan danışmanı, medya temsilcisi, milli istihbarat temsilcisi, emniyet yetkilisi, savcılarında bulunduğu toplantılar yaptıklarını biliyoruz. KCK operasyonları bu şekilde planlanıyor. Kimlerin nasıl tutuklanacağının, medyanın bu konuyu nasıl işleyeceğine, savcıların nasıl davranacağına bu tür gizli toplantılarla karar veriliyor.”
Söz konusu KCK operasyonu toplantılarının tutanaklarının bir şekilde zamanla ortaya çıkacağını belirten Demirtaş, Ergenekon tutukluları gibi AK Parti yöneticilerinin de yargılanacağını ileri sürdü. Demirtaş, “Yarın bir gün nasıl Ergenekoncular, darbe yapmakla, darbe planlamakla yargılanıyorlarsa işte AKP’nin üst düzey yetkilileri, aralarında emniyet, istihbarat ve savcılık yetkililerinin de bulunduğu işte bu kesimler aynen onun gibi yargılanacaktır. Gün gelecek bunlar ortaya çıkacaktır. Bir gün gelecek Tayyip Erdoğan’ın hükümranlığı son bulacak. İlelebet bu ülke Tayyip Erdoğan tarafından yönetilmeyecek. O gün geldiğinde biz dimdik ayakta olacağız.” diye konuştu.
KCK operasyonlarına karşı bundan sonra da örgütlenerek cevap vereceklerini ifade eden Demirtaş, operasyonlarla BDP’yi tasfiye etmeye çalışanlara karşı daha fazla örgütlenerek karşılık vereceklerini dile getirerek, “Mahalle mahalle, sokak sokak her yerde bir BDP’li yetkili olacak şekilde örgütlenerek cevap vereceğiz.” dedi. Demirtaş, son yapılan KCK operasyonunda gözaltına alınanların hiçbir şiddet olayına karışmadıklarını, bununla ilgili bir bağ bulunulamayacağını ileri sürdü.
"KCK OPERASYONLARI AKP’NİN SEÇİM YATIRIMI"
Özellikle Mardin, Batman, Siirt, Van ve Mersin’de KCK operasyonlarının yapıldığını ifade eden Demirtaş, bu şehirlerde operasyon yapılmasını ise AKP’nin buralarda oy kaybı yaşamasına ve BDP’nin güç kazanmasına bağladı. Operasyonların seçime yönelik tasfiye çalışması olduğunu belirten Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bakın özellikle AKP, belediyelerimize göz diktiği yerlerde Van’da, Mardin’de, Mersin’de, Siirt’te ve Batman’da ağırlıklı olarak KCK operasyonlarını bu illerde yoğunlaştırmıştır. Sandıkta asla ve asla başarılı olamayacağı netleşmiştir. Başbakan yaptığı anketlerde bütün bu illerde gerilediğini, dibe vurduğunu gördüğü günden bu yana sürekli talimat vererek, ‘Oradaki belediye başkanlarını, BDP’li yetkilileri gözaltına alın tutuklayın içeriye atın’ şeklinde politika ortaya koymaktadır. Bütün bunlar şu anda seçime yönelik tasfiye operasyonlarıdır. Ama gün gelecek sandıkta kurulacak AKP’nin enkazı bu illerde sanıktan çıkacak. Başbakan bunun tanıklığını yapacak. Yaşarsak ölmezsek hepimiz göreceğiz. 1 yıl sonra yapılacak yerel seçimlerde özellikle AKP’nin hedeflediği arkadaşlarımızı haksız hukuksuz yere yakaladığı illerde sandıktan AKP’nin enkazı çıkacak.”
"TEKLİFİMİZ HERKESE DOKUNULMAZLIK KALKSIN, OYUMUZ ‘EVET’ OLACAK"
Dokunulmazlık tartışmasının gerilimi arttırmak ve müzakere zeminini ortadan kaldırmak amacıyla gündeme getirildiğini ifade eden Demirtaş, bununla ilgili BDP olarak tekliflerinin olduğunu dile getirdi. Tek maddelik anayasa değişikliği önerilerinin olduğunu belirten BDP'li Demirtaş, Cumhuriyet Halk Partisi’nin de buna destek verdiğini belirtti. Bütün milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ‘evet’ oyu vereceklerini ifade eden Demirtaş, şunları söyledi: “Dokunulmazlık maddesini hemen değiştirelim. Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekillerinin dokunulmazlığı kalmasın. Biz buna hazırız. Hemen bütçe görüşmeleri pazartesi başlıyor. 10 gün sonra bitiyor. 11.gün anayasayı değiştirelim. Bütün milletvekillerinin tamamının dokunulmazlığı kalksın. Bizim buna itirazımız yok. ‘Evet’ oyu vereceğiz. Bizim anayasa değişikliği önerimizde Meclis'te duruyor. Başbakan’ın cesareti varsa dokunulmazlık konusunda samimiyse buyurun bundan daha iyi bir teklif olabilir mi? Biz de yargılanalım, onlarda. Beraber hâkim karşısına çıkalım. Onlarda çıksın, bizde çıkalım.”
"BAŞBAKAN İLE GÖRÜŞMEK BÜYÜK BİR LÜTUF"
Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı ile çok rahat görüşüp diyalog kurabildiklerini ifade eden Demirtaş, “Randevu istediğimizde ya da onlar görüşmek istediğinde mutlaka diyalog kuruluyor, tartışıyoruz, görüşüyoruz.” dedi. Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 6 yıldır sadece 1 defa resmi olarak görüşme yapabildiklerinden yakınan Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın insanlarla diyalog kurmada sıkıntı yaşadığını dile getirdi. Demirtaş, “Sadece partimizle mi diyalog kurma sıkıntısı var? Hayır. Kendi bakanları, milletvekilleri dahil hiç kimseyle diyalog kuramıyor. Başbakanla görüşmek sanki büyük bir lütufmuş gibi algılanıyor. Başbakanla görüşenlerin cennet tapusu hazırmış gibi algılanıyor.” ifadelerini kullandı.
Başbakan’ın ülkenin tüm sorunlarıyla ilgilenmek zorunda olduğunu belirten Demirtaş, diyalog kapılarının ikili ilişkilerle daha rahat açılabileceğini ifade ederek, “Ben inanıyorum ki insani ilişkiler bile sıcak olsa diyalog kapılarını açmak daha kolay olur. Ama kendisi bu konuda çok ketum davranıyor. Diyaloğa kapalı, insani ilişkilere kapalı. Dar bir çevre içerisinde etrafını çevirmiş olan çete tarafından yönetilen garip bir komplovari duygu içerisinde ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Oradan diyalog ve müzakere çıkmıyor işin doğrusu.” diye konuştu.