Demirtaş itiraf etti! İstifa metnini kim hazırladı?
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, istifa eden bakanların okuduğu metinle ilgili, "Metin ortak kararımızdı. Bizde saray yok. Kendi metinimizi kendimizi hazırlıyoruz." dedi.
HDP'li iki bakan istifalarının ardından
yaptıkları açıklamada Saray'ı ve Başbakan Davutoğlu'nu topa tutmuş,
okudukları metin ise Davutoğlu ve Erdoğan'ın tepkisini
çekmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan metinle ilgili "Benim merakım
şudur; acaba bunların önüne metin nereden geldi." demiş, Başbakan
Ahmet Davutoğlu da "Açık söylüyorum, her ikisine saygı duymakla
birlikte, kendilerinin yazdığı bir metin olmadığı
aşikar.." ifadelerini kullanmıştı.
DEMİRTAŞ: BUNDAN DAHA DOĞAL NE OLABİLİR
Bakanların istifası ve yapılan eleştirilerle ilgili ilk kez bugün
konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Parti genel
merkezinde açıklanan metnin elbette genel merkezimizin ve benim
bilgi dahilinde açıklamalardan daha doğal ne olabilir. Evet metni
biz ortaklaştırdık siyasi bir metin olarak partimizin bir
deklarasyonu olarak sayın bakanlar genel merkezimizde ortak
kararımız olarak okumuşlardır. Onlar alışmışlar illa saraydan bir
metin gelecek okuyacak bizde öyle olmuyor. Bizde saray yok. Kendi
metinimizi kendimizi hazırlıyoruz." açıklamasında bulundu.
BAYRAM NAMAZINI DİYARBAKIR'DA KILDI
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş, bayram namazını Diyarbakır'da Kayapınar ilçesindeki İmam
Şafii Camii'nde kıldı. Demirtaş, namazdan sonra camide oluşturulan
bayramlaşma halkasına katılarak cemaatle bayramlaştı. Demirtaş'a
HDP Milletvekilleri Altan Tan, Nimetullah Erdoğmuş da eşlik
etti.
Namaz sonrası bayram mesajı veren Demirtaş, "Bayram tadında
bayramları karşılamıyoruz. Bayramın ruhuna ve bayramın bize verdiği
mesaja uygun bir yaşam inşa edebilirsek her günümüz inşallah bayram
tadında geçecek. Bayramı büyük acılarla karşılayan bütün
kardeşlerimize de sabırlar diliyoruz. İnşallah yakın zamanda hem
coğrafyamızda hem bütün bölgede kanın aktığı zulmün olduğu her
yerde insani değerlerin üstün olduğu bir geleceği kavuşuruz. Kurban
bayramı bu vesileyle ülkemize bütün dünyaya barışın vesilesi olsun.
Allah hepinizden razı olsun." diye konuştu.
"KENDİLERİNDEN OLMAYANI HAŞA İNSAN YERİNE BİLE
KOYMUYORLAR"
HDP'li iki bakanın seçim hükümetinden istifa etmesiyle ilgili bir
soru üzerine Demirtaş, parti olarak o günkü koşullarda bir
çözümsüzlük politikasının bir parçası olmadıklarını, olmayacağını
göstermek için seçim hükümetinde yer aldıklarını dile getirdi.
Demirtaş, "Ama AKP hükümetinin hiçbir şekilde paylaşımcı olmadığını
çözümden yana olmadığını göstermek için de her dakikasını AKP
zihniyetini teşhirle uğraşmıştır. Ve bu teşhirin tamamlandığını
düşündükleri anda istifa etmişlerdir. AKP hükümeti ve geçici
başbakanı hiçbir şekilde kendilerinden olmayan hiç kimseyi maalesef
hükümet ortağı olarak kabul etmiyorlar. Toplum bunu iyi görmeyi,
bunun göstermek için zaten hükümette yer aldık. Neden AKP ile
koalisyon yapmıyorsunuz diyenlere buyurun görün. Kendi
düşüncelerinde olmayanları haşa insan yerine bile koymuyorlar. Bunu
gösterdik işte." ifadelerini kullandı.
DAVUTOĞLU'NA TEPKİ: SEN KENDİNİ NE
ZANNEDİYORSUN
Seçim hükümetinin Başbakanı Davutoğlu'nun bakanlıkları eşit
koordine etmediğini belirten Demirtaş, "Düşünün bir bakan ilçeye
giriş yapamıyor. Yok yurtdışına çıkış yasağı getiriyor. Sen kendini
ne zannediyorsun, geçici bir başbakansın. Sana düşen şey bakanların
eşit şekilde koordinesiydi. Ama sayın Davutoğlu bunu bile
başaramadı." şeklinde konuştu.
"BAKANLARIN OKUDUĞU METİN BENİM BİLGİM DAHİLİNDE
YAPILDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun istifa eden HDP'li
bakanların okuduğu metinle ilgili eleştirilere de cevap veren
Demirtaş, "Şimdi onların açıkladığı metne gelince parti genel
merkezinde açıklanan metnin elbette genel merkezimizin ve benim
bilgi dahilinde açıklamalardan daha doğal ne olabilir. Evet metni
biz ortaklaştırdık siyasi bir metin olarak partimizin bir
deklarasyonu olarak sayın bakanlar genel merkezimizde ortak
kararımız olarak okumuşlardır. Onlar alışmışlar illa saraydan bir
metin gelecek okuyacak bizde öyle olmuyor. Bizde saray yok. Kendi
metinimizi kendimizi hazırlıyoruz." şeklinde konuştu.
'KUSURSUZ, DÖRT DÖRTLÜK DEĞİLİZ'
Demirtaş'ın açıklamaları şöyle:
"Seçim 7 Haziran'da adil ve eşit bir seçim değildi. Şimdi de değil.
Biz eleştirilerden muaf bir parti, eleştirilerden muaf kişiler
değiliz. Kusursuz dört dörtlük değiliz. Eksiklerimiz var,
yetmezliklerimiz var, yanlışlarımız var. Elbette bütün bu
yanlışları hem halkımız eleştirebilir hem siyasi partiler
rakiplerimiz eleştirebilir. Biz bütün bunları hem demokratik
çerçevede hem de insani beşeri hukuk çerçevesinde nezaketen
sürdürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
SEÇİM HAKTAN VE ADALETTEN YANA OLANLARLA DARBEYLE HÜKÜMETE
EL KOYANLAR ARASINDA GEÇECEK
Muhataplarımız hukuka uymuyorlar, Anayasa'yı tanımıyorlar.
Kanunları ve ahlakı tanımıyorlar. Nezaketi tanımıyorlar. Evet bu
seçim bizim ve diğerleri arasında geçecek. Yani halktan, haktan,
adaletten yana bir parti ile hakkı gasp etmiş olanlar arasında
geçecek. Anayasayı ihlal etmiş olan, devlete darbeyle el koymuş
olan hükümete darbeyle el koymuş olanlar arasında geçecek.
Devletin bütün hazinesi onların, bürokrasi onlara çalışıyor.
Valiler kaymakamlar emniyet müdürleri, medya ellerinde. Hakim savcı
onlara bağlı. Yüksek Seçim Kurulu onlara bağlı. Bütün bunlara karşı
bir Allah'ımız bir de halkımız var diyoruz öyle kampanyası
yürütüyoruz. Çok şükür mahcup olmuyoruz. İnşallah 1
Kasım'da da mahcup olmayacağız. Çünkü bize karşı elindeki gücü
zulüm aracı olarak kullananlar geçmişte de yenildiler şimdi de
yenilecekler. Evet yenilecekler ama Türkiye kazanacak.
ERDOĞAN'A CİCİ ÇOCUK CEVABI: HAKARETLERE ONLARIN SEVİYESİNE
DÜŞEREK CEVAP VERMEYECEĞİZ
Bizim eleştiriden bir korkumuz kaygımız yoktur. Ama hakaretlere de
onların seviyesizliğine düşerek cevap vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanı
cumhurun başı olsaydı bütün partilere eşit davranırdı. Halen bir
partinin genel başkanı gibi davranıyor. Biz bundan da gocunmuyoruz
bunu korkmadan cesurca yapması lazım. Yani halkı kandırdığını
zannediyor, efendim bir parti varmış da aklında. İsmini
söylemiyormuş da halkı aptal yerine koyuyor. Böyle bir
ciddiyetsizlik olabilir mi? Çık açık AKP kampanyası yürüt geçen
defa öyle yaptın. Geçen defa biz HDP olarak hem seni yendik hem
AKP'yi. Bu defada istiyoruz yine meydanlara çık, çıkma demiyoruz.
Devletin olanaklarını kullanma diyoruz. Senin harcadığın para bizim
seçmenin de diğer partilerin seçmenin vergileriyle oluşmuş paradır.
Senin hazinenden aldığın paranın içinde HDP seçmenin payı vardır.
Sen o parayla HDP'yi karşı kampanya yürütemezsin. Günahtır haramdır
suçtur. Nereden bakarsan bak ahlaki değil. Meydan orada buyursun,
bizim kaygımız yoktur.
"SANDIKLARDA GÜVENLİK SORUNU YOK"
YSK'nın sandıkları birleştirme, bir alanda toplama tartışmaları
var. Bu Anayasaya uygun değil. Taşımalı sistem sandık olmaz. Seçmen
sandık numarası ve adresi neredeyse orada kullanacak. Son birkaç
güne girildiğinde gerçekten güvenlik yoksa orada içinde bizim
üyelerimizin de olduğu seçim kurulları orada beraber tartışırız
beraber kararını veririz. Ama bu sayı 3-5 sandıktır binlerce
değildir. Onun dışında sandıklarla ilgili herhangi bir güvenlik
problemi yoktur. İsteyen kendi vicdani kanaatince oyunu
kullanacak.
"HDP'DEN BASKI GÖRDÜM DİYEN VARSA ONDAN ÖZÜR
DİLEYECEĞİZ"
Kim ki 'bize HDP'ye zorla oy ver' baskısı görüyoruz diyorsa lütfen
bize ulaşsın. En önce biz kendisinden özür dileyeceğiz. Özgürce oy
kullanması için gerekeni biz önce yapacağız. Kimse korkarak bize oy
vermezin. Allah'tan başka kimseden korkmasın insanlar. Biz korkuyla
oy almıyoruz. İnsanlara da böyle hakaret etmesinler. Bu kadar insan
bize korkarak mı oy veriyor. Herkes vicdani kanaatince gidiyor
sandığın başına kimse kimseyi de denetlemiyor.
"FAKİR FUKARA OY KULLANMASIN DİYE HER TÜRLÜ FIRILDAĞI
ÇEVİRECEKLER"
Kimse kimseye silah dayatarak oy kullandırtmıyor. O nedenle
korkudan HDP'ye oy verdim diyen varsa lütfen bize başvursun biz
gereğini yapalım. Ama bunlar HDP'ye tehditle oy
verdiriliyor diyerek seçmeni sandığa götürmeyecek bazı operasyonlar
yapıyorlar. Sandıkları birleştirecek, 10 köyü bir köye
götürecekler. Fakir fukara oy kullanamazsın diye her türlü
fırıldağı çevirmeye çalışacaklar. Bunlar dini de parayı da adaleti
de her şeyi de seçime alet ediyorlar. Bunlar küçük sıradan
değerler değil. YSK'ın verdiği kararı gördünüz. Buradan da bir
mağduriyet çıkarmaya çalışacaklar. Seçimde 'Bismillah' kullanmak
yasak değil aslında. Fakat AKP'ye tavsiyem 'Bismillahlı' seçim
müziği yapacağına 'Tövbe Estağfurullah'lı seçim kampanyası yapsalar
daha iyi olur."