Demirtaş isyan etti neredeydiniz?
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 12 sivil toplum kuruluşunun perşembe günü Ankara'da yapacağı 'Teröre hayır' mitingine tepki gösterdi.
HDP Eş Genelbaşkanı Selahattin Demirtaş beraberindeki
Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Diyarbakır Milletvekili Altan Tan,
Urfa Milletvekili Dilek Öcalan, Osman Baydemir, Gaziantep
Milletvekili Celal Doğan’la Hakkari’nin Yüksekova İlçesi’nde halka
seslendi.
Demirtaş, 17 Eylül’de Ankara ’da yapılacak ‘Teröre hayır,
kardeşliğe evet’ yürüyüşünü organize eden Türkiye Odalar
ve Borsalar Birliği’ni (TOBB) eleştirerek,
“’Bayrağını al gel’ diyor. Kim bayrağa
saldırmış. Bu çağrı ırkçılıktır, tehlikelidir” dedi.
Yürüyüşe karşı olmadığını da söyleyen Demirtaş, "Kürtlerin
iş yerleri yakılırken neredeydiniz?" diye sordu.
Cengiz Topel Caddesi’nde parti otobüsü üzerinden yaklaşık 15 bin
kişiye hitap eden Demirtaş, birlik beraberlik mesajları verdi.
HDP’nin demokratik ulus hedefinin olduğunu belirten Demirtaş, tek
adam yerine demokratik özerkliği inşa etmeyi amaçladıklarını
söyledi.
‘ÖZERKLİK BÖLÜNME DEĞİL’
Demirtaş demokratik özerkliğin bölünme olmadığını belirterek şöyle
konuştu:
“Ortak ilkeler etrafında buluşmuş, farklı kimlikleri
barındıran ulus yapalım dedik. Demokratik özerklik sadece bu
bölgeye değil, İzmir’deki Konak, Ankara’daki Çankaya’ya için
önemlidir. Yerel yönetim bu bölgedeki ekonomi , dil, kültür,
sorunlarını çözer. Küçük bir anayasa değişikliğiyle bütün ülke
nefes alır. Gever (Yüksekova) halkı kendini yönetirse ülke bölünür
mü? İste Cizre halkı, Gever halkı buna karşıdır. Asıl ülkesi
bölünen Gever halkıdır. Asıl Kürt halkı bölücülüğe uğramıştır. Bu
ülkede bayrağa, vatana saldırı yok. Bu bayrak, vatan savaşı değil;
Saray için savaştır. Asker, polis anneleri bunu bilmeli. Burada
ölen her insana yazıktır.”
‘SARAYIN TALİMATIYLA SOKAĞA ÇIKMA’
Konuşmasında TOBB tarafından organize edilen 14 STK’nın 17 Eylül’de
Ankara’da yapacağı yürüyüşü de eleştiren Demirtaş, kimsenin bayrağa
saldırmadığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“TOBB, ‘bayrağını al gel teröre karşı yürüyelim’
diyor. Sanki Kürtler bayrağa saldırmış. Bu çarpıtmadır.
Tehlikelidir. Omuz omuza, el ele barış için yürüyelim. Ama halkı
tahrik etmekten kaçının. İnşaat işçileri Bolu Mudurnu’da 7.5 saat
mahsur kaldı, yakılmak istendi. Ankara’da yürüyecek olan
sendikalara sesleniyorum. Biriniz gidip Bolu’daki işçilerin yanında
olsaydınız. Sendika değil misiniz? Utanmıyor musunuz? Barış,
ateşkes, müzakere diyelim. Hisarcıklıoğlu sarayı savunacağına, gel
buraya halkını savun. Sarayın talimatlarıyla sokağa çıkacağına gel
buraya. Saray sıkıştı, bunlara ‘protesto edin’ dedi. Gücün
yetiyorsa git sarayın önünde protestonu yap, barış iste. Irkçılık,
milliyetçilik yapmayın. Kürtlere karşı ırkçı eylemleri tetiklemesin
kimse. Biz faşizme bulaşmadık, bulaşmayacağız. Biz ‘bir Kürt
dünyaya bedeldir’ demedik. Siz burada Türk olan doktorların,
öğretmenlerin elini sıkın çay içirin. Kendilerini güvende
hisetsinler. Tansiyonu düşürmek için çabalıyoruz. Gençlerimizi
ölüme terk etmeyiz. Bedel ödemesi gereken varsa biziz. Gençlerimiz
eline silah almasın diyoruz. Karanlık çok diye umutsuzluğa
kapılmayın. Işık göründü. Bahar çok yakında. Öcalan da müzakereden
yanadır.”
Demirtaş ve beraberindeki heyet, Yüksekova’dan Van’ın Başkale
İlçesi’ne geçerek burada da halka hitap etti.