Demirtaş: Hükümetin yanındayız
Abone olHatay’ın Reyhanlı ilçesinde 46 kişinin öldüğü çifte patlama ile ilgili konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu saldırı herkesi he...
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 46 kişinin öldüğü çifte patlama ile
ilgili konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu saldırı
herkesi hedef almıştır, Kürt-Alevi çatışmasını körükleyebilir. Biz
bu saldırılara karşı hükümetin yanında olacağız” dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş
ve beraberindeki milletvekili heyeti, 1984 yılında örgütün ilk
silahlı eylemini yaptığı Eruh ilçesine geldi. Şırnak üzerinden
karayoluyla ilçe merkezine yaklaşık 100 kişilik araç konvoyuyla
gelen Demirtaş, miting öncesi BDP ilçe binasında gazetecilere
Hatay’daki terör saldırısıyla ilgili açıklamada bulundu. Demirtaş,
“Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamada yaşamını
yitiren tüm yurttaşlara Allah’tan rahmet, yaralı olanlara da acil
şifalar diliyorum. Doğrusu çok üzücü çok sarsıcı bir katliam oldu.
Her şeyden önce bu katliamda yaralananlara Allah’tan rahmet
diliyorum. Saldırı mahiyeti itibariyle çok planlı ve çok büyük
tahribatta olmuştur. Büyük bir etki yaratmak için yapıldı, bunun
sınıra yakın yerde meydana gelmesi nedeniyle akıllara Suriye’deki
olayları geliyor. Sonuçta orada yapılacak inceleme ve ulaşılacak
delilerdin ve hükümetin bu konuda yürüteceği sağlıklı bir
çatışmanın sonucunda ulaşılacak delilerle faillerin hızlı bir
şekilde kamuoyuna deklare edilmesi gerekir ki o zaman çok daha
sağlıklı değerlendirme şansımız olur. Bu aşamada akla Suriye’de
geliyor, iç çatışma ve kargaşaların Türkiye yansıması olarak
değerlendirilebilir. Soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir,
Hükümet bu konuda hızlı hareket ederek kamuoyuna bu işin özünü
anlatması gerekir” dedi.
“Hükümeti eleştirmek yerine birlik olmalıyız”
Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğini ifade eden Demirtaş, “Bu
konu Türkiye’de devam eden çözüm süreci ile bir bağlantılı mı değil
mi onu kestirmek zor. Fakat hedeflenen Türkiye’nin içinde bulunduğu
siyasi atmosferdir. Bu nettir, hükümetin Suriye politikasının
yanlış olduğunu BDP olarak yıllardır söylüyoruz. Fakat bu dönemde
özellikle Türkiye’de yönelik saldırı sivil yurttaşlara yapılan
saldırılarda öncelikli olarak hükümeti eleştirmek yerine birlik
olmamız gerekir. Bu saldırı herkesi hedef almıştır, Kürt alevi
çatışması körükleyebilir. Biz bu saldırılara karşı hükümetin
yanında olacağız” şeklinde konuştu.
Yaşanan patlamanın süreci nasıl etkileyeceği ve İsrail’in parmağı
olabileceği ile ilgili bir soruya Demirtaş, “Patlamanın doğrudan
süreci etkileyeceği kanaatinde değiliz. Neticede ağır bir katliamın
faturası ağır bir sonuçları olmuştur, bu saldırının Türkiye’deki
süreci etkilememesi için de herkesin güçlü ve dirayetli durması
gerekir. Patlama ile ilgili ne söylersek spekülasyon olur, bu
olayın arsasında İsrail mi var başka ülke mi, başka devlet mi, bu
ancak etkili bir soruşturma sonucunda ortaya çıkar”dedi.
“Kürt gençlerinin siyaseti konuştuğu bir döneme girdik”
PKK’nın 15 Ağustos’ta ilk silahlı eylemi yaptığı Eruh ve
Şemdinli’nin sürecin bir sembolü olduğunu belirterek, “Şimdi de
Eruh’tayız, çözüm süreci ve barış süreci yaşıyoruz, Eruh’ta
bulunmamızın özel bir anlamı var. Bir defa Kürt gençlerinin dağa
çıkarılmasının nedenleri ortadan kalkması için demokratik bir çözüm
süreci tartışması içindeyiz. Kürt gençlerinin ellerine silah alan
zihniyet, anlayış aradan geçen bu süre zarfında çok sorgulandı,
tartışıldı. Artık Kürt gençlerinin ellerinde silah yerine siyasetin
konuştuğu bir döneme gerdik. Bu çözüm sürecini heyecanını
yaşıyoruz. Halkımızda bu süreci destekliyor, artık siyasetçilerinde
silahların sustuğu yerde cesaretle çözüm üretmesi gerekiyor. Eruh
ve Şemdinli barış sürecinin sembolü olacaktır. İnşallah hükümet de
bu süreçten doğru bir tablo çıkartarak olumlu bir sonuç çıkarır”
şeklinde konuştu. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın terör
örgütünün ülkeyi terk etmesine yönelik ‘cehennemin dibine
gitsinler’ sözüne de atıfta bulunan Demirtaş, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Bakın PKK ile hükümet silahların sınır dışına çıkarılması için
büyük uğraş verdi, Oslo ile İmralı görüşmelerinin yaşandığı çok
hassas bir dönemde hükümet sözcüsünün çıkıp hakaretvari bir şekilde
süreci zehirleyecek şekilde ‘cehennemin dibine’ gibi bir laf
kullanması iyi olmamıştır. Bizim derdimiz polemik yaratmak
değildir. Ama hükümet sözcüsü gibi önemli bir görevi yürüten Sayın
bakanın çok hassas davranması gerekir. Kendisi Siirt’te cennete
kimlerin gidebileceğini söylüyor. Neredeyse bakanlar kurulu
kararıyla kimler cennete gidebilir bu konuyu bir liste haline
geliyor. Bu şartları sıralıyor, bu inanılamaz bir şey, Bakanlar
kurulu kararıyla kimin cennete kimin cehenneme gideceğini bir liste
halinde sıralıyor. Kusura bakmasınlar cennete kimin gidip kimin
gitmeyeceğini hükümet sözcüsü ve bakanlar kurulu bilmez, Allah
bilir.”
(İHA)