Demirtaş: Denk gelmiş 'bomba' lafı geçmiş

Ankara'daki patlamadan saatler önce twitterda bombanın patlayacağını yazan PKK üyesi ile HDP'den adayı iki kişinin dün gözaltına alınmasıyla ilgili konuşan Demirtaş, "Şeyi de denk gelmiş 'bomba' lafı geçmiş, 'Ankara' lafı geçmiş. Ona dayanarak insanları suçlayamazsınız veya yeterli delil değil bunlar" dedi.

Demirtaş, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı öncesinde genel merkez binasına gelişinde gazetecilere açıklama yaparak, gündemi değerlendirdi. 

DEMİRTAŞ: PYD HALK HAREKETİDİR

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, gerekirse sınırda PYD'ye müdahale edilebileceği yönündeki bir soruya cevap verirken Demirtaş, "Sayın Başbakan şu ana kadar PYD'ye müdahale etmediğini mi iddia ediyor? Üç yıldır orada PYD ile savaşıyor zaten. Gönderdiği silahlar PYD'ye karşı kullanılan silahlar. Daha nasıl PYD'ye müdahale edecek? Zaten müdahale ediyor. PYD, kendilerinin müdahalesine rağmen IŞİD'i orada dize getirmiş bir halk hareketidir" görüşünü aktardı.

 ANKARA PATLAMASI TWEETLERİNE DEMİRTAŞ YORUMU

Başka bir gazetecinin, Ankara'daki terör saldırısından önce sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan "Bomba Ankara'da patlayacak!.." paylaşımında bulunulan "@DrBereday" hesabıyla ilgili, terör örgütü PKK üyesi olduğu tespit edilen 2 kişinin gözaltına alındığını hatırlatması üzerine de Selahattin Demirtaş, şunları söyledi:

"Bırakın PKK ile bağlantılı... Birinin, benim sosyal medya danışmanım olduğu iddia edildi. Söz konusu sosyal medya hesaplarının, ismi geçenlerin, AKP ile AKP'ye yandaş kesimlerle ilişkisi zaten sosyal medyada ispatlandı. Büyük bir AKP yanlısı trol hareketi, kafalama hareketi, medyada işliyor. Başbakan da bu ekibin içerisinde, böyle anlaşılıyor, çünkü kendisi de trol yapıyor. Ertesi gün de AKP'nin yayın organları bunu manşete çekiyorlar. 100 kişi ölmüş, büyük bir katliam var ve başbakan, 'Biz Twitter'dan ilişkiyi tespit ettik' diyor. Bu mudur sizin ciddiyetiniz, devlet olma hükümet olma ciddiyetiniz bu mudur? Üç tane Twitter hesabı üzerinden mi sizler bu soruşturmayı yürütüyorsunuz? Atılan üç tane tweet üzerinden mi soruşturmayı yürütüyorsunuz?

"TANIMAM DA ŞAHSE DE BİLMEM"

Bunlar AKP ile bağlantılı isimlerdir. Zaten AKP'ye yakın gazeteciler, 'Bunlar bizim arkadaşımızdır' diye açıklama yaptı. 'Bunları gerçekte de reelde de tanıyoruz, bunlar HDP'yi en sert eleştiren isimlerdir' diye kendileri açıklama yaptılar. Şimdi o isimlerle ilgili soruşturma yürütülüyor. Ben çok ciddi olduğunu da düşünmüyorum. Hiçbirinin bizimle ilgisi yok, tanımayız da tanımam da şahsen de bilmem. Ama ben o isimlerin bu patlamayla alakalı olacağını da düşünmüyorum. AKP'ye yakın isimler olduğunu düşünüyor olmamıza rağmen o isimlerin patlamayla alakalı olacağını düşünmüyorum. Şeyi de denk gelmiş 'bomba' lafı geçmiş, 'Ankara' lafı geçmiş. Ona dayanarak insanları suçlayamazsınız veya yeterli delil değil bunlar."

"ŞU ANDA EN GÜVENLİ ŞEY CANLI BOMBA OLMAK"

"Sizin şahsınıza yönelik bir suikast girişimi olacağına dair istihbarat bilgisi elinize ulaşmış. 5 Ağustos'ta da İçişleri Bakanlığı'na bir başvurunuz olmuş. 5 Ağustos'tan sonra İçişleri Bakanlığı'nın size bir yanıtı oldu mu" şeklinde soru üzerine Demirtaş, üzerinde çok durulacak bir konu olmadığını ifade etti. 

YAYIN YASAĞINA TEPKİ

Selahattin Demirtaş, Ankara’da 99 kişinin yaşamını yitirdiği katliam için getirilen yayın yasağına tepki gösterdi.

Demirtaş şöyle konuştu:

“Daha önce benzer saldırılarda da benzer kararlar alındı. Hem Diyarbakır hem Suruç patlaması aşağı yukarı yargı ayağı, medya ayağı benzer kararlar aldı. Hem soruşturmayı kararttılar hem de yayınla ilgili kısıtlayıcı kararlar alındı. Bunların tamamı ne olup bittiğinin kamuoyundan saklanması kaygısıyla alınmış kararlardır.

Şimdi soruşturmanın selametini kamuoyunun tartışmasını nasıl etkileyebilir. Sizler, bizler bu konuya ilişkin görüşlerinizi kamuoyunda paylaştıkça savcı bundan nasıl etkilenir. Psikolojik olarak mı olumsuz etkileniyor. Yargılamanın, soruşturmanın hangi aşaması olumsuz etkileniyor ki bu kararı alabiliyorlar. Bunların hepsi kamuoyundan AKP-IŞİD iş birliğini saklama kaygısı ve girişimidir. Çok açık ve net.

Bu olayın altında milyonda bir PKK bağlantısı olsaydı yayın yasağı değil, yayın mecburiyeti getirirdiler. 24 saat herkes yayın yapsın diye mecburiyet getirirdiler. Derhal kaldırılması lazım. Başbakan, neyi gizlemeye çalışıyor, neyi saklamaya çalışıyor? Bu şekilde saklayabileceğine mi inanıyor? Hayretler içerisindeyiz.

Herkes bırakın düşüncesini ifade etsin. Kamuoyu zaten ne olup bittiğini biliyor. Bu şekilde deve kuşu misali kafanızı kuma gömerek gerçekleri de toplumdan saklayamazsınız.“