Demirtaş 'Böylesi bir ‘stratejik deha...' diyerek Davutoğlu’nu Ti'ye aldı
Abone olEdirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ahmet Davutoğlu’nu yakından tanıdığını belirterek, “Böylesi bir ‘stratejik dehanın’ yapması gereken en anlamlı şey, geçmiş yıllar nedeniyle samimi bir özür ve özeleştiridir" ifadeleriyle eleştirdi.
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yeni partiler ve Davutoğlu ile
ilgili yaptığı değerlendirmede, "Program ve siyasi çizgileri bir
yana, Davutoğlu’nun ‘dinleme’ diye bir yeteneği yok. Sadece
konuşur. Dinliyor gibi göründüğünde de içinden konuşmaya devam
eder.” diye konuştu.
Babacan'ın yeni parti kurma girişimi
Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, yeni partilere ilişkin dikkat çeken şu açıklamaları yaptı: Türkiye’nin demokratik ilkelerde buluşmaya acilen ihtiyacı var. Her siyasi akım buna katkı sunduğu oranda anlamlı ve kalıcı bir iş yapmış olacaktır.
Babacan’ların ne yapacaklarını biz de dikkatle izliyoruz...
Fakat şunu da samimiyetle belirtmeliyim, toplumun yegâne
kurtuluş umudu sol-demokratik çizgidedir. Asıl büyütülmesi ve
iktidara taşınması gereken sol bloktur... AK Parti sonrası
iktidarda, HDP dahil, sol güçler de mutlaka olmalıdır. En makul
olanı ise bu yıkım döneminin ağır tahribatlarını giderecek iki üç
yıllık bir ‘demokrasiye geçiş koalisyonu hükümeti’ kurmak
olacaktır.
"Sözde tutukluluk kararlarımızı hâkimler vermiyor ki..."
Demirtaş, “Tahliyemi istemiyorum” sözlerine ilişkin, şunları kaydetti: Bizim ‘sözde tutukluluk’ kararlarımızı hâkimler vermiyor ki onlardan tahliye isteyelim. Son kararı veren Erdoğan’dır. Ben de Erdoğan’dan tahliye isteyecek değilim, ben tahliyemi halktan talep ediyorum. Günü geldiğinde halk, ‘tüm siyasi rehinelerin’ özgürlüğüne karar verecek. Bunun için halk, kendi özgürlüğünün peşinden daha çok koşmalı ve mücadele etmeli. Biz de bu mücadelenin bir parçasıyız. Zaten demokrasi ve özgürlük ile AK Parti-Erdoğan zihniyeti bir arada ve aynı anda var olamaz. Biri varsa diğeri yoktur. ‘Bizim rehineliğimiz’ ise AK Parti’yi güçlendirmiyor, daha da zayıflatıyor.