Demirtaş: AKP Türkiye’nin bir tür IŞİD’i!
Abone olVice News'e konuşan Demirtaş "hükümet de tekçi, faşizan anlayışı topluma dayatıyor. Bir tür Türkiye’nin IŞİD’i AKP" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hükümete
sert eleştiriler yönelttiği açıklamasında "AKP Türkiye’nin bir tür
IŞİD’i" dedi.
Demirtaş, "Biz IŞİD’den korkmuyoruz, halkımız IŞİD’den korkmuyor, asla. IŞİD bizden korkmalı. Biz bütün inançları, bütün kimlikleri, bütün değerleri savunuyoruz. Onlara sahip çıkıyoruz. Dolayısıyla partimiz önümüzdeki dönemde hem IŞİD’in dayattığı tekçi anlayışa karşı ideolojik bir mücadele yürütecek" dedi.
Vice News'e konuşan Demirtaş sözlerini, "Ama aynı zamanda hükümet de tekçi, faşizan anlayışı topluma dayatıyor. Bir tür Türkiye’nin IŞİD’i AKP. Ona karşı da demokrasi mücadelesi yürütüyoruz, yürütmek zorundayız" şeklinde sürdürdü.
Demirtaş'ın öne çıkan ifadeler şöyle:
Seçimler bizim için çok zorluydu, büyük bir baskı altında seçim
kampanyası yürüttük. Türkiye’de IŞİD’in örgütlediği, biraz da belki
de, Türkiye içinden de destek aldığı saldırılarla, katliamlarla
karşı karşıya kaldık ama en nihayetinde biz güçlü bir partiyiz,
halkla bağı çok güçlü bir partiyiz. Bütün bu saldırılar bize geri
adım attırmadı. Biz IŞİD’den korkmuyoruz, halkımız IŞİD’den
korkmuyor, asla. IŞİD bizden korkmalı. Biz bütün inançları, bütün
kimlikleri, bütün değerleri savunuyoruz. Onlara sahip çıkıyoruz.
Dolayısıyla partimiz önümüzdeki dönemde hem IŞİD’in dayattığı tekçi
anlayışa karşı ideolojik bir mücadele yürütecek. Ama aynı zamanda
hükümet de tekçi, faşizan anlayışı topluma dayatıyor. Bir tür
Türkiye’nin IŞİD’i AKP. Ona karşı da demokrasi mücadelesi
yürütüyoruz, yürütmek zorundayız. Biz çoğulcu demokrasiden yanayız
ve yeni anayasa Türkiye’de artık tartışılmaya başlandı. Yeni
anayasanın Türkiye’nin çok kültürlü yapısına uygun bir şekilde
yapılmasını savunuyoruz. Kürt sorunu konusunda Türkiye ciddi bir
ilerleme kaydetmedi. Barış sürecine dönülmesi gerektiğini
düşünüyoruz. Temel olarak yeni dönemde parlamentoda ve parlamento
dışında özgürlükleri ve demokrasiyi garanti altına alacak kapsamlı
bir mücadele sürecine gireceğiz, HDP bu mücadele sürecinin siyasi
zemininin öncülüğünü yapmaya hazırdır.
"AKP YENİ KIRILMALARA YOL AÇABİLİR"
Kutuplaşma çok daha derinleşti. Eskisi kadar durumu kolay bir
şekilde normalleştiremeyeceğiz. 7 Haziran bunun için aslında
bir fırsat yarattı. Kutuplaşmayı minimuma indirdi. Fakat
AKP bundan rahatsız oldu çünkü kutuplaşmadan, gerilimden
beslenen bir parti. Ülkeyi tekrar kutuplaşmaya götürdü ve
eskisinden daha zor artık normalleşme. Bu konuda da çok
karamsar değilim ama daha fazla çaba sarf etmemiz lazım. Türkiye’yi
bir arada yaşama ve birbirine saygı duyma noktasında yeniden ikna
etmemiz lazım. Ben AKP’nin bu politikasının sürdürülebilir bir
politika olduğunu düşünmüyorum. Bu kutuplaşma Türkiye’de
artık devam ettirilemez pozisyona geldi ve iç gerilimler iç
çatışmaya dönüşebilecek bir ortam yarattı. Kürtler de artık çok
rahatsız bu kutuplaşma ve gerilimden. Kürt halkı özgürlüğünü
istiyor, demokrasi istiyor fakat bunu bir arada yaşayarak yapmak
istiyor. AKP bunu zorlamaya devam ederse yeni kırılmalara,
yeni çatışma alanlarına yol açabilir. Biz bunu olmaması için çok
uğraşıyoruz.
"İKİ TARAFIN DA ATEŞKESE ZORLANMASI GEREK"
İki tarafın karşılıklı ateşkese zorlanması gerekiyor. Taraflar
yeniden müzakere masasına dönme konusunda bir irade ortaya
koymalılar. Savaşarak bu meseleyi çözemeyiz noktasında irade beyanı
gerekiyor. Kırılan güvenin yeniden güçlenmesi ve tazelenmesi
gerekiyor. Bunun için sivil toplumun, kamuoyunun desteğine ihtiyaç
var. Ayrıca uluslararası toplumun da destek olması lazım. ABD çok
etkili bir hükümet ve bu gibi sorunların çözümünde teşvik edici bir
rol oynaması hatta gözlemci olma konusunda bazı grupları
desteklemesi eminim ki Türkiye’de savaşın bitip yeniden
müzakerelere dönülmesi noktasında etkili olacaktır.
"KÜRTLERİN DEVLET KURMA HAKKINA SAYGI
DUYULMALI"
Hem devlet Kürtlerin devleti değil, hem de Kürtlerin Ortadoğu’da
devleti yok. Bunun ille de Türkiye’de bağımsız bir Kürt devleti
anlamında ifade etmedim ama Kürtlerin de Ortadoğu’da devlet kurma
hakkı var. Buna da herkesin saygı duyması lazım. Bu ille de dört
ülkeden ayrılarak kurulacak birleşik büyük bir Kürdistan
olmak zorunda da değil ama Irak’ta federal Kürdistan var buna saygı
duymak lazım, Rojava’da kantona dayalı bir devlet oluşuyor, buna
saygı duymak lazım. İşte Türkiye’de Kürtler özerklik istiyor.
Bunların hepsi devlet modelleridir. İlle bağımsız olmak zorunda
değiller ama bağımsız olacaklarsa da yine halkın bu kendi kaderini
tayin hakkına saygı duyması lazım. Velhasıl biz devletsiz büyük bir
toplumuz ve yaşadığımız devletler de bize kendi devletimizmiş
hissiyatı yaratacak uygulamalarda bulunmuyor.