Demiröz'ün yıldırma politikası
Abone olMilliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık, bugünkü yazısında TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün kurumda uyguladığı bazı tuhaf uygulamalara değiniyor.
Milliyet Gazetesi yazarı Melih Aşık,başlıklı yazısında Şenol
Demiröz'ün TRT'nin başına geldiği günden itibaren kurumda tuhaf
uygulamalara imza attığını öne sürüyor...
Aşık, bir dostunun anlattıklarını kaleme alırken, mesai saatlerine
uyulmasını sağlamak için kapılara elektronik turnikeler koydurmanın
ne gibi zararlar doğurduğunu şöyle anlatıyor:
Şenola TRT!
Şenol Demiröz'ün genel müdür olmasıyla TRT'de yaşanmaya başlayan
tuhaf olayları burada çalışan bir dostumuz bakınız nasıl
anlatıyor:
09.00 - 18.00 arasındaki mesai saatlerine uyulmasını sağlamak için
kapılara elektronik turnikeler koydular. Ayrıca her birime de ayrı
birer imza föyü... Sabah işe iki dakika geç gelir ya da akşam iki
dakika erken çıkarsanız hemen savunmanız alınıyor, ardından maaş
kesimi cezanız geliyor.
Yeni yönetim, kızağa aldığı arkadaşlarımızın tamamına yakınına ne
bir oda ne de oturacakları bir masa gösterdi. Her biri en az 15 -
20 yıl deneyimi olan bu arkadaşlara hiçbir iş de vermiyorlar. Ama
buna rağmen mesai uygulaması onlar için de geçerli.
Mesai saatlerinde her ne sebeple olursa olsun turnikelerden bir kez
çıktınız mı yandınız! Çünkü giriş saatiniz elektronik turnikeler
tarafından yeniden kaydediliyor, sonra da geç geldiniz denilerek
savunmanız isteniyor.
Geçenlerde Oran'daki ana binada çalışan bir arkadaşın iş gereği
Emek'teki Arı Stüdyosu'na gitmesi gerekiyordu. Arkadaşımız müdürüne
gitti, "Turnikeden bir defa çıkarsam mesaiden kaytarmış gibi
görüneceğim, ardından da ceza gelecek. Bana ne yapmamı tavsiye
edersiniz" diye sorduğunda, aldığı yanıt şu oldu:
- Arka tarafta turnikesi olmayan zula bir çıkış kapısı var, orayı
kullan!.."
İstenmeyen personelin bu şekilde yıldırılmasına çalışılıyor.
TRT'ye öneriler
Profesör Cem Say doğru bir noktaya değiniyor... Diyor ki:
"TRT'nin yerel dillerdeki kültürel zenginlikleri (şarkı, şiir vs.)
yayımlamasını anlarım ama (zaten saat başı Türkçe yayımladığı)
haberleri o dillerde yayımlamasına ne gerek var? Bu, devletin
yurttaşlarına Türkçe öğretme görevini yerine getiremediğinin
itirafı olmuyor mu? Söz konusu yayınlardan haberlerin
çıkarılmasını, onların yerine bu durumdaki yurttaşlarımıza Türkçe
öğretilmesine yönelik (yine o dillerde) programlar konulmasını
öneriyorum."
Haber: Melih Aşık
Kaynak: www.milliyet.com