Demiri tavında dövmeli

Bir yol olmalı

Abdullah YILMAZ krmistanbul@gmail.com

Demiri tavında dövmek lazım, ateşini kalıba göre harlayıp vereceğin şekle göre vurmalısın. Öyle vurmalı ki şekil olmalı, istediğin şekil en detayına kadar çıkmalı ortaya

Bu ülkenin ateşi bile mevsimine benziyor, nisan yağmurları gibi dengesiz güneş altında yağmur.

 Bulut olmadan ıslatır adamı ona da aptal ıslatan der geçeriz, aptallığımızdan mı bilinmez durumdan keyif bile alınır. Sıcak havada ıslanmak, şaşırmak mutlu eder insanı.

Kızgınlıklarımızda at başıdır sevinçlerimize, mevsimlik yaşarız, ders almadan, ihanet edenlere bile duygusal bakıp sorunları halının altına atarız.

Nevrotik yaşıyoruz, sevdalarımızda nefretlerimizde hastalıklı, azımız, çoğumuz yok uçlarda yaşarız, ya omuzlarımızda taşır ya da tepesi üstüne bırakırız.

Sonuç dengesiziz dengesizlik.

Anlaşılmayan bir sabır çöker içimize ona Halil İbrahim sabrı deriz, erdemli olmanın olgun olmanın tarifiyle bütünleştirip, hayatımıza kasteden varlığımızı tehdit eden terörist unsurlara kusturacak kadar sabırlı davranırız.

Kendi uydurduğumuz yalanların arkasında doğru olanı ararken gerçeklerle yüzleşme korkusuna bahaneler giydirip kendimize ters düşmek pahasına yeni yaralar açarız, ölümlere ayrılıklara kol kanat gereriz adına devlet şev kati deriz.

Ne dünya eski dünya nede Anadolu bildiğimiz Türkiye, büyük bir değişimin devşirmesinde daha kim olduğumuzu nereden geldiğimizi bilmeden birilerinin hayalinde millet olamama ülkeyi var eden geçmiş ve gelecek birliğini tehlikeye atarız.

Sevgisiz aşk, huzursuz hane, umutsuz gelecek olmaz,

İnsanlar kendi gözünün derecesinde gözlük takarsa içinde bulunduğu durumun farkına, hazzına ulaşabilir. Başkasının gözlüğünde dünyayı görmek sadece hayatınızda geleceğinizde puslu olacaktır.

Siyaset adına bir gurubun dünyayı benim gözümden ve derecesinden görmelisiniz yaklaşımı herkesi kör edecek, Hatta siyasi baskıyla gördüğünü gözlük sahibine anlatan değnekler kendisine ihanet edecektir.

İnsan bir bilmediğinden korkar birde öğrendiklerinden, biz bugün bildiğimiz kısacası yaşadıklarımızdan korkarken kasıtlı olarak durumdan fayda umanların pompalamalarıyla korku ve kaygı içinde umutsuzluğu da öğreniyoruz

 Tarihten ders çıkaramayanlar, yarını kucaklayamaz,

Tarihte olan biten ortada hayatımız yanılgılarla, başkalarının uydusu olmaya bağlı kirli görüntülerde adanmışlıklarla geçmiş.

Aynı aldanmanın güneş tutulmasında birilerinin tutkusunda heyecan yerine hezeyanların tutsağı olmuşuz

Halk unutkandır ama hatıralarına sağlamdır. Yarın seçim olsa nasıl yağ kuyruklarını unutmayıp bu günün iktidarını abat ettiyse,aynı halk yaşadığı ruhsal ve güvenlik eksikliğine bağlı travmaların etkisinde kendine başka kahramanlar yaratacaktır.

Yüzleşmek zorunda olduğumuz zorunlulukları ertelemek çocuklarımızdan zaman çalmaktır. Temellerini bilinmez haraçla doldurduğumuz yeni Türkiye, Osmanlının düşürüldüğü beyhude sona giden yolculuğunda yüklerden kurtulup sadeleşmesi elzemdir.

Pkk denen terörist kitlesel örgütten bu ülke yakasını kurtarmadığı sürece iki yakası bir araya gelmeyecektir. Yakanın bir tarafı Türkler diğer tarafı pkk lı Kürtler, Yakası bir araya gelmeyen gömlek ya çıkarılır ya da bünye zayıflamalıdır. Fazlalıklarından kurtulmalıdır.(fazlalık olan pkk dır)

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne devam eden bu sancılı sürecin dermanı da yok görünüyor, Bünye parça parca kangrene giderken bazen cerrahi müdahale hayat kurtarır.

Bunun için radikal kararlar alıp uygulamak lazım.

Teröristi mecliste ağırlayıp kör dövüşü yapmanın âlemi yok

Vekil dediğin çifte başkanlar herkesle dalga geçiyor, renkten renge şekilden şekil e giriyor, ülkenin de bölgenin de anasını ağlatıyor, çıkıp ta bir baba yiğit yasal çizgilerde demiri tavına getiremiyor.

Anayasada hangi maddeyi değiştirirsen değiş ayrılıkçılara özerklik vermediğiniz takdirde parmakları tetikten, yürekleri düşmanlıktan kurtulmayacak

Demiri tavında dövmedin mi? suyunu verip ruhuna TC sevdası üfleyemedin mi? sonradan şekil vermekte zor iş

Çözüm başkanlık sisteminin neresinde saklı o çok açık olmasa da, ufukta Amerikan sisteminde federasyon görünüyor.

Yaşlanacak başka dünya yok, farkında olmasak ta bir millet gibi olmuş halkların daha fazla üzülmeye takati kalmadı.

Bir yol olmalı, o yolda Türkiye insanı çarpışmadan yol almalı