Demirel'in günahını gençler çekecek
Abone olTürkiye sosyal güvenlik sistemindeki delikleri kapatmaya çalışıyor. Ancak tahribat o kadar büyük ki. Demirel döneminde alınan erken emeklilik kararı dengeyi fena bozdu.
Erken emekliliğin bedelini üç nesil birden ödeyecek 1992'de
popülist politikalar sonucunda başlatılan erken emeklilik en iyi
ihtimalle Türkiye'nin '35 yılına mal oldu'. 2000 yılında emeklilik
yaşı yükseltildi ama yetmedi. Yeni işe başlayanlar da bedel
ödeyecek. Türkiye sosyal güvenlik sistemini 5 yıl sonra yeniden
düzenlemeye uğraşırken, 1992 yılında Süleyman Demirel Hükümeti
tarafından alınan 'erken emeklilik' kararının faturasını üç kuşak
birden ödeyecek. AKP Hükümeti tarafından alınması planlanan
önlemlerin olumlu etkisinin en erken 2026 yılında görülmesi
bekleniyor. Böylelikle 1992 yılında popülizm adına yapılan bir
düzenleme en iyi ihtimalle Türkiye'nin tam 35 yılına mal olacak. Bu
kararın parasal boyutu çok da vahim olduğu öne sürüyor. SSK Eski
Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, 1992 yılındaki erken emeklilik
kararının devlete faturasının sonraki 10 yılda 23.5 milyar dolar
olduğunu açıklamıştı. İLK NEŞTER YETMEDİ 1999 yılında çıkarılan
sosyal güvenlik reformu ile kademeli olarak emeklilik yaşı
yükseltilmişti. Emeklilik yaşı erkeklerde 65, kadınlarda 60'a
çekilmişti. Ancak 5 yıl önce hayata geçen reform bütçedeki kara
deliği kapamaya yetmedi. Demirel Hükümeti'nin erken emeklilik
karanını almadan önce, sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan
ödemelerin bütçedeki payı yüzde 1'ler seviyesindeyken bu oran 1999
yılındaki reforma kadar yüzde 9.8'e çıktı. Bir başka değişle
Türkiye Cumhuriyeti her yüz liralık gelirinin 9.8 lirasını sosyal
güvenlik açıklarını kapatmak için kullanmaya başladı. Reformla
birlikte emeklilik yaşının yükseltilmesi ve mevcut çalışanları da
kademeli olarak kapsaması, açıklardaki artış eğilimi geçici bir
süre için durdurdu. 2001 yılına gelindiğinde bütçe içerisinde
sosyal güvenliği aktarılan kaynakların payı yüzde 6.7'ye geriledi.
BÜTÇEYE AĞIR YÜK Ancak 2001 krizi sonrası prim tahsilatında yaşanan
sorunlar ve işsizlik sistemi yeniden zorlamaya başladı. 2003
yılında bütçe içerisindeki sosyal güvenliğe aktarılan kaynağın payı
yüzde 11'i buldu. Yıl sonunda bu oranın yüzde 14'e çıkması
bekleniyor. Komisyonda görüşülen 2005 bütçesinde de 22 katrilyonluk
transfer toplam bütçenin yüzde 14.1'ine denk geliyor. Furkan ALP
Sinan Cem ŞAHİN/Sabah