Demirele siyasi münafık nitelemesi
Abone olEski Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel'den 9. Cumhurbaşkanı Demirel'e çok sert bir niteleme geldi...
Güzel, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) 2010 Askeri Şura'da
demokratikleşme sürecini tamamlayarak cuntacıları tasviye edeceğini
savundu. Güzel, demokrasi için kurumlara düşen görevleri
sıralayarak, "Darbeler olmasaydı dünyanın ilk 10 ülkesi asında yer
alacaktık." dedi.
Merhum Menderes ve Özal'dan sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
da halk tarafından sevildiğini vurgulayan Güzel, 9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in bir zamanlar çok sevildiğini; ancak onun
yıllarca insanları aldattığını savundu. Demirel için "siyasi
münafık" ifadelerini kullanan Güzel, Demirel'in gerçek maskesinin
ortaya çıktığını söyledi. Güzel, 'demokratik açılım'la ilgili
olarak da, açılımda PKK ve yandaşlarının dikkate alınmadığını
belirtirken, hükümetin 7 yılda yaptığı en büyük işin Ergenekon
konusunda ortaya koyduğu kararlılık olduğunu belirtti.
Güzel, AK Parti İl Başkanlığı'nın daveti üzerine geldiği
Kastamonu'da önemli açıklamalarda bulundu.
27 Mayıs'tan itibaren darbelerin başladığını hatırlatan Hasan Celal
Güzel, "Ortalama her 10 yılda bir darbelerin yaşandığı ülkemizde
demokrasi rejimi sıkıntıya uğramıştır. Eğer Türkiye'de 27 Mayıs'tan
itibaren hiç darbe olmasaydı Türkiye'de Gayri Safi Milli Hâsıla'dan
fert başına düşen Milli Gelir 8 bin dolar değil, 30 bin dolar
olurdu ve Türkiye dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer alırdı. İşte
'demokrasi yenilir mi içilir mi' diyenlere cevap. Demokrasi hem
yenilir hem içilir. Eğer boğazınızdan geçen üç lokmadan ikisini
alamıyorsanız, bunun sebebi o rejimi yerine oturtamamanızdır."
şeklinde konuştu.
"ADAM (DEMİREL) BİZİ SENELERCE ALDATTI"
14 Mayıs 1950 tarihinin Türkiye'de 'demokrasi bayramı' olarak
kutlaması gerektiğini kaydeden Hasan Celal Güzel, "Rahmetli
Menderes ve arkadaşları iktidara gelmiş, rahmetli Menderes'i
halkımız çok sevmiş, halka yakın tavırları çok hoşuna gitmiştir.
Daha sonra iki kişi daha buna benzeyecektir. Rahmetli Turgut Özal
ve şimdiki Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan.
Burada yiğidi öldürüp hakkını verelim. Ortada pek yiğit yok ama
Süleyman Demirel de bir zamanlar halk tarafından tutulmuştur. Adam
bizi senelerce aldattı. Kabul etmek lazım. Süleyman Bey gerçekten
bir zamanlar halkın sevdiği bir liderdi. O zaman gerçek yüzünü
görememiştik. Maskesi ortaya çıkmıştır. O maske hiçbir zaman
Türkiye'nin değer yargılarına uymayan, tam bir siyasi münafık
maskesini ortaya çıkaran bir maskedir."
BAŞBUĞ'UN AÇIKLAMALARI TATMİN EDİCİ DEĞİL
"Halka rağmen darbe yapılmasının çok zor olduğunu" kaydeden Güzel,
"Günümüzde darbe yapılırsa halkın mukavemet etme ihtimali de gözden
uzat tutulmamalıdır. Bu yüzden Türkiye'de darbecileri,
anti-demokratik şekilde siyasete müdahale edenlere caydırıcı bir
ortam olmaya başlamıştır. Bu da fevkalâde önemlidir. Türkiye'de son
zamanlardaki bir takım sıkıntıları bununla izah etmek lazım."
dedi.
Güzel, şöyle devam etti; "Dikkat ederseniz Başbakan Yardımcısı'nı
(Bülent Arınç) bir albay ve bir binbaşı takip ediyor. Arkasından
Genelkurmay Başkanı bir açıklama yapıyor. Bu açıklama kesinlikle
tatmin edici değil. 'Bir köstebek var da onu takip ediyoruz' diyor.
Hâlbuki adreslerin içinden başka bir şey çıkıyor. Kısa bir süre
önce 5 subay intihar ediyor. Sebebi belli değil. Ya Donanma
Komutanı, Deniz Kuvvetleri Komutanı'na kadar suikast iddiası var,
uyuşturucu mafyasından irtibat iddiası var, Ergenekon çetesinden
irtibatlı iddiası var ve darbeci olma ihtimalleri var.
'Kafes Planı' diye bir plan ortaya atılıyor. Gayrimüslimleri
öldürüp Müslümanların üzerine atacaksınız. Ülkemizin dışarıda
itibarını yok edeceksiniz. 'Gerici dediğiniz iktidarı alaşağı
edeceksiniz. Muhalif olacaksınız. Aynı Danıştay cinayetinde olduğu
gibi. Danıştay cinayetini Ergenekon yapacak -gerçi bunlar kesinlik
kazanmadı- ama çok rahatlıkla söylenebilir. Sonra bunu 'başörtüsü
için yaptı' diyeceksiniz. Senelerdir bu oyun oynanıyor. Artık bu
oyunu halkımız görmeye başladı. AK Parti'nin 7 yıllık iktidarı
döneminde bence yaptığı en büyük iş bu Ergenekon meselesidir."
"DEMOKRATİK AÇILIM AYDINLARIN DOLDURUŞUNA GELEREK YAPILAN
BİR AÇILIM DEĞİL"
Konuşmasında 'demokratik açılıma' da değinen Güzel, "Demokratik
açılımda hiçbir zaman PKK ile terör örgütüyle, terörist başıyla
veya DTP ile yapılan pazarlık neticesinde değil veyahut eski
sosyalist şimdiki liberal bir avuç fildişi kulelerinde oturan
aydınların dolduruşuna gelerek yapılan bir açılım değil.
Kırmızıçizgiler bellidir. Türkiye Anayasası'nın üçüncü maddesindeki
hükmü bellidir. Bunun hiçbir şekilde değiştirilmeyeceği hem
Başbakan hem de İçişleri Bakanı hem de Cumhurbaşkanı tarafından
defaatle söylenmiştir. Belki daha önce bunlar söylenmiştir. Bu
tartışmalar, bu istismarlar meydana gelmeyecekti; ama şu anda
kesinlikle bellidir. Başbakan gittiği her yerde 'tek bayrak tek
vatan tek millet' ifadesini sloganlaştırdı." ifadelerini
kullandı.
"2010 ASKERİ ŞURA'DA TSK DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNİ
TAMAMLAYACAK"
TSK'nın artık kendi içini düzeltmek ve darbeci odaklarını suç
odaklarını tasfiye etmek durumunda olduğuna değinen Güzel, 2010
Askeri Şura'da cuntacıların tasfiye edileceğini iddia etti.
Güzel, şöyle devam etti: "Eğer Sayın Genelkurmay Başkanı 'hukuka ve
demokrasiye biz bağlıyız' ifadesine sadık olmazsa Genelkurmay
Başkanı'nın da bu konuda mesul olacağı merciler var. Gereği
yapılır. Elbette TSK bizim için mukaddes, önemli bir müessesedir.
'Peygamber ocağı' diye itibarını düşünmek zorundayız. Türkiye'nin
büyük bir gücü buraya gitmektedir. Ancak şunu da söylemek
zorundayız. TSK'nın artık siyasete girmeyi, müdahale etmeyi bir
tarafa bırakıp kendi yurt savunması asli görevine dönme zamanı
gelmiştir. Ben öyle tahmin ediyorum ki önümüzdeki temmuz ayından
itibaren yani bundan sonraki Askeri Şura'dan itibaren bu tasfiye
gerçekleşmiş olacak ve TSK da demokratikleşme sürecini tamamlamış
olacak."
"BAYDEMİR GÖREVDEN ALINMALI"
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in küfür etmesiyle
ilgili bir soru üzerine de Güzel, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın
Baydemir'i görevden alması gerektiğini söyledi.
Güzel, "Bu rezil adam kızgınlıkla değil bilerek, isteyerek hakaret
etmiştir. Yani yine ortalığı karıştırmak istemiştir. Başına bir iş
gelsin de Batı'da istismar etsin istemiştir. Çünkü Batı bunu zaman
zaman ziyaret etmektedir. Kendisini davet etmektedir. Böyle bir
takım münasebetleri vardır. Bunu kullanmak istemektedir; ama bence
devletin otoritesi çok önemlidir. Bu kişi açıkça TCK'nın 301.
maddesine aykırı hareket etmiştir. Hükümetin ve devletin manevi
şahsiyetiyle alakalı bir suç işlemiştir. Bunu cezalandırması
lazımdır. Hükümet üyelerinin de hem ceza hem de hukuk davaları açma
hakkı doğmuştur. Adam açıkça küfür etmiştir. Bence ondan da önce
Anayasa'nın 127. maddesinde olan yetki çerçevesinde İçişleri
Bakanlığı'nın görevden alması gerekmektedir. Biz Sayın Bakan'dan
bunu bekliyoruz. Diğer etkenlere kapılmadan şimdiye kadar oradan
alınması gerekirdi." dedi.