Demirelden Sezere cevap
Abone olCumhurbaşkanı Sezer'in 2007'de yapacağı ileri sürülen operasyona Demirel şu yorumu yaptı.
Cumhuriyet Gazetesi'ndekî başyazıda "Erdoğan veya Arınç
Çankaya'ya çıkmak istediği takdirde Sezer'in de bunu engellemek
için harekete geçeceği" iması tartışma yarattı. Demirel, "Olmaz ,
öyle şey" diyor...
Siyasetin gündemi daha şimdiden bir yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı
seçimine odaklanmış durumda. En basit, gündelik gibi gözüken siyasi
tartışmaların arka planında bir süreden beri hep Cumhurbaşkanlığı
seçimine dönük kaygılar yatıyor.
Erken seçim taleplerinin gerisindeki neden bu. İktidar partisi
içinden Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener başta olmak üzere bazı
önemli isimlerin laiklik tanımı ve türban konusundaki çıkışlarında
da bir yıl sonrasının hesaplarının yattığına kuşku yok.
Seçim karaı mı olacak?
Sezer'in rejimin temel ilkeleri ile ilgili dile getirdiği kaygı ve
uyarılarının, bir önceki Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in saptama
ve eleştirilerinin de odağında 2007'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi
var.
Bu tartışmalar doğal olarak siyasi ortamı geriyor. Toplum kesimleri
arasında da, kurumlar arasında da hassasiyetler oluşmaya başlıyor.
Tam bu ortamda önceki gün Cumhuriyet Gazetesi'ndeki başyazı ve dün
Ertuğrul Özkök'ün bu yazıyı alıp Hürriyet'teki köşesine taşıması
son derece önemli. Özkök, "Erdoğan veya Arınç Çankaya'ya çıkmak
istediği takdirde Sezer'in de bunu engellemek için harekete
geçeceğinin ima edildiğini" yazıyor.
Dün Ankara kulislerinde buna bağlı olarak yanıtı aranan soru şuydu:
Sezer Erdoğan'ın yolunu nasıl kesecek? Bazılarının çok arzuladığı
erken seçim için parlamentoyu feshedip seçim kararı mı olacak?
9. Cumhurbaşkanı Demirel, şu yanıtı veriyor:
"Olmaz öyle şey. Anayasa'da Cumhurbaşkanı'nın yetkileri sayılırken,
'seçimlerin yenilenmesine karar verir' denilmiş ama şarta bağlıdır
o yetki. Yani hükümet kurulamaması, tanınan süre içinde güvenoyu
alamaması gibi... Yoksa bugün 'benim bir takım endişelerim var
gidişatı beğenmiyorum' deyip parlamentoyu feshedemez Cumhurbaşkanı.
Hükümetin tek kaynağı arkasındaki güvenoyudur. Güvenoyu arkasında
olduğu sürece idari olarak ayakta durur. Seçimlerin yenilenmesine
de ancak Meclis karar verebilir..."
Bu durumda Demirel'in de söylediği gibi Tayyip Erdoğan'ın
planlarını bozabilecek meşru bir formül yok. Yani Erdoğan, "2007'de
Cumhurbaşkanı olacağım" kararını vermişse olur. İşte bu durum
toplumun bazı kesimlerini, bazı kurumlarını şimdiden
kaygılandırıyor. Laiklik başta olmak üzere cumhuriyetin temel
ilkeleri konusundaki hassasiyetler dile getirilmeye başlıyor.
'Kaygı duyuyor olabilir'
"Acaba Cumhurbaşkanı Sezer'de de bu tür kaygılar var ve bir çare
arayışı içinde mi?" diye sorduğumda Demirel şunu söylüyor: "Bugün
herkesin kaygı ve tedirginlik duyduğu bazı şeyler var. Türkiye'nin
rahat olmadığı kesin. Ama nihai olarak her şey meşru yolda. Meşru
seçimlerle işbaşına gelmiş meşru güvenoyuna dayalı bir hükümet var.
Parlamento var ve çalışıyor. Yani her şey meşru yolda. Ama deniyor
ki laiklik kaygıları, cumhuriyetin temel ilkeleri... Onun da sahibi
var. İktidar veya iktidar partisi cumhuriyetin temel ilkelerine
ters işler yapıyorsa ona bakan kurumları da var Türkiye'nin.
Cumhuriyet Başsavcısı'nın görevi başlar o noktada... Sayın
Cumhurbaşkanı'nın bazı kaygıları var mı yok mu bilemem. Efendim
işte bu parlamento cumhurbaşkanı seçecek, Türkiye'de gerilim
doğacak; bunlardan kaygı duyuyor olabilir ama yapabileceği bir şeyi
yoktur, ona mani olabilmesi mümkün değildir..."
'Ben çok çırpındım'
Cumhurbaşkanı'nın bu yetkisizliğini "sistemin sigortalarındaki
noksanlık" olarak değerlendiriyor Demirel: "Ben Cumhurbaşkanı
olduğum dönemde bu noksanlığın giderilmesi için çırpındım.
Cumhurbaşkanı'na parlamentoyu feshedip seçimlerin yenilenmesi
yetkisi verilmesini istedim ama olmadı..."
Acaba o yetki olsaydı bugün Sezer ona dayanarak parlamentoyu
feshedip ülkeyi erken seçime götürebilir miydi? Doğabilecek
sonuçları itibariyle o kadar kolay verilebilecek bir karar değil
bu...
Haber: Bilal Çetin
Kaynak: www.vataniem.com.tr