Demirelden seçim çağrısı
Abone ol9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, mevcut durumda hemen seçime gidilmesi gerektiğini belirtti.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı'nın siyasi
iktidarın niyetlerinden şüpheye düşmesi durumunda bunun ''büyük
bunalım'' anlamına geleceğini belirterek, ''Bunu halletmenin yolu
da hemen seçime gitmektir'' dedi.
Demirel, Sheraton Oteli'nde ''2006 Mart'ında Türkiye ve Dünya''
konulu bir konferans verdi. ''Politika Merkezi''nin organize ettiği
ve yaklaşık 2 saat süren konferansın ilk bölümünde değerlendirmeler
yapan, ikinci bölümde
soruları yanıtlayan Demirel, bugünkü dünyada ABD dahil hiçbir
ülkenin
bağımsız olmadığını, herkesin birbirine bağımlı olduğunu ifade
etti. Demirel, Türkiye'nin, dünyanın genel gidişatı, bulunduğu
bölge ve tarihinden devraldığı birtakım hususlardan etkilendiğini
söyledi. Türkiye'nin önemli mesafeler aldığını, ancak ''her şeyinin
düzgün olmadığını'', sorunlarının bulunduğunu anlatan Demirel,
Türkiye'nin demokrasisini, ekonomisini ve dengelerini geliştirmesi
gerektiğini belirtti.
Türkiye'nin sorunlarının çoğunun, yüksek nüfus artışından
kaynaklandığını kaydeden Demirel, ''Bugün hastane kapılarında
hasta, 60 öğrencinin okuduğu sınıflar, 2 milyon işsiz varsa bunun
altında yüzde 3 nüfus artışı vardır. Türkiye, yüzde 3 nüfus
artışını kaldıramaz. Bunun mutlaka yüzde 1'in altına çekilmesi
lazım'' dedi.
9. Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'nin çağı anlaması, demokrasi,
insan hakları ve piyasa ekonomisinin şartlarına kendini uydurması,
güvenlik konusunda da ''biraz daha serbestiyetten'' korkmaması
gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin zenginliği ve uygarlığı arıyorsa, AB ile birlikte
olması gerektiğini ifade eden Demirel, ülkenin birlik ve
beraberliğe de ihtiyacının olduğunu vurguladı. Demirel,
''Birbirimizi itmeyelim. Kendimizi yanımızdakinden ayırmayalım.
Ayırırsak, o zaman 'siz' ve 'biz' haline geliriz. Kuzeylisi,
güneylisi, doğulusu, batılısı, hep beraber, Türkiye'nin bölünmesine
karşı çıkalım. Aman dikkat edelim. Bir tane Türkiye var. Bunun
etrafından toplanalım'' diye konuştu.
''RAHATSIZLIĞA SEBEP OLURUM''
Demirel, ''Şu anda Çankaya'da olsaydınız, dün Diyarbakır'da meydana
gelen olaylardan sonra Bakanlar Kurulu'nu toplama yetkinizi
kullanarak sayın Başbakan'ı yurtdışından Türkiye'ye davet ederek
olaya el koyar mıydınız'' sorusuna, şu yanıtı verdi:
''Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Ben ne yapardım? Ben işin
dışındayım. Siz bana dediniz ki, siz olsaydınız... Ben oldum.
Olduğum zaman ne yaptıysam yine benzerini yapardım. Şimdi ben,
(olsaydım, şunu yapardım, bunu yapardım) diye saysam, bu teorik
olur. Bir de sanki ülkede bu işlerin sahibi yokmuş gibi
rahatsızlığa sebep olurum. Beni olmadığım bir yerde farz edip
benden buna dair mütalaa beklemek başkasının işine
karışmaktır.Türkiye'nin hizmetlerini aksaksız görebilmesi için
mekanizmaları vardır.''
''SİSTEMDE DÜZELTMELER YAPILMASI LAZIM''
Türkiye'nin iyi idare edilip edilmediği konusundaki bir soruyu
yanıtlarken de Demirel, Türkiye'nin, siyasetin aldığı yaraları
tamir etmedikçe, ''ağır aksak'' gideceğini söyledi. ''Türkiye bugün
ağır aksaktır'' diyen Demirel, TBMM'nin itibarının yükseltilmesi
gerektiğini ifade etti. Demirel, ''Kapatılabilen bir Meclis,
seçilmişlerin darmadağın edilebildiği bir düzen ve istenildiği
zaman
atılabilen bir anayasa ile siz halka, siyaset ve siyasetçiye güveni
veremezsiniz'' diye konuştu.
Türkiye'nin bugün iyi yönetildiğini kimsenin söyleyemeyeceğini
savunan Demirel, ''Aslına bakarsanız, bugünkü siyasi iktidar gitse
yerine başka bir siyasi iktidar gelse yine iyi yönetildiğini
söylemekte güçlük olur. Çünkü, sistemin kendisinde düzeltmeler
yapılması lazım'' dedi.
9. Cumhurbaşkanı Demirel, halkla siyasetin kurumlarını birbirine
bağlamak gerektiğini ifade ederek, dar bölge seçim sistemine
gidilmesi gerektiğini vurguladı. Demirel, ''Mutlaka TBMM seçiminin
yenilenmesini, seçilmişlere değil bir seçilmemiş otoriteye
bırakacaksınız. Cumhurbaşkanı olabilir, başbakan olabilir. Başbakan
grubuna danışmadan bunu yapabilecek. Eğer 1960'ta, 1980'de seçime
gidebilseydik, iki tane büyük devlet krizi ile karşı karşıya
kalmazdık'' dedi.
''HALLETMENİN YOLU DERHAL SEÇİME GİTMEKTİR''
Bir süre sonra halk ile siyasetçi arasında mesafenin açıldığını,
siyasetçinin kendisini yenilemesi gerektiğini dile getiren Demirel,
''Ne zaman hoşnutsuzluk oldu, ne zaman göz gözü görmez hale geldi
bu olacak'' dedi. Demirel, şöyle devam etti:
''Evvelki gün bir yerde bana soruluyor; 'efendim Cumhurbaşkanı
kendisine gönderilen kararnameleri iade ediyor. 400 tane yer
vekaletle idare ediliyor. Niye cumhurbaşkanı bunları iade ediyor?
Çünkü, cumhurbaşkanı buralara ideolojik saplantıları olan
insanların getirilmesinden endişe ediyormuş.' Cumhurbaşkanı eğer
siyasi iktidarın niyetlerinden şüpheye düşmüşse büyük bunalım var
demektir. Bunu halletmenin yolu, derhal seçime gitmektir. Çünkü,
bunu yapmadığınız taktirde bu ekşimeye devam edecektir. Bundan
zarar görürsünüz, netice itibariyle. Bugün için söylemiyorum, ben
güncel politikanın üstündeyim, ama eğer bir sıkıntı varsa,
köylünüz, esnafınız şikayet
etmeye başlamışsa ve bunlara lazım gelen cevapları
yetiştiremiyorsanız, yarın daha kötü sosyal patlamalar olmadan önce
(arkadaş ben iyi idare ediyorum seni, bu kanaatte isen düş arkama,
bu kanaatte değilsen bildiğine ver) diye siyasi iktidarların
kendisini halka arz etmesi lazım.'' Demirel, Cumhurbaşkanı seçimi
ile ilgili bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından
seçilmesi yönündeki görüşünü yineledi. Demirel, ''2007'de yapılacak
seçime kadar Türkiye bu noktaya gelir mi, bilmiyorum. Bu parlamento
seçerse, hukuken bir sakıncası yoktur. Yalnız siyasi sistemde
gelenek, görenek ve kabullenme gibi elemanlar da önemlidir'' diye
konuştu.