Demirel'den Denktaş'a destek
Abone olDenktaş'ın buğün istifası isteniyor. Neden istifa edecek. Peki bütün sorunlar çözüldü mü. İşte ayrıntılar..
Sabah Gazetesi yazarlarından Yavuz Donat, bugünkü yazısında
rahatsızlığı nedeniyle hastanede yatan Demirel'in Kıbrıs'taki
referandum hakkındaki görüşlerini yazdı... 26 Nisan 2004 Pazartesi
10:42 İşte Yavuz Donat'ın bugünkü yazısı: Denktaş ne yapsın? Cuma
akşamı Ankara-Güven Hastanesi'nin önünde siyah bir otomobil
durdu... Ve içinden Süleyman Demirel indi... ''Gören, duyan''
telaşlandı... ''Bir şey mi var'' diye. Demirel ''hayır'' yanıtını
verdi: - Bir şeyim yok... Check-up yaptırmıştım... Yarım kaldı...
Onun tamamlanması için geldim. Check-up başladı. Bu defa doktorlar
telaşlandılar. - Beyefendi iyi ki gelmişsiniz... Siz hastasınız,
kötü üşütmüşsünüz. ''Ateş'' yoktu, ''terleme'' yoktu. Ama ''ciddi
bir üşütme'' söz konusuydu. ''Zatürreeye... Başka bir hastalığa''
çevirebilirdi. Demirel'e hemen ''yüksek dozda'' bir iğne yapıldı.
(Antibiyotik) Dün ''bir iğne daha.'' - Sayın Demirel... Geçmiş
olsun. - Teşekkür ederim... Hastaneye kendi ayağımızla gittik...
Normal check-up için... Ama yakalandık... İyi ki gitmişiz... Ve tam
zamanında gitmişiz. Doktorlar Demirel'e ''üç, dört gün daha evden
çıkmamasını'' söylediler. Zira ''üşütme'' çok ciddiymiş. - Nerede
üşüttünüz? - Bilmiyorum... Hiç farkına varmadım. Süleyman beye
''dostu, kardeşi, yakın arkadaşı'' Rauf Denktaş'ı sorduk: - Ne
yapsın? - Kim ne yapsın, Denktaş mı? - Evet... İstifası
isteniyor... Denktaş ne yapsın? Demirel'in yanıtı: - Deveye
sormuşlar... Boynun neden eğri diye... Deve cevap vermiş... Nerem
doğru ki... Kıbrıs denkleminde de doğru olan ne?.. Denktaş ne diye
istifa edecek? Süleyman Demirel: - Kırk yıldır çözülmüyordu,
çözeceğiz dediler... Haydi, buyrun çözün... Bir olayda çözüm sadece
tek tarafın işi değil... Konunun karşı tarafı da olduğunu
unutmayın... Ve bir şeyi daha unutmayın. - Neyi? - Türkiye
Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer dedi ki...
Davos ve New York kararları burada MGK'da aldığımız karardan çok
farklı. - Ama bütün bunlar çözüm içindi. - Peki, çözüldü mü? -
Çözülecekti... Rumlar mani oldu. - Önceden bilmiyor muydunuz mani
olacaklarını?.. Karşınızdakinin Rumlar olduğunu bilmiyor muydunuz?
40 yıldır çözümü engelleyenin Rumlar olduğunu bilmiyor muydunuz?
Demirel'e göre ''Kıbrıs işi bir çoklu denklem.'' Yani ''çok
bilinmeyenli.'' Yine Demirel'e göre ''Denktaş bu denklemde en
gerilerde olanı.'' Süleyman bey: - Bir sürü yanlış alt alta... O
kadar çok yanlış var ki. - Efendim, Denktaş ne yapsın? - İki taraf
da evet deseydi... İşte o zaman Denktaş çözüme mani oluyor gibi bir
mana çıkarılabilirdi. - Ama hayır kampanyası açtı. - Eğer kusuru
oysa, tamam... Ama ötekiler de haydi çözsün bakalım... Bak kardeşim
bu işte kimsenin, kimseden kalacak yeri yok. ''Hastayı'' fazla
yormamak lazım. Hastayla ''fazla konuşmamak'' lazım. - Efendim...
Tekrar geçmiş olsun... Ve son defa soralım... Denktaş istifa
etmesin mi? - Ben size soruyorum, Denktaş ne diye istifa etsin?..
Hükümetle ters düştü... Burada kimsenin, kimseye söyleyeceği bir
şey yok. ''Çoklu denklem'' bugün Milli Güvenlik Kurulu'nda ele
alınacak. ''Bilinmeyeni'' gerçekten o kadar çok ki... ''Çözüm''
zaman alacak.