Demirelden başörtü yorumu
Abone olAnkara Altınpark'ta fuar açılışına katılan Demirel gazetecilerin sorularını yanıtladı.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, bu Meclis'in seçeceği
cumhurbaşkanına "meşru olmaz" demenin mümkün olmadığını
vurgularken, "ancak cumhurbaşkanını halkı daha güçlü temsil eden
bir meclis seçerse, daha doğrusu halkın kendisi seçerse çok daha
iyi olur" dedi.
Demirel bu arada, başörtü konusunda yaptığı açıklamaların çok
çarpıtıldığını ve hiç olmayacak istikametlere çekildiğini söyledi.
9. Cumhurbaşkanı Demirel, Altınpark Fuar merkezi'nde düzenlenen
"Elekon ve Otomosyon" fuarını ziyârete açtı. Demirel, fuar
girişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Demirel, cumhurbaşkanı seçimi tartışmaları ve muhalefetin, şu anki
meclisin Cumhurbaşkanını seçmesini istemediği ve meclisin meşruiyet
sorunu olup olmadığı yönündeki bir soruya, "Hayır meşruiyet değil,
temsil sorunu var" dedi. Yapılan muamelelerin hepsinin yazılı
hukuka uygun olduğunu, fakat bu meclisin 41 milyon oydan 16
milyonunu temsil ettiğini belirten Demirel, "Yani Türkiye'nin yüzde
40'nı temsil ediyor. Yüzde 60'ı, mecliste temsil edilmiyor bir
manada Türkiye'nin...Ama denebilir ki; milletvekili bütün ülkeyi
temsil eder ama bu neticeyi değiştirmez benim kanaatime göre" dedi.
Demirel, şunları şöyledi:
"Bu meclisin seçeceği cumhurbaşkanı meşru olmaz demek mümkün
değildir. Meşruiyet sorunu yok, ama cumhurbaşkanını daha iyi temsil
eden bir meclis seçerse, halkı daha iyi temsil eden, daha güçlü
temsil eden bir meclis seçerse, daha doğrusu halkın kendisi
seçerse, çok daha iyi olur. Cumuhurbaşkanı devletin en önemli
müesselerinden biridir, daha güçlü olur."
"İSTİFA VE SİNE-İ MİLLET" SORUSU
Demirel,
"(Muhalefet görevi verilirse geri çekilmem) demişsiniz. Muhalefeti
toparlama görevini üstlenecek misiniz" şeklindeki soru üzerine,
"öyle bir lafım yoktur. Bana atfedilen sözleri biraz tahkik edin
doğru mu, eğri mi diye" ifadesini kullandı.
Demirel, bir gazetecinin "seçimler yaklaştıkça Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in istifa edebileceği, CHP'nin sine-i millete dönüp AK
Partiyi seçime zorlayabileceği söyleniyor" sözleri üzerine, "bunlar
ihtimallerdir. Siyasette her şey mümkündür, hiç bir şey de bazen
mümkün değildir. İhtimallerdir..." dedi.
"Böyle ihtimaller meşru mudur" sorusuna karşılık Demirel,
"Muhalefetin meclisten çekilmesi kadar meşru bir şey olamaz.
İsterlerse çekilirler, halka da izah ederler, neden
çekildiklerini... Bunun meşruiyetle bir alakası yok" şeklinde
konuştu.
Demirel, "Başbakan Yardımcısı Abdülllatif Şener'in cumhurbaşkanı
seçilmesi konusunda, bugün CHP Lideri Deniz Baykal'ın desteği var.
Bu konuda yorumunuz nedir" sorusuna karşılık, şöyle konuştu:
"Hiç birşey söylemem. Benim kişilerle çok fazla ilişkim yok. Ben
prensiplerle meşgulüm. Ben istiyorum ki; 50 sene hizmetinde
bulunduğumuz demokrasi güçlensin, demokrasiyi güçlendirmenin en
kestirme yolu halka mal etmektir. Cumhurbaşkanı, halkın
cumhurbaşkanı olsun. Böyle halkın Cumhurbaşkanı değil mi? Halkın
Cumhurbaşkanı ama halk tarafından seçilirsey, kendisi halkı daha
çok kucaklar. Halk da onu daha çok kucaklar. Bu daha iyi değil mi?
Halkın elinden birşey alıyor değilim, birşey veriyorum; halka bunun
savunucuyum ben, bunu senelerdir savunuyorum."
"FRANSA İLE 500 SENELİK İLİŞKİ VAR"
Demirel,
Ermeni Soykırım Tasarısı ve Fransa'daki gelişmelere ilişkin
değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Fransa'da bu mesele yeni değil. Fransa'da bir Ermeni oyu var.
Ermeni oyunun diasporası var. Siyaset üzerinde nüfuzu var. Daha
önce heykeller dikildi, Türkiye'ye birçok sıkıntı oldu ve benim
cumhurbaşkanı olduğumuz zamanlarda birtakım olaylar oldu. Ben
Chirac'a mektup yazdım, (bunlar yanlıştır...) diye.
Fransa, aslında Türkiye'nin dostudur ve Avrupa'nda önemli bir
ülkesidir. Ermeni meselesi her Nisan'da gelir, bir süre meşgul
eder, her iki ülkeyi meşgul eder, gerginliğe de sebeb olur. Fransız
halkı, devletine tarihe bırakılmış meseleleri kanunla halletmeye
kalkılmasından rahatsız olması lazım. Kanunla, tarih yazılmaz.
Kanun siyasi bir olaydır. Bunlar yanlıştır. Fransız halkı ve
devleti de Türkiye ile aşağı yukarı 500 seneyi aşan münasebetlerin
ve bugünkü münasebetlerin, Avrupa'daki yarın ki münasebetlerin
değerini iyi bilmesi, Türkiye'yi incitmemesi lazım. İnciniriz."
9. Cumhurbaşkanı Demirel, "siz cumhurbaşkanı seçildiğinizde
meclisin temsil sorunu yok muydu" sorusuna karşılık şöyle dedi:
"Kimin temsil sorunu var dediniz? Daha bir dakika geçmedi, bakın
nasıl çarpıtılıyor. Ben sana hesap veriyorum; ben cumhurbaşkanı
değil, meclisin temsil sorunu var dedim. Acaba 40 milyon oyun
sadece 16 milyonu temsil ettiği bir yerde, geriye kalan 25 milyon
temsil edilmezse temsil sorunu olmaz mı burada...Bu suali
gerektiren birşey yoktu. Benim zamanımda Türkiye oylarının yüzde
70'i mecliste temsil ediliyordu."
"ANADOLU KADININ YÜZDE 70'İ BAŞINI BAĞLAR"
Demirel, başörtüsü konusundaki açıklamalarının çarpıtıldığını
düşünüp düşünmediğine ilişkin soru üzerine, şu görüşleri dile
getirdi:
"Çok çarpıtıldı, çok...Çok olmayacak istikametlere çekildi. Herkes
kendi bildiği istikamete çekti. Benim söylediğim şey, gayet açıktı.
Benim söylediğim, başörtüsüyle okula giden kız çoçukları ve
üniversiteye giden kızlar için... Yoksa Türkiye'de halkın yüzde
70'i, Anadolu kadınının yüzde 70'i başını bağlar, bu gelenektir.
Başını bağlamak başka iştir, başına türban takıp (Ben müslümanım
ama takmayan değildir) demek başka iştir. O müslümanlığa iyilik
değildir. Ne zamanki dini simgeler (Ben dindarım bu değil) manasına
gelecek şekilde kullanılmaya başlandı, bu rahatsızlık uyandırdı.
Toplumda da her yerde de yaratır. Zaten Türkiye'de okullar, devlet
daireleri hariç, kimsenin başını bağladığını, açtığını soran yok.
Ve deniyorsa ki (Okullarda devlet dairelerinde bunu kaldıracağız)
kaldıracağız diyenler, buyursun kaldırsın. Benim dediğim
bu...Buyursun kaldırsın...Yine anı şeyi söylüyorum."
Demirel, fuarın açılışındaki konuşmasında da, fuarda sergilenen
ürünlerin kendisi için büyük mutluluk olduğunu vurguladı. 50 yıl
önce böyle bir sergi açılsaydı, ürün olarak hiç bir şeyin
konamayacağını hatırlatan Demirel, fuarda sergilenen ürünleri
göstererek, "Bu benim ömrümdür, mutluluğumdur, ülkemizi küçük
görmeyelim" dedi.