Demirel, Öcalan'a kimlik vermedi
Abone olSüleyman Demirel, İmralı’dan "TC üst kimliğini kabul ediyoruz" diyen Abdullah Öcalan'ın sözlerini değerlendirdi.
Demirel, kendi döneminde de gündeme gelen Cumhurbaşkanlığı için
5+5 formülünün doğru olduğunu belirterek, “Cumhurbaşkanını halk
seçerse, kimseye değil, halka şükran duygusu içinde olur” ifadesini
kullandı. Demirel, gündeme ilişkin AKŞAM’ın soruları yanıtladı:
Öcalan, “TC üst kimliğini kabul ediyoruz” şeklinde bir yorumla
tekrar gündeme geldi... Doğrusu 40 bin kişinin ölümüne sebep olmuş,
daha sonra mahkeme edilip idama, ömür boyu hapse mahkum edilmiş
birisinin Türkiye meseleleri üzerine muhatap alınmasını
yadırgıyorum. Bu zatın ne düşündüğü benim için önemli değildir.
Çünkü iyi niyet sahibi olabileceğine hiç inanmadım, bugün de
inanmıyorum. Türkiye’nin bölünmesi için gayretler sarf etmiş ve
senelerce bunun için uğraşmış, senelerce hunharca kan dökülmesine
neden olmuştur. Şimdi Türkiye meseleleri üzerinde söz sahibi
olmasını kabullenemiyorum. ÇANKAYA’YI HALK SEÇMELİ MİT müsteşarının
İmralı’da görüşmesini nasıl değerlendiyorsunuz? İstihbaratçıların
birtakım faaliyetler içinde olması yadırganacak bir durum değildir.
Ama bu zatın düşüncelerini Türk kamuoyuna intikal ettirmekte bir
yarar görmüyorum. Ve bunların üzerine bir yorum yapmakta da fayda
görmüyorum. 5+5 yeniden gündeme geldi... Görülmüştür ki 7 sene,
Cumhurbaşkanlığı sürecinde uzundur. Fransa’da da uzun bulup 5
seneye indirdiler. Ben daha önce de söyledim. 7 sene içinde
Türkiye’de pek çok şey değişiyor. Nasıl ki seçim için 5 sene uzunsa
ve bu zamana kadar tatbikatları 4 senede yapılıyorsa,
cumhurbaşkanlığı için de 7 sene uzundur. Bunun 5 seneye indirilmesi
cumhurbaşkanın fonksiyonunu daha iyi verebilmesi bakımından doğru
olur. Böyle bir değişiklik, bugünün meselesi değildir; yarına ait
olacaktır. Bugünkü cumhurbaşkanı bana göre 7 senelik görevini
tamamlayacaktır. 5 artı 5 aslında önemli ve lazım bir şeydir.
Ayrıca ben bununla kalmıyorum ve cumhurbaşkanı halk tarafından
seçilmeli, diyorum. Çünkü cumhurbaşkanı arkasındaki destek
dolayısıyla sadece halka şükran duygusu içinde olmalıdır. Daha
güçlü olur, görevini daha bağımsız biçimde yapar. Ona ihtiyaç da
vardır. “BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLECEKTİR” Başkanlık sistemi
tartışmalarına ne diyorsunuz? Başkanlık sistemi de Türkiye’nin
düşünmesi lazım bir şeydir. Elbette Türkiye başkanlık sistemine
geçecektir. Halkı, devlete daha çok ortak etmek lazım. Halkla rejim
kopuk. Cumhuriyet dediğiniz halk idaresi demektir ama halk sadece 4
senede bir sandık başına gidiyor, o kadar. Halkın Türkiye’yi
yönetme sahibi, yönetme hakkı halka ait olduğu için halkı
Türkiye’nin bütün yönetimlerine iştirak ettirmek lazım. Mahalli
seçimlerle, millet meclisi seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimleri
ile referandum ile halkı iştirak ettirmek lazım. Halkla devlet
arasındaki köprü iyi işlemiyor. Çünkü siyasi partiler tahrip
edilmiştir ve siyasi partiler bugün dirilmeye çalışıyor. Siyasi
partiler, siyaset, halkla devlet arasındaki köprüdür ve bu köprü
iyi işlemiyor. Haber: Deniz Güçer Kaynak: www.aksam.com.tr