Demirel derin devleti açıkladı
Abone olDerin devlet var mıdır, yok mudur? Varsa kimdir? sorularına Demirel açıklık getirdi. Derin devletin kim olduğunu söyledi.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ’derin devlet vardır,
yoktur’ tartışmalarına net yanıt verdi. Eko Enerji Dergisi’ne
konuşan Demirel, “Devlet tektir, tekliği hayatidir. Bir tanedir.
Birden fazla değildir" dedi. Askeri darbe dönemlerini ise "O
zaman asker devlettir. Yahut, derin devlettir!”
diye hatırlattı.
Demirel’in açıklamalarından satırbaşları
şöyle:
ORDUYA SİYASET GİRMEMELİ: Ergenekon
soruşturmasında askerlerin de gözaltına alınması ile devam eden
süreç toplumda rahatsızlık yarattı. Bir ülkeyi tahrip
etmenin yolu orduyu tahrip etmekten geçer. Orduyu tahrip etmek,
orduyu parçalamakla olur. Orduyu parçalamanın yolu ordunun
içine siyaset sokmaktır. Onun içindir ki biz darbe yapan, ihtilale
giren orduların daima kendi içlerinde bölünmesinden korkarız. Yani,
genel olarak siyasetçi bundan korkar. Onun için eğer bir
ordu siyasetin içine girmişse, bir an evvel siyasetin içinden
çıkması, arınması, yeniden asli görevine oturması
lâzımdır.
‘BUNA DOKUNMAYIN’ DİYEMEZSİN: Bazı eski ordu
mensupları ve muvazzaf kişiler, Ergenekon’la ilişkili olduğu
iddiasıyla tutuklandı. Ortaya bir iddianame konmamış
olmasına rağmen, tutuklama devam ediyor. Bu rahatsızlık meydana
getiriyor. Ama, buna bir çare bulunabilmiş değil. Eğer bir
tarafta, hakikaten bir yerlerde silah varsa, bir darbe hareketine
bir irtibat varsa, ’Buna dokunmayın’ demek mümkün değil.
Ama var ihtimaline karşı, var şüphesiyle olmayan birtakım
kişileri de işin içine dahil ediyorsanız, bu incitici.
Zaten bunları ayırt etmek de fevkalâde zor.
DERİN DEVLET ASKERDİR: Ne zaman, ’ülke uçurumun
kenarına geldi, iç savaşa gidiyoruz, yahut Türkiye çöküyor’
iddiasını asker bayrak yapar, o, darbeye varır. Türkiye,
bunu birkaç defa yaşadı. Buna bir ad bulmak isterseniz, o zaman
asker devlettir. Derindeki devlettir. Yahut, derin
devlettir.
ERKLER TOPLANTISI: Çankaya Köşkü’nde
gerçekleştirilen ’erkler toplantısı’nın şekil bakımından uygun olup
olmadığı tartışılabilir, ancak netice önemlidir. Bütün buradan
çıkan netice, ’Hukukun üstünlüğünü koruyun, yargıyı özenle
yapın’ diyor. Türkiye’nin bugün buna ihtiyacı var.
Cumhurbaşkanı’nın istediği kişileri bir araya getirmesi
eleştirilebilir, ama bu Cumhurbaşkanı’nın bileceği iştir. Pek
olağan değildir, ancak ben bir yanlışlık görmüyorum.
HAMAS’A DEĞİL FİLİSTİN’E DESTEK: Türkiye’nin
Filistin’de yaşanan savaşa karşı çıkması ’Hamas’a destek
anlamına gelmez. Avrupa’daki bir takım mihraklar ’Türkiye Hamasçı
oldu’ bakış açısına girdi. Bu imajın silinmesi lazım.
Hamas, bir örgütün adıdır. Bu örgüt, Filistin halkının bir bölümüne
dayanır. Buradaki savaş, bir din savaşı değildir, siyasidir.
Buradaki sivil halka verilen destek, Hamas’a verilmiş gibi
gösterilmemeliydi.