Demirel başkanlık sistemine el attı
Abone ol9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erdoğan'ın gündeme getirdiği başkanlık sistemini daha önce kendisinin gündeme getirdiğini söyledi.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye'nin en önemli
meselesinin işsizlik olduğunu belirtirken Başbakan Erdoğan'ın
gündeme getirdiği başkanlık sistemi daha önce kendisinin
savunduğunu ileri sürdü.
Demirel, Başkent Üniversitesi'nde Atatürk İlkeleri ve İnkılap
Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ATAMER) tarafından düzenlenen
''90. yılında 23 Nisan'' konulu konferansta yaptığı konuşmada,
Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı sevgiyle selamladığını belirterek,
''Kısa zamanda sizlerle beraber olmasını temenni ediyorum. Rüzgar
bazen poyraz, bazen da lodos eser. Hep bir yönden estiği
görülmemiştir. Onun için keser döner sap döner, bir gün de hesap
döner. Adaletin yerini bulacağına geç de olsa inanıyorum. Adalet
inancı ülkenin geleceğine inanmaktır'' diye konuştu.
Demirel, Kurtuluş Savaşı mücadelesinden Türkiye Cumhuriyeti'nin
kuruluş sürecine kadar gelinen dönemi örneklerle anlattı. Bugünlere
gelinmesinde Atatürk'ün lider ruhunun önem taşıdığını vurgulayan
Demirel, Cumhuriyet'in kurulması ve çağdaş düzeye ulaşılmasında
yapılanlar dolayısıyla şükran duyduklarını söyledi.
Dinleyicilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Demirel,
''Anayasa değişikliği ve referandum konusundaki
değerlendirmesinin'' sorulması üzerine, şöyle dedi:
''Türkiye çok anayasa konuşulan bir ülke. Anayasalar zannedildiği
kadar bir şeylere mani oluyor diye bir şey yok. Türkiye'nin en
önemli meselesi işsizliktir. Anayasanın hangi maddesi işsizliği
ortadan kaldırıyor? Aslında bugün daha öne çıkan şeyler var. O da
yargının işleyişi. Anayasa'ya veya başka şeye gerek yok. 20 bin
hakim ve savcıyla yapacağınız işi 9 bin hakim ve savcıyla
yapıyorsunuz. Vatandaş acaba mahkemeye müracaat ettiğinde makul bir
süre içinde doğru karar alacağını kani mi değil mi? Anayasayı
değiştirdiğiniz de vatandaş buna kani mi olacak? Evet yapılacak
bazı şeyler var. Onlar bugün yapılsın, yarın yapılsın. Anayasayı
gidin halka anlatın. Anayasanın nesini değiştiricek siniz anlatın?
Bu halk size soracaktır. Bu anayasayı düzelteceksiniz ama nesini
değiştiriyorsunuz? Hangi meseleyi değiştireceksin? Bir şey yapmak
istiyorsunuz anayasa mani oluyor diye bir oluşum yok. İktidarlar
anayasayı değiştirmek de ister, yeni anayasa da yapmak isterler.
Bunda birşey yoktur. Eğer anayasa gibi bir kanun genel kabul
görerek yapılırsa, bir süre şikayeti ortadan kaldırır. Yok bir iş
yapmıyorsa başkalarına tartışma mekanı bırakıyorsa o tartışmayı
sürdürür. Uzlaşarak yapmak lazım bunu. Mithat Paşa 1876'da
anayasada sürgün etmekle ilgili bir kural koydurdu. Daha sonra
Abdülhamit o kuralı Mihtat Paşa'yı sürmek için kullandı.
Yapacağınız şeyleri iyi düşünmek lazım. Mahkeme kadıya mülk mü?
Bugün varsınız yarın yoksunuz. Senet mi çıkarttınız yani? Onun için
ben şu kadar sene kalacağım gibi hesaplar yapmamalı, dünyanın bin
hali var.''
Ayakkabı sıkıyorsa 'onu değiştirin' önerisinde bulunan Demirel,
''Buyurun kimi istiyorsanız onu seçin, şikayet etmek yerine.
Referandum demek de halkın her şeyi kabul etmesi demek değil, öyle
şey yok. Sen yanlış kötü şey bir şey yaptın, gelir ben bozarım onu,
birileri gelir bozar. Herkes 'eyvallah' diyecek değil ya. Birileri
de 'eyvallah' demiyecek'' diye konuştu.
Ülkenin yönetiminin halka bırakıldığını ifade eden Demirel,
''Vatandaş iyiyi kötüyü ayırt eder durumda mı? Halk rehber ister.
Atatürk gibi bir rehber de yüzyılda bir geliyor'' dedi.
MUHALEFET DEĞERLENDİRMESİ
Konuklardan bir kişinin muhalefeti nasıl değerlendirdiğini sorması
üzerine Demirel, Türkiye'de muhalefetin işinin zor olduğunu ve
ülkede giden her olumsuz durumun da muhalefete mal edilmemesi
gerektiğini söyledi. ''İktidarsın düğmeye basarsın 15 tane adam
karşısına gelir. Muhalefetde bu işi kendin yapacaksın. Ama
muhalefet, partileri olgunlaştırır. Yaptığın mitingi toplantıyı TV
göstermiyor, gösterirse yöneticisi değişiyor. O zaman yapacağın bir
şey kalıyor vatandaşla baş başa konuşacaksın. Ona da kolay kolay
yetişmek mümkün değil. Ama ben birşey söyleyeyim, güneş balçıkla
sıvanmaz ne yaparsanız yapın gerçekleri örtmek mümkün değildir''
dedi.
Demirel, bir gazetecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme
getirdiği başkanlık sistemini nasıl yorumladığını sorusuna
karşılık, şunları kaydetti:
''Başkanlık sistemi seneler önce benim de savunduğum bir şeydi.
Başbakanlık sistemi olsun demek kolay değil. Ama evvela elimizdeki
mevcut sistemi işletmemiz lazım. Bunu işletebiliyor muyuz? Hangi
sistemi getirirseniz getirin bunu kadroyla yapacaksınız. Siyasi
kadrolara idari kadrolara bakın. Bir dalgalanma olmuş siyasi
kadroları almış götürmüş. Kahdı rical (adam kıtlığı) durumundayız.
Yetişmiş adam yok. Zaman da bulursunuz, imkan da bulursunuz
yetişmiş adam bulamazsınız. Siyasetçi adam yetiştirmek zordur.
Bunun mektebi yoktur. Bir dalga geliyor 15 yıl milletvekilliği
yapmış adam sokaklarda geziyor. Böyle bir şey olmaz. Değişen
iradeler 'senin adamın, benim adamın diye' kırıp geçiyor. Emaneti
ehline verin bu Kur'an'ı Kerim'de de yer alıyor. Başkanlık
sisteminde yeni baştan yapacaksınız çok iyi düşünmek gerekir.
Başkanlık sistemi sadece başkanın halk tarafından seçilmesinden
ibaret değildir. Başkanlık sistemini tek işletebilen ülke ABD'dir.
Güney Amerika'da da başkanlık sistemi var ama her 7 senede bir
ihtilal var başkanı indirirler yeni biri gelir.''
ABD'deki işleyişin federal yapıdan ve yetkilerin dağıtılmış
olmasından kaynaklandığını ifade eden Demirel, her federal devletin
kendi işini kendisinin gördüğünü ve ABD'nin kongresinin demokrasi
tarihinin aşağı yukarı en büyük müessesi olduğunu kaydetti.
Demirel, ''Yani siz Meclis'inizi bu hale getireceksiniz, hükümet
diye bir şey olmayacak onu siz seçeceksiniz. Yoksa siz tüm
kalemleri ortadan kaldırıp sadece 'ben olacağım başkan'
diyemezsiniz'' dedi.
Partiler sisteminin düzeltilmesini ve halkın önünü çıkarılan
kadroların Ankara'da bir yerlerde oturarak değil, halk tarafından
seçilmesinin doğru olduğunu savunan Demirel, milletvekili
olacakları halkın seçmesini ve düzgün bir seçim kanunu ile partiler
kanunu yapılması gerektiğini önerdi.
Konferans izleyicilerine, ''Ankara'da 29 milletvekili olduğunu ve
kaç tanesini tanıdıklarını'' soran 9. Cumhubaşkanı Demirel, dar
bölge sistemine gidilmesini ve vatandaşı 'temsilcisiyle kilitlemek'
gerektiğini sözlerine ekledi.