Demirciler Sokağında Tarih ve Siyaset

Abone ol

Diyarbakır'ın tarihi Demirciler Sokağı'nda geçmiş dönemlerin etnik dokusu çoktan çözülmüş. Bugünün koşullarında demircilerin dertlerini dinleyen Kumru Başer, esnafın umutsuzluğunu aktarıyor.

Demirciler Sokağı 5 ay sonra tarihe karışacak.

Diyarbakır’ın eski ve dar sokaklarındayım. Hava sıcak, ama bir sokak hepsinden daha sıcak.

Demirciler sokağı.

10-15 demirci atölyesinin sağlı sollu sıralandığı bu büyüleyici ve tarihi sokağın hemen başında, demirci Tarık ve Selahaddin ustalara konuk oldum.

“Sanatı biz Ermeni ustamız Haço Temiz’den öğrendik” diyorlar. Halen İstanbul’da yaşayan hikayeci yazar Mıgırdıç Margosyan’ın dayısıymış Haço usta.

Bu kentte, demirciler, terziler,marangozlar, nalbantlar, kuyumcuların hep Ermeni ya da Süryani olduğunu anlatıyorlar. Eski ustalarını, komşularını hüzünle yadediyorlar. Kentte son büyük Hristiyan göçü 90’larda yaşanmış. 50-60 aileden sadece 7-8 aile kalmış geriye.

Demirciler, kırsal yaşam kalmayınca demirciliğin de öldüğünü anlatıyorlar.

Ermeni demirci ustalarının çoğu 90’lı yıllarda İstanbul’a, Kanada’ya İsviçre’ye akrabalarının yanına göçmüşler. “Müncü usta, Azad usta, Yılmaz, Rizgo, Cemil usta. Hesen’le Miran vardı. Oğlu burda dişçidir. Vallahi öyle severdik, giderken sarıldık birbirimize, hüngür hüngür ağlıyorlardı” diyor Selahattin usta.

Herşeyin ucu Kürt sorununa bağlanıyor

Sohbet koyulaşıyor, çayların biri gidiyor biri geliyor. Demirciler üzgün. “İşler kötü, artık bir şey alan yok” diyorlar.

“Sebep?” diyorum, aklımda teknolojinin girişi, seri imalat gibi sebepler uçuşuyor. Cevap ise “Tabii onlar da var ama, esas kırsal yaşamın ölmesi”.

Devam ediyorlar: “Dörtbine yakın köy boşaltıldı 90’larda. Biz orak satıyoruz, tırpan satıyoruz, tarım aletleri yapıyoruz. Tarım kalmayınca bu sanat da öldü.”

Pamuk üreticisi bir müşterileri de sohbete katılıyor.

“Benim eşim 11 yaşındayken 1993 de, yalınayak kaçmışlar köyden, ayakları diken kaplanmış. Biz Diyarbakır’daydık o yıllar, Mazıdağ’da köyler boşaltılınca, öyle çok akrabamız geldi ki babam iki yıl 10 eve baktı. Ne yapacaktık, akrabalarımızı aç bırakamazdık ya.”

Diyarbakır’da her sohbetin ucu, çekilen acılara ve politikaya gelir bağlanır. Seçim toto başlıyor. “Valla Diyarbakır 6-5” diyorlar. “Burda oylar BDP’ye çıkar” diyorlar.

Diyarbakırın son demircileri

AKP’nin, bağımsız adaylara yönelik vetolar ve Başbakan Erdoğan’ın “Kürt meselesi kalmadı” demesi nedeniyle puan kaybettiğine inanıyorlar.

“Kürt sorunu dedi, sonra çevirdi demokrasi sorunu dedi, şimdi de kardeşlik demeye başladı. Sen kandıramazsın artık Kürt kardeşlerini” diyor Selahattin usta.

Diyarbakırlı demirciler sadece memleket meseleleriyle değil, Ortadoğudaki gelişmelerle de yakından ilgili. “Suriye karışırsa burası da karışır” diyor biri. Diğeri, “Amerika’nın burada oyunları var, her yeri düzenlemek istiyor” diyor.

Diyarbakır’ın bu tarihi köşesi, beş ay sonra burada olmayacak, kent tarihinde bir sayfa kapanacak. Belediye bu tür el sanatlarını sürdüren dükkanları şehir dışında büyük bir mekana taşıyormuş.

Kırk yıldır demircilik yapan Haço’nun çırağı Selahattin usta üzgün, “Biz gitmeyeceğiz, demircilik bitti artık” diyor.

Günün Önemli Haberleri