Demircan'dan alkol iddiasına cevap
Abone olBeyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, restoran önlerindeki masaları neden kaldırdıklarını açıkladı.
Alkol nedeniyle uyglamanın çıktığını savunanlara Beyoğlu
Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, "Alkole karşı
olduğumuz gibi söylemler, kentliliği konuşmamak için yapılan
kaçamak söylemlerdir" diye cevap verdi.
Şehrin kuralları olduğuna dikkat çeken Demircan, Paris ve Londra örneklerini verdi. Başkan ayrıca ilçe sekinlerinin eski durumdan rahatsız olduklarını açıkladı.
Beyoğlu'nda restoran önlerindeki masaların kaldırılmasıyla ilgili 5N1K'da Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı.
Beyoğlu Belediyesi'nin amacı neydi? Masaları neden kaldırlar?
2000 kişi neden işsiz kaldı? Belediye'nin çözüm önerileri var
mı? İşte Ahmet Misbah Demircan'ın açıklamaları:
2000 KİŞİNİN İŞSİZ KALMASI REEL DEĞİL
Normalde alakart düzende 1 garson 16 kişi ile 22 kişi arasındaki
bir rakama hizmet verir. Biraz daha hızlı mekanda 35 kişiye
hizmet verir. 2000 garson, 25 kişiden hesaplarsak 50 000 kişiye
hizmet verir. Bizim böyle bir kapasitemiz yok. Bir başka
açıdan bakalım; Biz 1500 masaya müsaade etmişiz. Bu da 6000 kişi
eder. Partime çalışıyorlar biliyorsunuz. Partime olması gerçekçi
değil. Bize daha kalıcı yatırımlar lazım.
MASALARIN KALDIRILMASI RAMAZANLA İGLİLİ DEĞİL
Ramazana denk gelmesi tamamen rastlantı. Masalar geri geldi mi?
Gelmedi. Demek ki Ramazanla ilgisi yok. 30 Haziran'a kadar herkesin
müsaadelerini yenilemesi gerekiyor. İşgaliye ruhsatları sezonluk
veriliyor. Bu yapılan iş, işletmenin ruhsatıyla ilgili değil.
Ruhsatlar devam ediyor. "Alkol mü sizin derdiniz?" tarzındaki
söylemler artık bu devirde tutmaz. Alkole karşı olduğumuz gibi
söylemler, kentliliği konuşmamak için yapılan kaçamak
söylemlerdir.
ŞEHRİN KURALLARI VAR
Oy verelim, vermeyelim şehrin kurallarını belediye başkanı kurarken
tek başına hareket etmiyor. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah
Demircan, tek başına karar vermedi. Rasyoneli var, yanında birçok
insan var.
KALİTE DÜŞÜYOR
Sigara yaşağı çıkmaya başladıktan sonra "tüm müşteriyi dışarıya
alalım" dediler. Herkes müşterisini içeride ağırlamak ister. Dışarı
çıktılar. Kalite bozuldu. Dışarıda ne kadar mekanın var. O kadar
fazla müşterin var. Değeri düştü. Biz x sokakta insanlara şık bir
şekilde hizmet verebilmeleri için masa koymuşuz. Siz bunları
çıkartıp bar koymuşsunuz. Sokaktan geçen adama bunu
inandırmışsınız. Sokağı kapatıp, parti veriyorsunuz. İş kalite
itibariyle düşüyor ve değerinde olmuyor. Bu sefer bir bakıyorsunuz,
farklı farklı gruplar içecekleriyle gelip oralara yamanıyorlar. Ve
büyük büyük kitlelere dönüşüyor. Bakış şu oluyor; Yılbaşında Taksim
meydanına çıkılır ya sınırsız eğlenmeye. Şimdi insanların
hafızasında Beyoğlu ile ilgili böyle bir bakışaçısı var ama Beyoğlu
sokaklarıyla kıymetli. Yılbaşı gecesi olan bakışaçımızı 365 güne
çevirdiğimiz zaman o kitleler, Galata Meydanı'na geldiklerinde
şöyle düşünüyorlar: "Buralar terk edilmiş bir yer. Hiç kimse
yaşamıyor. O halde biz de istediğimiz eğlenceyi yapalım." Buraya
gelen adam, buna katlanmalı gibi bir düşünce oluşuyor. Hayır
bu yalış. Burada yaşayan insanlar var. Son 7 yılda ciddi bir konut
dönüşü var. Orada yaşayan insanlar beni arayıp, "Bak Başkan,
yanımızda bir kafeterya açılıyor. Aman ha ses olmasın." diyorlar.
İnsanların eğlenmeye de dinlenmeye de hakkı var.
ORADA YAŞAYAN VATANDAŞ RAHATSIZ
Yasaklı olmasına rağmen İstiklal Caddesi'nde limon, su satmak
isteyen birçok insan var. Onlarla da mücadele veriyoruz. Sorsanız
onlar da ekmeklerini kazanıyorlar. Kent nedir? Kurallarıyla
yaşamaktır. Kuralları da seçtiğimiz belediye koyuyor.
Belediyenin koyduğu kuralları sürekli istismar ediyorsanız, biz
niye varız? Şimdi biz Beyoğlu'nun ara caddelerinden masaları
kaldırdık da Talimhane'den kaldırdık mı? Hayır. Kuralında olan
duruyor. Şişhane'deki duruyor. Cihangir'de Akarsu Caddesi'nde benim
vatandaşım, beni arayıp "Bu memlekette devlet yok mu? Ben akşam
uyuyacağım." diyorsa, hatta "Ben de oraya gidiyorum. Ama lütfen."
diyorsa ben onları yok sayamam.
İSTANBULLU'YA TEK BİR ÇAĞRI
Toprakı Sarayı'nın içerisinde de restoran ve kafeyerya var. Kalkıp
diyebilir miyiz ki "Topkapı Sarayı çok iyi iş yapıyor. Her tarafı
kafeteryaya çevirelim." Yani bu işin bir kullanım değeri ve ölçüsü
var. Beyoğlu Belediyesi bu ölçü için çabalıyor. Şimdi siz derseniz
ki "Beyoğlu'nun müşterisi çok. Ben dışarıda para kazanayım. O zaman
dönüp bana şunu sormalısınız: Sayın Başkan, kamuya ait bir alanı,
birkaç yüz tane işletmeye niye verdiniz? "
PARİS'TE CADDELER GENİŞ; BİZDE SOKAKLAR 4
METRE
Hepimiz kurallarla yaşama özlemi içindeyiz. Paris ve Londra'dan
bahsediyoruz. Paris ve Londra'nın kuralları var. Biz de kurallar
oluşturduk. Bu kurallara uyulsun istiyoruz. Tek istediğimiz bu.
Paris'te caddeler geniş. Geniş caddelerde belli bir sınırları
vardır. Bizde belli sınırlar içinde vermeye çalışıyoruz. Ama
bizim sokağımızın genişliği 4 metre.