Demiraş'tan MHP'ye flaş 'şerefsiz' yanıtı!
Abone olHDP'nin PKK saldırılarına sessiz kaldığı yönündeki eleştirilerine yanıt veren Demirtaş, Bahçeli'nin 'HDP'ye oy veren şerefsizler' çıkışına tepki gösterdi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin PKK
saldırılarına sessiz kaldığı yönündeki eleştirileri cevaplarken MHP
lideri Devlet Bahçeli'nin başlattığı "şerefsiz" polemiği için de
ilginç yorumlarda bulundu.
Demirtaş, partisinin Tepekule Kongre Merkezi'nde düzenlediği "Barış Toplantısı"nda, Türkiye'de barışı sağlamak için mücadele edeceklerini söyledi. HDP lideri "Bizim yaptığımız çağrı var ya, MHP'den bin kat etkilidir, PKK şahsında. Herkes bizim samimi bir barış yanlısı olduğumuzu, halkın sesine kulak verdiğimizi biliyor" dedi.
TÜRKİYE'Yİ HDP'LİLEŞTİRMEK
HDP'nin başlı başına bir barış projesi olduğunu savunan Demirtaş,
"Kalıcı barışa ulaşmak için adalet, özgürlük demokrasi, iş, aş ve
eşitliği inşa etmemiz gerekir. HDP’nin var olduğu yerde barışı inşa
etmek daha kolay olacak. Sadece ezilmişliğimizden yola çıkıp ortak
gelecek kurduysak bunu Türkiye’ye kazandırmak hayli hayli mümkün.
Yani ülkeyi HDP'lileştirmek. Birbirini seven, birlikte yaşamak
isteyen, eşit kardeşler olarak gören toplumsal duyguyu inşa etmemiz
gerekir" ifadelerini kullandı.
"OYUNU MHP'YE GÖNLÜNÜ HDP'YE VERMİŞ OLANLAR DA ŞEREFSİZ
Mİ?"
Demirtaş, 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimi sonuçlarını
"Tamamlanmamış bir zafer ve yürüyüş" olarak kabul ettiklerini, buna
rağmen HDP'nin siyasetten uzaklaştırılmak istendiğini öne sürerek,
şöyle konuştu:
"80 milletvekilimiz ile bu grubu parlamentoya taşımışken bundan
rahatsızlık duyuyorlar. Siz renksiz, solmuş bir çiçek koyarsanız
nasıl ortaya çıkar? İşte bu yüzden HDP’yi mümkün olsa ülkeden atmak
istiyorlar. Bizi bir an önce siyaset sahnesinden çıkarmak
istiyorlar. Ama 6 milyon oy vereni bu ülkeden atmayı başardınız
peki bize gönül veren 50 milyonu ne yapacaksınız? Binlerce MHP'li,
CHP'li seçmen bize 'Allah razı olsun' dedi. Hadi bize oy veren
tırnak içinde 'şerefsiz', peki sizin seçmeninize ne diyeceksin?
MHP'li seçmene ne diyeceksin? Oyunu MHP’ye vermiş, gönlünü bize
vermiş olana ne diyeceksin? Bu kadar ucuz bir politikaya asla
düşmeyeceğiz. Irkçı, faşizan politikalara asla teslim olmayacağız.
Hep ötekini düşman ederek kendilerini güçlü kıldılar."
"BİZİM PKK'YE ÇAĞRIMIZ MHP'NİNKİNDEN BİN KAT
ETKİLİDİR"
Demirtaş, PKK terör örgütünün saldırılarına sessiz kaldıkları
yönündeki eleştirilere ilişkin şunları kaydetti:
"Yaptığımız çağrılar, MHP'nin kınamalarından daha etkilidir. Bizim
yaptığımız çağrı var ya, MHP'den bin kat etkilidir, PKK şahsında.
Herkes bizim samimi bir barış yanlısı olduğumuzu, halkın sesine
kulak verdiğimizi biliyor. Bizim yaptığımız barış çağrılarının
Kandil'de etkisi vardır, olacaktır ama sizin yaptığınız kınamaların
orada zerre kadar karşılığı yoktur. Siz sadece şov yapıyorsunuz,
tabana sıcak mesajlar vermeye çalışıyorsunuz. Biz gerçekten savaşı
ve ölümleri durdurmaya çalışıyoruz. Hakiki, gerçekçi bir iş
yapıyoruz. Çünkü bizim yapacağımız bütün barış faaliyetlerinin
Kandil'de de, Ankara'da da etkisi olur."
"SEÇİM HÜKÜMETİNDE YER ALACAĞIZ"
Seçim hükümetinde yer almanın 6 milyon HDP seçmenin hakkı olduğunu
işaret eden Demirtaş, şu ifadeleri kullandı:
"Biz seçim hükümetine gireceğiz, HDP olarak görev alacağız. Bu AKP
ile koalisyon değildir elbete. AKP'liler, bundan çok rahatsızlar,
dikkat edin. Gece gündüz savaş isteyen, iç savaştan bahseden
'Köklerini kazıyın' diye çağrı yapan MHP ile koalisyon kurmaya can
atıyorlar, ama gece gündüz barış için uğraşan HDP'yle zorunlu
hükümette olmak bile ağırlarına gidiyor. Neden? Çünkü bizim
bakanlarımız, barışı savunacak, savaşçı yüzleri teşhir olacak.
Çünkü bizim bakanlarımız gece gündüz kardeşliği inşa etmek için
eşitliği, adaleti savunacak, onların ne mal olduğu ortaya çıkacak.
Bu yüzden bizimle aynı hükümette yer almak istemiyorlar.
"LÜTUF FALAN DEĞİL 3 BAKANLIK DÜŞÜYORSA 3
BAKANLIK"
Şunu söylüyorum, bu bize oy vermiş 6 milyon insanın hakkıdır. 3
bakanlık düşüyorsa, 3 bakanlık. Seçim hükümetinde sizin için,
Türkiye için yer alacağız. O bize verilmiş bir lütuf falan da
değildir, anayasal hakkımızdır. Nasıl aynı ülkede yaşıyorsak, aynı
hükümette de görev alacağız."