DEM Parti seçim beyannamesini açıkladı: 'Kazanacağız, halkın olanı geri almaya geliyoruz'
Abone olDEM Parti'nin seçim beyannamesini açıkladı.Seçim beyannamesinde, kadın, çocuk, engelli, genç ve yaşlılar başta toplumun tüm kesimleri için çok sayıda proje yer aldı. Eş Başkanlar konuşmalarında "Mutlaka başaracağız" dedi.
DEM Parti Ankara’da düzenlediği toplantıda belediye başkan
adaylarını tanıttı ve “Yerel Demokrasi ile Özgür Kentlere” başlıklı
seçim bildirgesini açıkladı.
“DEM Gelir Devran Döner” ve “Rabe Dem Hat” sloganları ile seçim startını veren DEM Parti’nin toplantısında ilk olarak DEM Parti'nin seçim şarkısı açıklandı.
Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan DEM Parti'nin seçimlerdeki yol haritasını açıkladı.
Ceren Bayar'ın Gazete Duvar'da yer alan haberine göre, konuşmasına salonu Arapça ve Kürtçe selamlayarak başlayan Hatimoğulları, DEM Parti seçim bildirgesinin yerel demokrasi ile özgür kentlerin nasıl buluşacağının programı olduğunu ifade ederek “Bildirgemiz adaletin, barışın, özgürlüğün, eşitliğin kardeşliğin, demokratik sistemin yerelden nasıl yayılacağının göstergesidir” dedi.
DEM Parti’nin seçim bildirgesinin otoriter merkezi yönetimlere
karşı güçlendirilmiş, yetkilendirilmiş yerel yönetimlerin programı
olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “Köy köy, mahalle mahalle, kent
kent seçimlere kadar nasıl bir yönetim modeli ile yola devam
edeceğimizi anlatacağız. 1 Nisan’dan sonra kazandığımız tüm
belediyelerde programımızı uygulayacağız” dedi.
‘Gültan Başkan'a sözümüz var"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da şu ifadeleri kullandı: “Çok kritik bir seçim. Sadece bir yerel seçim değil aynı zamanda Cudi’de yanan ağaçların gözü bu seçimde olacak. Demokrasi özgürlük arayışında çocukları yaşamını yitiren barış annelerinin gözü bu seçimde olacak. Teslim olmayan halkımızın, cezaevindeki yoldaşlarımızın gözleri bu seçimde olacak. Bizim de Edip Solmazlara, Terzi Fikrilere, onların ardılı olan Gültan Kışanak Başkan’a sözümüz var.”
Çok dilli belediyecilik
Hatimoğulları, partinin yerel yönetim anlayışına dair maddeler sıraladı. Hatimoğulları, partinin esas aldığı kriterlere dair şunları söyledi:
* Kendini toplumun bütün sorunlarına karşı sorumlu hisseder ve
çözüm üretmek için inisiyatif alır.
* Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na ve diğer evrensel hukuk
anlaşmalarına konulan çekincelerin kaldırılmasını savunur ve bunun
için mücadele eder.
* Yerel ekonominin örgütlendirilmesi için çalışmalar yürütür.
* Belediyeciliği cinsiyetçi ve hiyerarşik yaklaşımlardan kurtarmayı
önceler.
* Gençliği, kentlerin temel katılımcı dinamiği ve öznesi olarak
kabul eder
* Sosyal yaşam içerisinde engellilere, yaşlılara, çocuklara ve
dezavantajlı duruma getirilen gruplara öncelik verir.
* Halkların kendi kültürlerini özgürce yaşamasını temel
önceliklerinden biri olarak görür.
* Çok dilli belediyeciliği savunur.
* Tüm göçmen ve mültecilerin uluslararası hukuk ile tanımlanmış
haklarını kullanması önündeki engellerin kaldırılmasını
savunur.
* İşçi ve emekçilerin tüm iktisadi, sosyal, siyasal haklarını
savunur ve taahhüt eder.
* Tüm inançların özgürce yaşamasını, gelişmesini, örgütlenmesini ve
inanç merkezlerini kurmasını savunur ve buna destek olur.
DEM PARTİ'nin savundukları
Hatimoğulları, "Yerel Yönetim Anlayışımızla Neyi Savunuyoruz?" başlıklı sunumunda ise şunları sıraladı:
* Yerel yönetimlerde siyasi, idari ve mali özerkliği,
* Tüm yurttaşların kent hakkını,
* Yerel yönetimlerde kadınların eşit katılımını sağlamayı, kadın
kentleri yaratmayı,
* Her yurttaşın barınma hakkını savunur, doğayla uyumlu, depreme ve
afetlere dirençli konut inşa etmenin yerel yönetimlerin temel
görevlerinden biri olduğunu,
* Öğrencilere ve dezavantajlı duruma getirilen gruplara parasız,
diğer yurttaşlara ise ucuz toplu ulaşım imkanları sağlamayı,
* Üniversite öğrencileri için parasız ve nitelikli yurtlarda
barınma olanaklarının yaratılmasını,
* Belediye meclisleri ve il genel meclislerinin politika üreten,
denetim görevi yapan ve halkın eğilimleri ile taleplerini yansıtan
bir kurum olarak görev yapmasını,
* Çocuklar için anadilinde eğitim veren kreşler açmayı,
* Farklı halkların ve inançların yerel yönetimlerde temsil
edilmesini ve kültürel ihtiyaçlarının karşılanmasını
savunuyoruz.
Tek din ve mezhebe hizmet anlayışını reddetiklerini, farklı din ve mezheplerin inanç ve ibadet özgürlüğünü kabul ettiklerini vurgulayan Hatimoğulları, şöyle devam etti:
* İyi bir kentin ve kırsalın ancak engellilerin, yaşlıların ve
çocukların ihtiyaçlarını karşılayan bir yerel yönetimle mümkün
olacağını savunur, bunun için gerekli adımları atar.
* Ekolojik bir toplum hedefiyle, hayvanların doğal yaşamlarında
yaşayabilmeleri için uygun koşullar yaratır.
* Demokratik, Ekolojik, Cinsiyet Özgürlükçü ve Toplumcu Yerel
Yönetim Anlayışımızla DEM Parti Belediyelerinde; din, dil, mezhep,
ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan tüm kent yurttaşlarına eşit hizmet
vereceğiz. Köy, mahalle ve kent meclislerini, kent forumlarını,
kadın ve gençlik meclislerini destekleyip yaygınlaştıracağız.
Meclis toplantılarını halka açık yapacağız ve demokratik kitle
örgütlerinin toplantılara katılımını sağlayacağız.
Bakırhan, demokratik bir cumhuriyet için yerel demokrasi vurgusu yaptı. Bakırhan, "Yerel demokrasi, her yerelin kendi özgünlüklerini esas alarak halka rağmen değil halkla birlikte yönetmenin mimarisidir" diyerek, şu başlıkları sıraladı:
* Yerel demokrasi, sadece yerellerde yaşanan sorunların değil,
aynı zamanda merkeziyetçilikten kaynaklanan sorunların çözümünün de
anahtarıdır.
* Yerel Demokrasi İçin Kayyım Rejimine Kalıcı Olarak Son Verme
Zamanı: Halkın Olanı Geri Alacağız!
* Bir daha kayyımlar yoluyla halkın iradesinin gasp edilmesine izin
vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluğu asla kabul etmeyeceğiz.
* Gasp yoluyla bizden aldıklarınızı fazlasıyla geri almaya
hazırız.
* Halkın olanı geri almak için geliyoruz.
Özgür kadın köyleri
Hatimoğulları, yerel demokrasinin kadın ile başladığını ve "kadın özgürlükçü belediyeciliği" devam ettireceklerini vurguladı. Hatimoğulları, bu başlıkla şunları sıraladı:
* DEM Parti belediyelerinde, özgür ve eşit bir yaşam için
kadınlar özgün ve özerk olarak örgütlenir.
* Eş başkanlık ve eşit temsiliyeti yaygınlaştırarak
büyüteceğiz.
* Kadın politikalarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için
Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları ile Kadın Politikaları
Müdürlüklerini yeniden açacağız.
* 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete
Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü çalışan kadınlar için idari izin;
tüm kadınlar için ise ücretsiz ulaşım günüdür.
* Kentleri ayrımcılıktan, eşitsizlikten ve cinsiyetçilikten
arındıracağız.
* Erkek şiddetine karşı her alanda etkili bir mücadele
yürüteceğiz.
* Kadınların toplumsal, ekonomik ve kültürel gelişimini
destekleyecek “özgür kadın köyleri” ile şiddetsiz bir yaşamın
olanaklarını kadınlarla birlikte inşa edeceğiz.
Gençlik politikaları
Bakırhan, gençlik politikalarına değinerek, şunları belirtti:
* DEM Parti belediyelerinde; gençlik, yerel yönetimlerimizde
araç haline getirilen değil, yönetime yön veren olacak.
* Öğrencilerin yaşadığı ekonomik sorunlara çözüm olmak amacıyla
kentin tüm dinamikleri ile ortaklaşarak burs imkânları
yaratılacak.
* Gençliğin eğitimine doğrudan katkısı olan eğitim destek evleri
güncellenerek yaygınlaştırılacak.
* Başta genç kadınlar olmak üzere ihtiyaç sahibi bütün üniversite
öğrencileri için üniversite yurtları, sosyal tesisler, spor
okulları, ücretsiz aşevleri ve ücretsiz çamaşırhaneler
kuracağız.
* Gençlerin yerel yönetimlerimizde söz, yetki, karar ve katılımını
zorlaştıran engelleri kaldıracağız.
* Öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarına göre yurtlar inşa edilecek,
hiçbir öğrenci açıkta kalmayacak, her öğrenci barınma hakkından
ücretsiz bir şekilde yararlanacak.
* Gençlerin en büyük sorunlarından biri olan işsizliği önlemek için
kalıcı istihdam alanları yaratacağız.
* Gençliği hedef alan bağımlılıkla mücadele edeceğiz.
Kent planlaması
Hatimoğulları, kent planlaması bölümünde yeniden söz aldı. Hatimoğulları, şu başlıkları sıraladı:
* Merkezi hükümetin kent-rant anlayışına karşı, kırsal alanları
da kapsayacak şekilde yurttaşların 'yerellik hakkı'nı savunmaya
devam edeceğiz.
* Kent merkezlerini ve meydanlarını her kesimden yurttaşın bir
araya gelebileceği; sosyal, siyasal, sanatsal ve ekonomik
faaliyetler için yararlanabileceği ortak alanlar haline
getireceğiz.
* 'Kent Estetiği Kurulları' oluşturacağız.
* Kır-kent dengesini kuracağız. Tarım alanlarının imara açılmasına
izin vermeyeceğiz.
* Engelsiz kent, enerjisini üreten kent, kadın kenti, sakin kent,
ekolojik kent gibi pilot belediyecilik uygulamaları yapacak; her
başlık altındaki uygulamaları en az bir belediyemizde
uygulayacağız.
* Depreme dayanıklı, sağlıklı ve ekonomik konut projelerini hayata
geçireceğiz.
* Tüm belediyelerimizde afet öncesi, afet anı ve sonrasında ortaya
çıkacak sorunların çözümü için Afet Daire
Başkanlıkları/Müdürlükleri kuracağız.
* Afetlerin etkisini en aza indirmek için belediye bünyesinde
yapılacak stratejik plan doğrultusunda Afet Bütçeleri
oluşturacağız.
* Dere yatağı, fay hattı, bataklık gibi zemin açısından risk
oluşturacak alanlarda yapılaşmaya izin vermeyeceğiz.
* Afetlere karşı dirençli kentler kuracak, halkla birlikte afetlere
hazır olacağız.
Bakırhan, kentsel dönüşüm ve imar planlarına dair şunları belirtti:
* Risk taşıyan yerleşim yerlerinde, halkın da onayıyla “Yerinde,
Sağlıklı, Güvenli Yapı Projeleri”ni hayata geçireceğiz.
* 6306 Sayılı Yasa ve benzeri düzenlemelerle halkın
mülksüzleştirilmesine ve kent toprağının kâr mahrecine çevrilerek
sermayeye tahvil edilmesine karşı halkımızla birlikte mücadele
edeceğiz.
* Sosyal konut projeleri ile herkesin ev sahibi olması için
çalışacağız.
* Konut edinme maliyetlerini düşürerek toplumun tüm kesimlerinin
sağlam, sağlıklı, güvenli konut sahibi olmasını kolaylaştıracak,
kadınlara öncelik vereceğiz.
Ekonomi ve ulaşım
Hatimoğulları, kentlerde "ekonomik ve ekolojik toplum ulaşımı" yaygınlaştıracaklarını vurguladı. Hatimoğulları, bu başlıkta şunları söyledi:
* Tüm belediyelerimizde yurttaşlarımız için ucuz, güvenli ve
sağlıklı toplu taşıma olanaklarını artıracağız.
* Yayalar için sağlıklı ve ekolojik yürüme yollarını artıracak; bu
yolları halkın ve dezavantajlı hale getirilen tüm grupların
gündelik ihtiyaçlarına göre düzenleyeceğiz.
* Kentlerde hafif raylı sistemi yaygınlaştırarak hem trafik
sorunlarını hafifleteceğiz hem de toplu taşıma ağını
geliştireceğiz.
* Eko-kırım suçu niteliğindeki büyük projelere, ekosistem
bütünlüğünü bozacak yatırım ve inşaat faaliyetlerine imar ruhsatı
vermeyeceğiz.
* Orman, mera, yayla ve kışlakları imara koşulsuz kapatacağız.
* Kent parklarını, koruları ve bostanları koruyacağız.
* Kentlerde motorlu araç trafiğine kapalı Ekolojik Bölgeler
oluşturacağız.
* Yanan ve tahrip edilen orman alanlarını yapılaşmaya
açmayacağız.
* İtfaiyeler bünyesinde acil müdahale birimleri, kırsalda ise
içinde gerekli malzeme ve ekipmanların olduğu 'Orman Evleri'ni
kuracağız.
Bakırhan, suya erişim hakkına dair şu maddeleri sıraladı:
* Dereleri kirleten ve kurutan sanayi atıklarına karşı mücadele
edeceğiz.
* Kuraklık Haritaları çıkaracağız.
* İklim dostu kentler yaratmak için fosil yakıt kullanımını
sıfırlamak üzere harekete geçeceğiz.
* İsraf kültürünün yerine tasarruf kültürünün oluşturulması için
çeşitli kampanyalar düzenleneceğiz.
* DEM Parti, Hayvan Hakları Bildirgesindeki esasları kabul eder,
yerel yönetim çalışmalarını bu perspektifle planlar.
* Hayvan hakları savunucusu kurumlarla, meslek odaları ve
hukukçularla iş birliği içerisinde olacak; her mahallede
farkındalık eğitimleri düzenleyeceğiz.
* Hayvanları ölüme terk eden barınakları, hayvanat bahçelerini,
yunus parklarını, deney laboratuvarlarını ve hayvan üretimi ve
satışı yapan konut ve işyerlerini kapatacağız.
Hatimoğulları, bütçe, yoksulluk ve sosyal politikalara değinerek, şunları kaydetti:
* Katılımcı ekonomi ile yerel demokrasiyi büyüteceğiz.
* Siyasal alanda olduğu gibi iktisadi alanda da demokratikleşme ve
yerelleşmeyi büyüteceğiz.
* 'Bütçe Haktır ve Halkındır' ilkesi ile katılımcı, toplumsal
cinsiyete duyarlı ve ekolojik bütçe modelleri yaratacağız.
* Güçlü Yerel Demokrasi İçin Toplumcu Ekonomiyi Uygulayacağız.
* Özgürleştiren Sosyal Politikaları Hayata Geçireceğiz.
* Kentlerimizde hiçbir yurttaşımızın aç ve sokakta yatmasına izin
vermeyeceğiz. Aşevleri ve eve yemek götüren birimler kuracağız.
Evsizler ve sokakta yaşayanlar için yaşam evleri açacağız.
* Yoksul bırakılmış bölgelere pozitif ayırımcılık
uygulayacağız.
* Yerelin kolektif yönetimini esas alan, halka dayanan ve halkın
yaşamını tüm ihtiyaçlarıyla donatacak yerel yönetim ekonomisini
hayata geçireceğiz.
Bakırhan, "geçimlik, yerel, ekolojik tarım ve hayvancılığın yerel yönetimlerce korunması ve geliştirilmesini" savunduklarını vurguladı. Bakırhan, bu başlıkla şunları söyledi:
* Tarım Daire Başkanlıkları-Müdürlükleri kuracağız.
* 'Doğduğum Yerde Doymak İstiyorum' projesini
yaygınlaştıracağız.
* Aracısız pazarları, takas pazarlarını ve bunların e-pazar
muadillerini yaygınlaştıracağız.
* Hiç üretim yapılmamış veya üretimin terk edildiği toprakları
tarımsal üretime kazandıracağız.
* Tarımda pestisitlerin, kimyasal gübrenin ve genetiği
değiştirilmiş tohumların kullanımını engelleyeceğiz. 'Yerli Tohum
Evleri' kuracağız. Küçük ve orta ölçekli tarımsal üretim için
gerekli enerji ve su tüketimini ücretsiz karşılayacağız.
* Mera ve yayla yasaklarından olumsuz etkilenen yetiştiricileri ve
çiftçileri destekleyerek zararlarını telafi etmeye çalışacağız.
* Tüm Kent Yurttaşları İçin Doğal ve Ucuz Gıdaya Erişimi
Kolaylaştıracağız.
* Gıda güvenliği için kentin sivil toplum örgütleri, kamu kurumları
ve halkımız arasında koordinasyonu sağlamak üzere Sağlıklı Gıda
Birimleri kuracağız.
* Gıdada kendine yetebilen kent modeline geçme çalışmalarını
sürdüreceğiz.
Hatimoğulları, "Yoksulluk devlet ve sermayenin ortak politikasıdır, mücadele edeceğiz" dedi. Hatimoğulları, şunları kaydetti:
* Öz yeterlilik ilkesiyle yerel ekonomiyi güçlendirerek
yoksulluğa ve işsizliğe dur diyeceğiz.
* Yoksullukla Mücadele Derneklerini yaygınlaştıracağız.
* Gıda ve Giyim Bankası uygulamalarını yaygınlaştıracağız.
* Eğitim, sağlık, ulaşım ve barınma gibi hizmetleri toplumun
dezavantajlı kesimleri için ulaşılabilir hale getireceğiz.
* Emeğin Kentlerini Kent Emekçileriyle Kuracağız.
* Sendikal örgütlenme hakkını güvence altına alacağız.
* KHK’larla işlerinden atılan emekçiler için yeniden istihdam
olanağı yaratacağız.
* Yerel yönetimlerde 'eşit işe, eşit ücret' ilkesini benimseyerek
kadınların istihdamına öncelik vereceğiz.
* İstihdamda %50 kadın kotası uygulayacağız.
* Bütün belediye çalışanları için ücretsiz kreş hizmeti
vereceğiz.
* 21 Mart’ı bütün çalışanlar için, 8 Mart ve 25 Kasım’ı kadın
çalışanlar için ücretli tatil olarak kabul edeceğiz ve ücretsiz
ulaşım sağlayacağız.
Bakırhan, DEM Parti olarak ayrımcı ve hiyerarşik kentleşmeye karşı yerel demokrasi ile eşitlikçi ve özgürlükçü sosyal politikaları savunduklarını kaydetti. Bakırhan, bu bölümde şunları söyledi:
* Tüm belediyelerimizde engellilere, yaşlılara, çocuklara,
kadınlara, yoksullara, mültecilere ve diğer dezavantajlı bırakılan
gruplara öncelik verecek. Kamusal alanların ticarileşmesine ve
ranta açılmasına izin vermeyeceğiz.
* Şehir dışından tedavi amaçlı kent ve ilçe merkezlerine gelenler
için misafirhaneler yapacağız.
* Halk ekmek fabrika sayısını artıracağız.
* Tüm büyükşehirlerde sosyal hizmet kampüsleri kuracağız.
* Engelliler için yeni bir yaşamı engelliler ile birlikte,
yerellerden başlayarak mümkün kılacağız!
* Büyükşehir belediyelerinde Engelliler Daire Başkanlığı, diğer
belediyelerde ise Engelliler Şube Müdürlükleri kuracağız.
* Tüm birimler ve her düzeyde engelli istihdamı oluşturacağız.
* Ücretsiz ve kesintisiz hizmet verecek Yaşam Destek Merkezleri
kuracağız.
* İşaret dilleri kursları açacağız.
* Anadili Türkçe olmayanlar, okuma yazma bilmeyenler, yaşlılar,
Alzheimer/Demans gibi hastalıkları olanlar ve tüm engelliler için
ulaşım araçlarını bölgelere ve mahallelere göre renk kodlarına
ayırarak ulaşım hatlarının karmaşıklığına son vereceğiz.
Hatimoğulları, "Yerel yönetimlerin görev alanındaki konut, lavabo, asansör, alt-üst geçit, kaldırım, park, otopark, bina vb. mimari yapıların, internet sitelerinin, mevzuat ve diğer programların erişilebilirliği için dönüşüm bütçesi hazırlayacağız" diyerek, şunları kaydetti:
* Tüm toplu taşıma araçlarında ses, renk ve Braille Alfabesi
kullanan çok dilli anons ve yönlendirme tabloları
oluşturacağız.
* Engelli kadınların eğitim, iş, siyaset alanında hayatlarını
güvence altına alan politikalar geliştireceğiz.
* Çocuklar; özgür ve demokratik yaşamın eşit özneleridir. Her
kenti, çocuk kenti yapacağız.
* Kayyımlar tarafından gasp edilen ve KHK’lerle kapatılan çocuk
kurumlarını yeniden açacağız. Çocuk Politikaları Daire
Başkanlıklarını ve Çocuk Meclislerini çocuklarla birlikte
yapılandıracağız.
Bakırhan, "Çocuk Danışma Kurulu" oluşturarak, kent uzlaşısına çocukların eşit katılımını sağlayacaklarını aktararak, şunları ekledi:
* Çocukların işçileştirilmesinin önüne geçeceğiz.
* Çocuklarla birlikte ekolojik çocuk kooperatifleri kuracağız.
* Çocuk Akademilerini hayata geçireceğiz, çocuklara duyarlı
bütçelemeyi hayata geçireceğiz.
* 18 yaşına kadar tüm çocuklar için şehir içi ulaşımı ve kültürel
etkinliklere katılımı ücretsiz hale getireceğiz.
* Çok dilli kreşler ile tüm gün hizmet vereceğiz.
* Çocuk bakım hizmetlerini yaygınlaştıracağız.
* Kolektif hafızanın yeni kuşaklara aktarımını sağlamak için “Masal
Evleri/Oyun Evleri/Mala Çirokbêjan” ve “Çocuk Müzik Evleri” inşa
edeceğiz.
* Tüm okullarda ve köylerde gezici ve ücretsiz ağız ve diş sağlığı
taraması çalışmalarını yaygınlaştıracağız.
Hatimoğulları, emekliler ve yaşlılar için "yaşanabilir kentler"
inşa edeceklerini vurguladı:
* Her mahallede emekli ve yaşlıların sosyal ve kültürel
faaliyetlere katılabilmesini, buralarda yeterli sayıda ve uygun
eğitimde personelin istihdam edilmesini sağlayacağız.
* Huzur evi hizmetini yaygınlaştıracak, yeni huzur evleri açacağız,
evde bakım ve onarım, ev temizliği, evlere sıcak yemek servisi gibi
hizmetler ile destekleyeceğiz, yaş temelli ayrımcılıkla mücadele
edecek, yaşlı dostu kent uygulamalarını çoğaltacağız.
Bakırhan, göçmen ve mültecilerin nefes alabildiği kentler inşa edeceklerini vurguladı. Bakırhan, şunları söyledi:
* 'Dünyanın her yeri herkesindir' ilkesiyle, Göçmen ve mülteci
çocukların işçileştirilmesine karşı mücadele edecek; eşit,
şiddetsiz koşullarda ve anadilinde eğitim görmeleri için önlemler
alacağız. Belediyelerimizin sağlık merkezlerinde ücretsiz ve anonim
sağlık hizmeti imkanı sağlayacağız.
* Yönelim temelli ayrımcılığa son vereceğiz!
* Katılımcılık, eşitlik, ayrım gözetmeme ve kapsayıcılık ilkeleri
doğrultusunda kent yaşamını tüm ezilen ve sosyal dışlanmaya maruz
bırakılan gruplar için iyileştireceğiz.
* Egemen olandan farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerine
sahip bireylerin yerel siyasete eşit katılım, sağlıklı olma,
barınma, insana yaraşır istihdam olanaklarına kavuşmalarının
sağlanması; kamusal alanları özgür ve güvenli bir biçimde
kullanabilmeleri ve yerelde sunulan hizmetlere erişimlerinin
sağlanması için politikalar geliştireceğiz.
Hatimoğulları, sağlık ve sosyal politikalar ile toplumcu belediyeciliği savunduklarını ifade etti. Hatimoğulları, bu konuda yapılacakları şöyle sıraladı:
* Mahallelerde, ihtiyaç sahiplerinin kullanabilmesi için
'çamaşır evi', 'tandır evi', 'etüt evi', 'kreş', 'okuma evi' gibi
hizmet noktaları kuracağız.
* İhtiyacı olanlara aylık 15 m3 suyu parasız olarak
sağlayacağız.
* Barınma hakkından yoksun kent yurttaşları için sosyal konutlar
üreteceğiz.
* 'Tüketim Kooperatifleri' eliyle, bireysel üretim yapan köylü ve
çiftçilerin ürünleri ile “Halk Çiftlikleri”nin ürünlerinin, bölge
kentlerinde yaşayanlara başta olmak üzere dar gelirli hanelere
uygun fiyatlarla ulaşmasını destekleyeceğiz.
* Cami, cemevi, kilise ve sinagog gibi ibadet merkezlerinin
ihtiyacı olan belediye hizmetlerini ücretsiz şekilde sağlamaya
devam edeceğiz.
* Cenaze ve mezarlık hizmetlerini ücretsiz gerçekleştirecek; tüm
köy ve mahallelerde taziye evleri kurmaya devam edeceğiz.
Bakırhan, çok dilli belediyecilik uygulamalarını sürdüreceklerini dile getirdi. Bakırhan, bu başlıkta şu projeleri açıkladı:
* Çok dilli masal kitapları, çocuk oyunları ve resimli
sözlüklerin kullanıldığı kreşler, kurslar ve kütüphaneler kuracak;
çok dilli kültürel projeleri yeniden hayata geçireceğiz.
* Belediyelerimizin yazışma, duyuru ve basın açıklamalarını çok
dilli yapmaya devam edeceğiz.
* Dil Koruma ve Geliştirme Müdürlükleri kurarak Kürtçe, Süryanice,
Ermenice, Arapça ve farklı yerel dillerin korunup geliştirilmesi
için çalışmalar yürüteceğiz.
* Kentleri, mahalleleri, köyleri, sokakları ve caddeleri çok dilli
isimlendirmeye devam edeceğiz. Kamusal alanlardaki panoların ve
tabelaların çok dilli olmasını sağlayacağız.
* Kültürel zenginliğimizi tüm yerellerimizde yaşatacağız.
* Tüm şehirlerde Mobil Kütüphaneler kuracağız. Gezici kültür-sanat
etkinlikleri düzenleyerek köylerde ve kentlerde yurttaşların
kültür-sanata erişimini kolaylaştıracağız.
* Dengbêj Evi gibi kültür mekânlarının inşa edilmesine devam
edeceğiz.
"Her yerde, her yaşta sporla sağlıklı, barışçı ve özgür topluma
diyoruz" diyen Hatimoğulları, şunları ifade etti:
* Sporu cinsiyetçi, milliyetçi ve şoven politikaların gösteri
sahası, sermayenin sömürü aracı olmaktan çıkaracağız.
* Sporun yerelden ve yerinden yönetilmesini destekleyeceğiz.
* Herkes faydalansın diye kapalı spor salonlarını, statları ve semt
sahalarını açmaya devam edeceğiz.
* Kadınlar, gençler ve çocuklar için yüzme havuzu sayısını
artıracağız.
Bakırhan, kapanış konuşmasında, "Kayyım gaspına, irade hırsızlığına, yolsuz ve susuz bırakılan kentlerdeki ampulü patlamış rant belediyeciliğine son diyerek başaracağız. Yerel demokrasiyle özgür kentlere ulaşacağız" dedi.
Hatimoğulları ise, şu vurgularda bulundu: "Yerel demokrasiyle özgür kentlere diyerek çıktığımız bu yolda, 'Kazan-Kazan' formülümüzle Türkiye’nin her bölgesinde yönetimlere geleceğiz. Kayyımları Saray’a gönderecek, yarattıkları tahribatları gidereceğiz. Sen, ben, siz, biz demeden DEM Parti’yle hepimiz kazanacağız. Mutlaka başaracağız."