Deli'nin biri ve Kaftancıoğlu ile Nedim Şener'in düellosu

Youtube'da 4.5 milyon takipçiye ulaşan "Deli Mi Ne" kanalı yaprak gibi dökülmeye başladı. Sebebini biliyorsunuz, adam kendini ne sanıyorsa artık, sahaya atladı ve Türkiye'nin itibarını, imajını yerle yeksan etti!

4.5 milyon takipçi bu arkadaşın zihninde arbedeye neden olmuş. "Güç zehirlenmesi"nden de öte bir şey... Oysa bu densiz Youtuber, yaptığı şaklabanlıkların yanısıra, şöyle bir etrafına baksa, "Kibir mağduru" kelli felli gazetecilerin, siyasetçilerin... iş insanlarının nasıl yok olup gittiğini, hepsinin nasıl çöp olduğunu görebilirdi. 

Youtuber olma yolunda hayli becerikli biri... Ama adam olmadığını sadece Türkiye değil, tüm dünya gördü Liverpool Chelsea maçında... 

Twitter'da herkes bir ceza biçti, Türkiye'nin imajına zarar veren bu çocuk bence de cezalandırılmalı. Ama parayla pulla değil, onun için en büyük ceza, şımarıklığını yaşadığı Youtube kanalının kapatılmasını sağlamak. 

Boşnaklar'a bir laf etti diye, Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazarlık hayatı bitti... Tepkiler ROK'u adeta buharlaştırdı. Ufak bir hatanın, düşüncesiz bir hareketin, lüzumsuz bir lakırdının... neye mal olduğunu, nice ünlü ismin milletin tepkisiyle yok olup bittiğini, bittiğini hep birlikte görmüştük değil mi?

Hatırlayın!

Ümit Güner'i hatırlayın! Turnike programı yapıyordu 1995 yılında. ‘Mum söndü yapıyorlar’ dedi diye, Türkiye ayağa kalktı. İş yaptığı televizyon binası taşlandı... Alevi Cemaati'nden özür dilese de Ümit Güner bir daha televizyon yüzü göremedi. Şimdi nerededir, ne iş yapıyor bilmiyorum ama bildiğim o ki, Türk halkı Güner Ümit'i de bir gecede buharlaştırdı. 

Örnekleri çoğaltabilirim... 

O halde...
"Delidir ne yapsa yeridir" diyemeyiz, dememeliyiz!

Tepkiler çığ gibi ama 4.5 milyonluk takipçiden sadece 150 binini kaybetti... Hadi 500 bin daha kaybetsin, sonra her şey unutulmasın diye, tepkiye devam... Abonelik iptali yetmez, yetmemeli. En ağır ceza, diğerleri gibi bu deliyi de buharlaştırmak! Bunun yolu da kanalını kapattırmaktan geçiyor. 

 O halde Youtub'a şikayet yağdıralım!

 İRFAN DEĞİRMENCİ KENDİNİ NASIL YALANLADI?

Halk TV düştüğü son çukur. İyi bir muhabirdi, doyumsuz haberleri vardı. Fox'un kapısından içeri girince, yani sabahları İsmail Küçükkaya'nın ya da Fatih Portakal'ın yaptığı işi yapınca... o mütevazı İrfan Değirmenci gitti, yerine kibrin esaretine düşen bir İrfan Değirmenci geldi. 

Kanal D'ye geçti sonra... 
"Ben"lik her tarafını sardıkça bizim İrfan şirazeden çıkmaya başladı. Eh, sabır sabır bir yere kadar. Kanal D yöneticilerinin uyarıları kâr etmeyince, arkadaşı kapının dışına attılar... 

Fox TV ya da Kanal D'nin sayesinde hatırı sayılır bir twitter takipçisi olan İrfan, o günlerde nasıl da gürlüyordu. Takipçilerinin desteği ile Kanal D'yi yok etme pahasına gür çıkıyordu sesi. 

Tıssss... 

Savruldukça savruldu, en son Halk TV'de yer buldu. Buldu ama, bugün yarın Halk TV'de elinden giderse şaşırmayın. Çünkü hem kendini hem de Halk TV'yi rezil ediyor bu arkadaş. Haber verse rezil olmayacak, yorum yapınca... haberin detayı onu ele veriyor. İktidarı eleştirecek ya, orman yangınları ile ilgili hükümetin birden fazla helikopter göndermediğini söyledi... 

Nasıl ya... haberi dinliyoruz yangına müdahale eden 4 helikopterden söz ediliyor. E İrfan, hani başka helikopter yoktu, hani iktidar bu ormanların yok olmasında seyirci kalıyordu... 

Uygar ülkelerde bu türlere hem vallahi hem billahi bırakın ekrana çıkarmayı, tuvalet bile temizletmezler. Ama ne yaparsınız, Tayyip Erdoğan nefretinin de maalesef bir karşılığı var ülkemizde. Kendi kendilerini yalanlayıp rezil etseler de ödülsüz kalmıyorlar işte!

"Özgürlük" denilince mangalda kül bırakmıyorlar. Sosyal medya dedikleri lağım çukurunda, küfürler Tayyip Erdoğan için havada uçuşurken "hak ihlali" ya da başka bir şey olmuyor.... 

Ama Nedim Şener, "Çamurdur bulaşmasın" deyince suç oluyor. Hem de 6 ayrı suç... CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bu söz üzerine Nedim'in peşini bırakmıyor ve dava üstüne dava açıyor. Allah'tan istedikleri zaman "özgürlük" diye çığıran ama kendileri söz konusu olunca ciyaklayan tiplere mahkemeler fırsat vermiyor... 

Şu sıralar twitter'da mesaj attı diye yargılanan Canan Kaftancıoğlu kendisi için özgürlük isterken, gazeteci Nedim Şener'e hapis istiyor iyi mi?

Bu ne yaman çelişkidir Canan Hanım!

 İki seçim yapıldı İstanbul'da... Birincisinde çok fark yoktu, ama ikincisinde 800 bin fark olunca... parti binasının önünde AK Partililer "Başkan İstifa" diye seslendi Bayram Şenocak'a...

Binali Yıldırım basın toplantısında konuşurken, meslektaşlarımızdan biri araya girdi ve Bayram Şenocak'ın gözünün içine bakarak "İstifa edecek misiniz?" dedi... 

Süleyman Özışık ile birlikte bu meseleyi konuştuk. İzmir İl Başkanı'nın asil davranışını... yenilgiye uğrayan diğer başkanların da sergilemesi gerektiğini söyledik... Bayram Bey'in iki yenilgiden sonra neden istifa etmediğini de sorguladık elbette... Kişisel bir husumetimiz yok, olmaz da... 

Ve fakat...

Bayram Şenocak ikidir bize tekzip yağdırıyor. "Bana hakaret ettiler" diyor. Taş olalım hakaret ettiysek... "Saygın kişiliğimi zedeliyorlar" diyor... 
Haşa! "İstifa etmeli" demenin kişilikle hakaretle zerre ilgisi yok... 

Allah'tan Canan Kaftancıoğlu'nun Nedim Şener'e yaptığını bize yapmıyor ve sadece tekziple yetiniyor.

Bayram Bey tekzibiniz mahkemeden döndü haberiniz olsun!

Yenisini bekleriz efendim :)