Delibaş Ailesi ikinci kez yıkıldı
Abone olDüzce'deki depremde hayatını kaybeden kızlarının acısını atlatamayan Delibaş Ailesi, mahkemece sorumlulara verilen 50 YTL'lik cezayla bir kez daha yıkıldı.
Düzce depreminde yıkılan Ersoy Apartmanı'nın enkazı altında
kalarak hayatını kaybeden 15 kişi arasında bulunan Dr. Nesrin
Delibaş'ın Manisa'da bulunan ailesi, Ersoy Apartmanı'nın
yıkılmasıyla ilgili sorumluluğu olanlara mahkemece verilen toplam
50 YTL'lik cezaya tepki gösterdi. Delibaş Ailesi, yargıya olan
güvenlerinin sarsıldığını, hukuk mücadelesini Türkiye sınırları
dışında uluslararası mahkemelere taşıyacaklarını belirtti. Düzce
Ağır Ceza Mahkemesi'nin davayla ilgili kararının Yargıtay
tarafından da onaylanmasından sonra şok geçirdiklerini ifade eden
anne Fatma Delibaş, "Ben bu mahkemenin sonucunda o müteahhitlerin
ceza görüp ellerindeki yetkilerin alınmasını isterdim ki; sonradan
bina yapacak müteahhitler bina yaparken biraz düşünsünler. Ellerini
vicdanlarına koyup bir temel kazarken, 'Burayı satacağız vatandaşa.
İçinde sağlam, güvenle otursunlar' diye düşünerek yapmalarını
isterdim. Ama ne yazık ki hakimlerimiz 50 milyon gibi çok büyük bir
para cezası verdi. Nasıl ödeyecekleri de malum, bilmiyorum. Bu
kararı veren hakimlerimizin içleri rahat mı, onu çok merak
ediyorum" dedi. Kızını kaybettikten sonra 6 yılı çok acı çekerek
geçirdiğini belirten Fatma Delibaş, "Hayatımdan o kadar şeyler
gitti ki. Çok şeyler gitti. Canımın yarısını kaybettim" diye
konuştu. Emekli astsubay baba Mehmet Delibaş ise, "Düzce Ağır Ceza
Mahkemesi'nin kararını yersiz buluyorum ve şiddetle kınıyorum.
Hukuka müdahale, yargıya müdahale ve aynı zamanda teröre büyük bir
kapı açmıştır. Yargıya güvenim sonsuzdu ama bu karardan sonra
tamamen güvensiz bir duruma düşmüştür. Bu mahkemenin kararıyla hem
yargıya büyük bir darbe vurulmuş, hem de hukukun üstünlüğü bazı
güçler tarafından ayaklar altına alınarak çiğnenmiştir" dedi. Hukuk
mücadelesinin sonuna kadar devam edeceğini vurgulayan Delibaş, "Bu
işin peşini bırakmayacağım. Bu konuyu, Türkiye'nin sınırlarını
aşmak suretiyle uluslararası mahkemelere götüreceğim. Özellikle
Düzce Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu bu kararı onlara
ayrıntılarıyla izahatta bulunacağım. Onlara bilinmeyen yönleriyle
anlatarak açıklığa kavuşturmaya çalışacağım. Sonuna kadar
direneceğim. Kızım öldü, herkes ölebilir, herkes ölecektir de zaten
ama haksızlığa uğranarak olan bir ölümü kabul etmiyorum" şeklinde
konuştu.