Deli raporu alan katil akıllı çıktı

Zaman Gazetesi'nden İbrahim Balta'nın haberine göre, Reşat Nart Özdamar, 7 Aralık 2003’te Sinop’ta DYP lideri Mehmet Ağar’ı bekleyen kalabalığa arabasıyla dalarak 7 kişinin ölümüne yol açtı. Hakkında dava açılan Özdamar’a Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi oybirliğiyle ‘Hasta. Cezai ehliyeti yok’ raporu verdi. Böylece sanık, herhangi bir ceza almadan, bir yıl hastanede tedavi görmek şartıyla salıverilecekti. Ancak Adlı Tıp devreye girerek Bakırköy’ün raporunu bozdu ve sanık için oybirliğiyle ‘Sağlam. Cezai ehliyeti tam’ kararı verdi. Böylece Özdamar’ın ‘dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek’ suçundan cezai ehliyeti tam olarak yargılanmasının önünde engel kalmadı. Bakırköy, daha önce de seri katil Yavuz Yapıcıoğlu için ‘deli’ raporları vermişti. Raporlar sayesinde salıverilen sanık, 10 yılda 43 kişiyi öldürmüştü. Yapıcıoğlu’nun ‘akıllı’ olduğunu tespit eden Adli Tıp, geç de olsa seri katilin hapis cezasına çarptırılarak adaletin tecelli etmesinde kilit rol oynamıştı. Halen Metris Cezaevi’nde tutulan ve Sinop’taki kazayla ilgili davada tutuklu olarak yargılanan sürücü Reşat Nart Özdamar, kaza sonrası verdiği ilk ifadesinde yol üzerindeki kalabalığı görünce fren yerine bilerek gaza bastığını söylemişti. Sanık, cezai ehliyeti araştırılmak üzere Sinop Atatürk Devlet Hastanesi’ne, oradan da İstanbul Bakırköy Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kaza raporunda yer alan Özdamar’ın aracına ait 13 metre 40 santimetrelik lastik izi, kaza anında gaza değil frene basıldığını gösteriyordu. Bakırköy’deki doktorlar buna rağmen gözlem, muayene, tetkik, testler ve ifadelere dayanarak Özdamar’a ‘hasta’ dedi. Mahkeme dosyası, Bakırköy'ün raporu da eklenerek Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi’ne gönderildi. Kurum, daha önce oybirliğiyle verilen kararın aksine Özdamar için ‘Cezai ehliye- ti tam’ raporu verdi. Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesi, raporunun sonuç ve karar bölümünde şöyle dedi: “Sanık Reşat Nart Özdamar’ın 17.3.2004 giriş ve 31.3.2004 çıkış tarihleri arasında yapılan muayenesi, müşahedesi, tetkikleri ve adli dosyanın incelenmesi neticesinde; kendisinde ceza ehliyetini etkileyecek veya ortadan kaldıracak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı tespit edilmedi. Dava dosyasının tetkikinden de suç tarihinde, suçunu takip eden günlerde de herhangi bir akli arıza içinde olduğuna delalet edecek tıbbi bulgu ve belgeye rastlanmadı. Bu duruma göre 1973 doğumlu Tekin oğlu Reşat Nart Özdamar’ın 6.12.2003 tarihinde sanığı bulunduğu adam öldürmek suçuna karşı ceza ehliyetinin tam olduğu kanaat ve mütalaamızı bildiririr gözlem raporudur.” Bakırköy ise 11.2.2004 tarihli raporunun sonuç bölümünde Özdamar için şöyle demişti: “6.12.2003 tarihinde dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçunu işlediği iddia edilen Reşat Nart Özdamar’ın 19.1.2004-11.2.2004 tarihleri arasında 2004/693 protokol no ile yapılan psikiyatrik muayeneleri, gözlemi ve dava dosyası fotokopilerinin incelenmesi neticesinde suç tarihinde ve halen şuur ve harekat serbestisini tamamen ortadan kaldıran ‘paranoid bozukluk’ denilen akıl hastalığına duçar olduğunu, dolayısıyla ceza ehliyetinin olmadığını bildirir sağlık kurulu raporu oybirliğiyle verildi.” Raporun altında uzman doktorlar Latif Alpkan, Niyazi Uygur, Doç. Dr. Hüsnü Erkmen, Doç. Dr. M. Emin Ceylan, Doç. Dr. Duran Çakmak, Doç. Dr. Mustafa Sercan ve Fatih Öncü’nün imzaları bulunuyor. Cezai ehliyeti araştırıldı Reşat Nart Özdamar, dosyasında yer alan bilgilere göre 1973 Kayseri doğumlu. 9 Eylül Üniversitesi Denizcilik İşletmeciliği mezunu Özdamar, 2,5 yıldır Sinop Cam Sanayii fabrikasında üretim planlama müdürü olarak görev yapıyordu. Bekar olan Özdamar kazanın meydana geldiği 6 Aralık 2003 günü aynı fabrikada sekreterlik yapan bayan Koray Avcı ile birlikte seyahat ediyordu. İfadelerine göre kazadan bir hafta önce başlayan flört ilişkisi vardı ve kaza anında kız arkadaşı da yanındaydı. Özdamar’ın kaza sonrası verdiği ilk ifadesindeki şu anlatımı kendisinin cezai ehliyet araştırması için hastaneye sevk edilmesini sağladı: “Yol içindeki yayalar hedefime ulaşmamı engelleyen, bana kurulan komplonun bir parçasıydı. Bu engeli de aşmam gerektiğini düşünerek frene değil de gaza bastım.” Bu ifadeler Özdamar’ı yargılanmaktan kurtaracak ilk adım oldu ve kendisinin Sinop’ta hastaneye sevkini sağladı. Sinop’taki doktorlar da hastalığa inanıp Özdamar’ı İstanbul’a sevk etti. Bakırköy’deki hastanenin oybirliğiyle hasta dediği Özdamar’ın aslında sağlam olduğunu Adli Tıp fark etti ve cezai ehliyetinin tam olduğuna dair rapor verdi. Zaman, “fren yerine gaza bastım” dediği için “hasta” raporu verilen sanığın olay anında frene bastığına, 13 metre 40 santimetrelik fren izi olduğunun olay yeri tespit tutanağında yer aldığına dikkat çekmişti. Reşat Nart Özdamar, 6 Aralık 2003 günü Sinop-Samsun il sınırı olan Kanlıçay mevkiinde DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı bekleyen kalabalığın arasına Tipo marka otomobiliyle daldı. Kazada DYP eski milletvekili Kadir Bozkurt, DYP Sinop İl Başkanı Ayhan Ayyıldız, Ayancık İlçe Başkanı Nizamettin Ünal, Gerze eski ilçe başkanı Bilgin Akça, eski il genel meclisi üyesi Onur Birer ile DYP’li Suat Selçuk ve Turhan Akgün öldü. Öte yandan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, birinin “deli” dediğine öbürünün “akıllı” dediği raporların, adli psikiyatri uzmanlarınca hazırlanmayışından kaynaklandığını söyledi. Adli psikiyatrinin ayrı bir uzmanlık dalı olduğunu ifade eden Prof. Hancı, “Sorun sistemden kaynaklanıyor. Bu tip olgular adli psikiyatristlerce değerlendirilmeli.” dedi.