Dekanın milyon dolarlık serveti

2 ay önce Başbakanlık muhasebat müfettişleri, fakültenin evraklarını incelemeye aldı. Araştırmalar, dekanınkarunun hazinesini andıran bir malvarlığı olduğunu ortaya koydu. .. İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Faruk Erzengin'le ilgili hayli çarpıcı iddialar var. 2 ay önce Başbakanlık muhasebat müfettişleri Çapa Tıp Fakültesi evraklarını incelemeye aldı. Birinci iddia, hastanede uygulanan grasit yani ücretsiz tedaviyle ilgili. Grasit fakir ve kimsesiz hastalara uygulanıyor. Bu sistemin içeriği yasalarla belli. Özel hastane ve üniversite hastanelerinde hasta sayısının yüzde 5'ine grasit uygulanabiliyor. 2002- 2003 döneminde Çapa Tıp Fakültesi'nde toplam 1.3 trilyonluk ücretsiz hasta bakımı yapılmış. Buraya kadar her şey güzel. Ancak para vermeden tedavi olan bu hastaların arasında Mustafa Keser gibi ünlü sanatçılar da var, Dekan Faruk Erzengin'in kızkardeşi de. Üstelik bu hastalar, varlıklı kimselerin kaldığı özel servislerde bakılmış. İddialar çok. DEKANIN MAL VARLIĞI * Tarabya'da 800 bin dolarlık daire. (24.07.95'te edindi.) * Mecidiyeköy'de 500 bin dolarlık kalp merkezinin yüzde 50 hissesi. (03.07.1998'de edindi.) * Mecidiyeköy'de 300 bin dolarlık daire. (10.03.93'te edindi.) * Silivri'de 100 bin dolarlık yazlık villa. (10.06.96'da edindi.) * Kahramanmaraş'ta 100 milyarlık arsa-ev. (Aileden kaldı.) * Kağıthane'de 50 bin dolarlık daire. (02.05.98'de edindi.) * Çanakkale'de 150 bin dolarlık daire. (Aileden kaldı.) * Yenice/Ezine'de 100 bin dolarlık arazi. (Aileden kaldı.) * Küçükkuyu'da 200 bin dolarlık yüzde 50 hisseli yazlık. (Aileden kaldı.) * Çanakkale'de 150 bin dolarlık daire. (Aileden kaldı.) * 82 bin dolarlık cip. (1996 yılında edindi) * 20 bin dolarlık Polo marka binek oto. (98 yılında edindi.) İDDİALAR İddia 1: Fakültenin araçlarını özel işleri için kullanıyor İstanbul Tıp Fakültesi'ne ait Clio marka araç ile fakültenin kadrolu elemanı Kadir Kurt, her sabah Faruk Erzengin'in oğlunu Kurkköy'de bulunan Özel VKV Koç İlköğretim okuluna getirip götürüyor. Aynı araç daha sonra Tarabya'ya dönerek ailenin özel aracı olarak kullanılıyor. Akşamüstü tekrar Kurtköy'e giden araç Ergezen'in çocuğunu alıp Tarabya'daki evine bırakıyor ve Çapa'ya geri dönüyor. Günde 300 kilometreye yakın yol yapan aracın yakıt, köprü ve otoyol giderleri aylık 1 milyar 600 milyon lirayı buluyor. Bu para İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı tarafından karşılanıyor. Daha sonra araç değiştirildi, 34 KKB 62 plakalı Concorde marka otomobil Erzengin'in özel işlerinde kullanılmaya başlandı. Şoför olarak da fakültenin kadrolu elemanı olan Kadir Kurt yerine vakıf şoförü Aydın Girgin geçti. İddia 2: Dekanlığından sonra 2 lüks villa satın aldı Faruk Erzengin dekanlığı süresince 2 adet süper lüks villa satın aldı. Beykoz Günyüzü'deki villa için 800 bin dolar ödedi. Bu durum İ.Ü. Rektörlüğü'ne iletildi ancak soruşturma açma gereği görülmedi. Ayrıca orman arazisi içine 1 dönüm kadar girilen Zekeriyaköy'deki villası için İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı ve İstanbul Tıp Fakültesi'nin tüm imkanları kullanıldı. Pekçok araç ile kadrolu, kadrosuz birçok kişi gerek inşaat gerekse teşrifat için çalıştırıldı. İstanbul Tıp Fakültesi için verilmiş ağaç ve çevre düzenleme malzemeleri bu villa için kullanıldı. Dekan'ın mal varlığı 5 milyon doları buldu. İddia 3: Yakınları hastane olanaklarını kullandı İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yakınları, akraba ve tanıdıklarını kapsayan 500'ün üzerinde ameliyat ve özel servis yatışı ücretsiz olarak yapıldı. Örneğin şarkıcı Mustafa Keser için 638 milyon lira tutan ameliyat ücreti alınmadı. Çok sayıdaki vaka 'eğitim vakası' diye gösterildi. Gratis (ücretsiz tedavi) nedeniyle 2002 ve 2003 yıllarına ait alınmayan ücretler toplamı 260 milyar 339 milyon 134 bin liradır. İndirim uygulanan miktar ise 965 milyar 562 milyon 700 bin liradır. İddia 4: İhale yolsuzluğu ve vakfa aktarılan paralar Sit alanı olması nedeniyle yeni bina yapımı olanaksız olan Çapa Kampusü'nde kurulması düşünülen monoblok projesi için 80 milyar harcandı. İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi'nde temizlik, yemek, çamaşır işlerini yapmakta olan Atılım isimli firmadan ihaleyi alabilmesi için istenen 60 milyar lirayı başında bulunduğu vakfa transfer etti. İddia 5: Otopark yolsuzluğu 1999 yılında anonim şirket olarak kurulan ve yasal bir dayanağı olmayan, denetlemesi yapılmayan otopark işletmesi daha sonra İstanbul Tıp Fakültesi Vakfı bünyesine alındı. Dekan kişisel harcamalarını karşılayabilmek için sahte faturalar kullandı. Beni çekemeyenlerin işi, haram yediysem ülkeyi terk ederim! * Hocam hastanenizde gratis uygulamasıyla ilgili inceleme yapılıyor mu? Bakın, ben 1966 yılından beri İstanbul Tıp Fakültesi'ndeyim. Öğrenci, asistan, doçent, dekan olarak görev yaptım. Gratis dediğiniz ücretsiz tedavi uygulaması dünyanın her yerinden var. Kaldı ki biz Kanada İsveç değiliz. Fakir bir ülkeyiz. * Yani fakirlere uyguluyorsunuz ücretsiz tedaviyi? Elbette. Gece sokakta biri yaralı yatıyor, alıp getiriyorlar bize. Ya da hasta fakir... Parası yok ödeyecek. Ne yapacaksınız o adamı? Tedavisini yapmayacak mısınız? Başbakanımızın "ne cenazeyi ne de hastayı rehin tutmayacaksınız" diye açıklaması var. * Hastanenizde 2003 2003 yıllan arasında 1.3 trilyonluk gratis uygulaması yapılmış.Bizim gelirimizi biliyor musunuz? * 130 trilyon Evet. Grasit uygulaması ya eğitim amaçlı ya da fakir insanlara uygulanabilir deği mi? Tabii ki. İncelemeyle ilgili de şunu söyleyeyim, bizden 1,5 yıldır hastaneye uğramayan ama maaşını alan birisi vardı; onu işten çıkarttık. O kişiyle mahkemeliyiz. Sanırım o kişinin girişimiyle bir inceleme başlatıldı. Başbakanlık muhasebattan bir müfettiş geldi, 2 ay önce, incelemeler yapıyor. Ama bizim alnımız ak. * Hocam özel servis otelcilik hizmetinin daha iyi yapıldığı bölüm oluyor değil mi? Yani daha fazla ücret ödeyen, daha varlıklı kişilerin kaldığı yerler. Evet. * Peki özel serviste fakir insanlar kalabilir mi? Hayır. * Mustafa Keser'i tanıyor musunuz? Hayır tanımıyorum. * Şarkıcı, televizyonlarda program yapıyordu. Hayır tanımam. * O da hastanenizde ücretsiz kalmış. Olamaz. * Belgesi şu an elimde. Kulak burun boğaz kalmış. Ses telleri ameliyatı olmuş. 31 Mayıs 2002'de. Ondan da para alınmamış. Bilmiyorum. * Mustafa Keser fakir bir insan değil, ayrıca fakir olsa özel serviste kalmazdı sanırım. Bunu inceleyeceğim, bilgim yok. Belki yüklü bir bağış yapmıştır kendisi hastanemize, arkadaşlar o yüzden ücret almamıştır. * Ama yüklü bir bağış yapsa sizin haberiniz olurdu. Hayır efendim, her bağış yapanı nereden bileyim. * Peki hocam Fatma Ergezen kim? Kızkardeşim. * O da özel serviste kalmış. Hayır orada kalmadı, yeşil kart sahibidir. Fakirdir yani, yetimdir. Duldur, kocası öldü. Normal serviste kaldı. * Anladım, ancak elimdeki belgede özel serviste kaldığı yazılı. Radyasyona maruz kalmıştı bir gün özel serviste yatmış olabilir. Ama istenirse özel serviste yattığının farkını seve seve veririm. Ama sürekli siz beni suçluyorsunuz. * Hayır suçlamıyorum hocam, sadece iddialar var ve gazetecilik sorumluluğu gereği, yanıtınızı soruyorum. Ben son 6 yılda bu hastaneye 30 yıllık hizmet ettim. Çekemeyenler çok. Çamur at izi kalsın. Bu kişiler benim daha yüksek mevkilere gelmemi istemiyorlar. * Bir iddia daha var... Vakfın aracını özel işleriniz için kullanmanızla ilgili. Niye kullanayım efendim! * Oğlunuzu okula götürmek için. Hayır yok öyle bir şey. * Servisle mi gidiyor? Evet servisle. * Hangi servis şirketiyle? Hepsini ispatlarım, eskiden servisle gidiyordu şimdi eşim arabasıyla götürüyor. Bakın beyefendi, hastalarımdan biri bana bir araba hediye etmek istedi kabul etmedim. Vakfa bağışlayın isterseniz dedim, oraya bağışladı. Toplu iğne başı kadar bir haram yemişsem bırakın mesleği bırakmayı bu ülkeden çeker giderim. * Basına da yansımıştı, Beykoz Günyüzü Konakları'ndan 800 bin dolarlık bir villa satın almıştınız 350 bin dolar. * Zekeriyaköy'den de almışsınız.. Daha önce almıştım. 10 yıllık kredi ile. Bakın, 32 yıldır doktorluk yapıyorum, özel muayenem var. Türkiye'nin en iyi kardiyologuyum ben. Para kazanmam kadar anormal bir şey yok. * Mal varlığınız 5 milyon doları buluyor mu? Nerde canım. Mal varlığım 1 milyon doları bulsun hepsini satayım. Benim istikbalimden korkanların yalanları bunlar. Haber : Bülent GÜNAL Fotoğraf : İlker AKGÜNGÖR Kaynak: Vatan Gazetesi