Dekan'dan bir garip Soma yorumu!
Abone olİlahiyat Fakültesi Dekanı’ndan Soma skandal yorumu: Mafya hesaplaşmasında da ölebilirlerdi!
Manisa Celal Bayar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Ahmet Güç, Soma’daki faicada 301 madencinin
ölümünü ’Allah’ın taktiri’ olarak nitelendirerek, "Bu insanlarımız
helal kazanç peşindeydi. Olaya buradan baktığımız açısından onlar
için sevindirici bir durum. Bunlar uyuşturucu ticareti yaparlarken
de bir çatışmaya girip ölebilirlerdi. Mafya hesaplaşmasında da
ölebilirlerdi. Eşlerini ve çocuklarını rızıklarını temin ederken,
hayatlarını kaybettiler. Dolayısıyla Allah’tan rahmet diliyoruz.
Onlar şehit olmuşlardır" dedi.
Soma’da yaşanan 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasının
yıldönümü nedeniyle Manisa Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ), Süleyman
Demirel Kültür Merkezi’nde anma töreni düzenledi. Törene, CBÜ
Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Muzaffer Tepekaya, Prof. Dr. Birol
Kovancılar, fakülte dekanları, yüksekokul müdürleri, öğretim
üyeleri ve öğrenciler katıldı. Anma töreni Soma maden faciasında
hayatını kaybeden 301 madenci için Kuran- Kerim okunmasıyla
başladı. Kuran-ı Kerim’in okunmasını ardından konuşan CBÜ İlahiyat
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Güç, Soma faciasını maden işçileri
açısından ve geride kalan aileleri açısından olmak üzere iki ayrı
açıdan değerlendirdi.
’MAFYA HESAPLAŞMASINDA DA ÖLEBİLİRLERDİ’
Prof. Dr. Güç, Soma faciasının ilahi boyutu olduğuna dikkati çekip,
şöyle konuştu:
"Olaya rahmetli olanlar açısından baktığımız zaman meselenin ilahi
ve takdir boyutu var. Bunu görmemiz gerekiyor. Kuran-ı Kerim’de
ölümle ilgili ayetlerimizde ’Hiç kimse nerede öleceğini bilmez’
deniliyor. Allah’ın bir takdiridir. Başka bir ayette ise, ’Bu
dünyaya gelen herkes eninde sonunda ölümü tadacak’ deniyor.
Dolayısı ile ölüm Allah’ın bir takdiridir. Kimin ne şekilde nasıl
öleceğini sadece Allah biliyor. İlahi kader çerçevesinde o
arkadaşlarımızın orada vefatı takdir görülmüş. Bu teslimiyet ve
kabullenmek gerekiyor. Buradan farklı bir sonuç ta çıkarabiliriz.
Bu arkadaşlarımız daha farklı bir şekilde de ölebilirlerdi. Nitekim
bu insanlar Peygamber efendimizin ifadesi ile en helal kazanç olan
alın terleriyle kendilerinin, eşlerinin çocuklarının rızkını temin
etmek sureti ile kazanabilecekleri işi seçmişlerdir. Olaya buradan
baktığımız zaman bu insanlarımız helal kazanç peşindeydi. Olaya
buradan baktığımız açısından onlar için sevindirici bir durum.
Bunlar uyuşturucu ticareti yaparken bir çatışmaya girip de
ölebilirlerdi. Mafya hesaplaşmasında da ölebilirlerdi. Daha acı
olaylara da şahit oluyoruz. Trafik kazalarında çok acı hayatını
kaybedenler var. Yanarak hayatını kaybedenler var. Suda boğulanlar
var. Buradan kendi adımıza sonuç çıkaracak olursak. Bu hayat
insanın başına beklenmedik olaylarda gelebiliyor. Biz de böyle bir
hadise ile karşılaşabiliriz. Bizi aşan bir durum. İlahi takdir.
Burada yapılacak olan teslimiyettir. Bu insanlar en azından
eşlerini ve çocuklarını rızıklarını temin ederken, hayatlarını
kaybettiler. Dolayısıyla Allah’tan rahmet diliyoruz. Onlar şehit
olmuşlardır. Şehitlik mertebesi ise önemli bir mertebedir."
’EN KISA SÜREDE O ACIYI ATMAK GEREKİR’
Prof. Dr. Güç, Soma maden faciasında ölen 301 madencisini
ailelerine ve yakınlarına sabır da dileyip, "Mümkün olduğu mertebe
en kısa sürede o acıyı atmak gerekir. Ölenle ölünmez. Böyle bir
hadise başımıza geldiğinde kötüye yorumlayarak olumsuz sonuç
çıkarırsak kendi hayatımızı da zehir etmiş oluruz. Meselenin
imtihan boyutu vardır. Bu hayat başlı başına bir imtihandır. Hayata
atıldığınızda imtihan başlıyor. Hepimiz her gün bir şekilde imtihan
oluyoruz. Canlardan eksildiği zamanda bir imtihan olunuyor.
Başımıza gelen veya gelebilecek bir felaketi hayra yormamız
gerekir. Vefat eden madencilerimin geride kalan ailelerine ve
yakınlarına sabırlar ve metanet diliyorum" diye konuştu.
Anma programı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencilerinin
sunduğu Soma’da yaşanan acıyı anlatan bir gösteri ile sona
erdi.