Dehşet veren ifadeler
Abone olDanıştay suikastcisinden dehşet veren ifadeler. İlk sorgusunda saldırı için söyledikleri korkunç!
Danıştay 2'nci Dairesi'ne silahlı saldırı düzenleyen Alparslan
Arslan, İstanbul Barosu'na 24760 sicil numarasıyla kayıtlı bir
avukat. İstanbul Barosu'na kayıtlı bir avukat olduğu belirtilen ve
adının Alparslan Aslan olduğu belirlenen saldırgan Çankaya İlçe
Emniyet Müdürlüğü'nde sorgulandı.
Saldırgan Arslan'ın polise verdiği ilk ifadede türban yasağı
nedeniyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi. Arslan'ın saldırıyı
dün gerçekleştirmek istediği ancak "şartlar uygun olmadığı için"
bugüne ertelediği bildirildi.
Aslan Alpaslan'ın dün de aynı saatlerde Danıştay İkinci Daire
Başkanlığı'na geldiği ve Başka Birden'in odasının kapısını
zorladığı, görevlilerin polise haber vermesi üzerine burayı
terkettiği öğrenildi. Danıştay Başkan Vekili Tansel Çölaşan,
Arslan'ın dünkü gelişinde keşif yaptığını belirtti.
“ŞIK GİYİMLİ, TEMİZ, EFENDİ BİR GÖRÜNTÜSÜ
VARDI”
Danıştay 1. Daire Üyesi Osman Alpak, olaya ilişkin bilgi verirken,
daha sonra saldırgan olduğunu öğrendiği kişiyle sabah asansörde
birlikte çıktıklarını belirtti. Alpak, “Gayet şık giyimli, temiz,
efendi bir görüntüsü vardı. Hatta ben, tetkik hakimi sandım. Niye
selam vermedi diye de kendi kendime söylendim. Daha sonra
saldırganın bu kişi olduğunu öğrendim” dedi. Danıştay 11. Daire
Üyesi Ahmet Hamdi Ünlü de saldırganın merdivenlerden inerken 4.
katta bir sekreterin “Ne oluyor” şeklindeki sorusuna, “Bir şey yok,
bir gürültü var” karşılığını verdiğini aktardı.
"ALLAH'IN ASKERİYİM"
Arslan, saldırıdan önce 34 BE 0126 plakalı aracını
Danıştay binasına 40 metre uzaklıkta Necatibey Caddesi'ne park
etti. Danıştay binasındaki X-Ray cihazı kontrolünden avukat
kimliğini göstererek geçen saldırgan, Üyelerin bulunduğu ek binaya
yöneldi. 5'inci kattaki müzakere salonuna giren Arslan, "Allah'ın
askeriyiz, elçiyiz. Türban davası yüzünden cezalandırılacaksınız"
diyerek 11 el ateş etti.
Tekbir getirerek dışarı çıkan saldırgan, binadaki güvenlik
görevlisi polis tarafından etkisiz hale getirildi. Üzerinde
"HAYALET SİLAH" GLOCK
Avusturyalı bir mühendisin plastik ve karbon alaşımından ürettiği
Glock marka tabanca, "hayalet silah" olarak adlandırılıyor. Glock
son dönemlerde Türkiye’de ruhsatsız olarak en çok rastlanan
silahlardan biri. 2005 yılında, PKK operasyonlarında 40’tan fazla
Glock ele geçirilmişti. Silahların Irak polisi ve peşmergeler
tarafından kullanıldığı, Kuzey Irak’tan da Türkiye’ye sokulduğu
belirtiliyor.
9 mm’lik silah, profesyonel operasyon amaçlı tasarlandığı ve ateşe
hazır konuma getirilirken çıkan sesi minimuma indirebilmek için
özel bir mekanizma bulunuyor. Aşırı sıcak ve aşırı soğuk Glock
tabancaların çalışmasını hiçbir şekilde etkilemiyor. Silahın 10 ve
15 mermi atan iki türü bulunuyor.
Birden'in türbanlı öğretmene müdürlük yolunu kapatan Danıştay
kararının altında imzası bulunuyordu. Görgü tanıkları, Alparlan
Arslan'ın olayın ardından 'Allah-u ekber' ve 'Allah'ın gazabı
üzerinizde olsun' şeklinde bağırdığını söyledi.
OLAY YERİNDE 5 KOVAN BULUNDU
Saldırgan, daha sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele
Şubesi'ne götürüldü. Gözaltında tutulduğu Çankaya İlçe Emniyet
Müdürlüğü'nden Terörle Mücadele Şubesi'ne getirilen saldırganın
üzerinden, İstanbul Barosu'na kayıtlı, 1977 Bingöl Kığı doğumlu
“Alparslan Arslan” adına düzenlenmiş avukat kimliği çıktı. Glock
marka silahın kullanıldığı saldırı sonrası, olay yerinde 5 adet
mermi kovanı bulunduğu öğrenildi.
ERBUĞA, KENDİSİNİ YERE ATARAK KURTULDU
Saldırıda üye Kamuran Erbuğa'nın kendisini yere atarak, yara
almadan kurtulduğu öğrenildi. Danıştay 2. Dairesi Başkanı Mustafa
Birden, üyeler Ayla Gönenç, Mustafa Yücel Özbilgin, Ayfer Özdemir
ve Kamuran Erbuğa'dan oluşan beş kişilik heyet, sabah 09.30
sıralarında gündemindeki dosyaları görüşmek üzere Danıştay ek
binasının 5. katında toplandı. Tetkik hakimi Ahmet Çobanoğlu da
dosyalarını anlatmak üzere toplantıya katıldı.
Saldırganın saat 09.45 sıralarında müzakere salonuna girerek ateş
açtığı ve üyelerden Erbuğa'nın kendisini yere atarak saldırıdan
kurtulduğu öğrenildi. Erbuğa'nın daha sonra saldırıyı Danıştay
Başkanlığı'na bildirdiği belirtildi. Erbuğa, saldırıdan sonra
“Saldırganın ateş ettiğini hatırlıyorum, başka bir şey söylediyse
de ben duymadım, kendimi yere attım” diye konuştu.
PEKER'İN AVUKATININ YANINDA ÇALIŞTI
1977 doğumlu Alparslan Arslan, Bingöl'ün Kığı ilçesine bağlı
Nacaklı Köyü doğumlu. 1998'de Marmara Üniversitesi Hukuk
Faültesi'nden mezun olan Arslan'ın bir süre Sedat Peker'in avukatı
Hakkı Kurtuluş'un yanında çalıştığı bildirildi. Daha önce yanında 6
ay staj yaptığı Ahmet Kılınç isimli avukat, Alparslan Arslan'ı
"dini bütün bir genç" olarak tanımladı.
ARSLAN”IN HUKUK BÜROSUNDA ARAMA YAPILIYOR
Alparslan Arslan'ın Kadıköy'de görev yaptığı hukuk bürosuna polis
ekipleri geldi. Kadıköy Bahariye Caddesi Akar Apartmanı'ndaki
Yeditepe Hukuk ve Danışmanlık Bürosu'na gelen İstanbul Emniyet
Müdürlüğü'ne bağlı sivil ve resmi giysili polis memurları, tüm
çağrılarına rağmen kapıyı açan olmayınca bina çevresinde önlem
aldı. Büroya giriş ve çıkışı kontrol altına alan polisler,
muhtemelen büroda kimsenin bulunmadığını, ancak gerekirse mahkeme
kararıyla içeri girilebileceğini söylediler.
DANIŞTAY BAŞKANI UYARMIŞTI
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu geçtiğimiz hafta Danıştay'ın
138'inci kuruluş yıldönümünü nedeniyle düzenlenen törende yaptığı
konuşmada, kimi kararlara karşı duyulan memnuniyetsizliğin,
eleştiri ve yorum sınırlarını aştığını söylemiş ve karara katılan
yargı mensuplarının kişisel bilgi ve fotoğraflarına gazete
sayfalarında yer verilmek suretiyle 'yıpratma, hatta hedef
gösterme' girişimine dönüştürüldüğü uyarısında bulunmuştu.
HAMZA KELEŞ SORUŞTURACAK
Olayı haber alan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu
ile terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Hamza Keleş, olay yerine gittiler. Yapılan ilk
incelemenin ardından, Keleş ve Cumhuriyet Savcısı Şemsettin Özcan,
olayla ilgili soruşturmayı başlattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı
Hüseyin Boyrazoğlu ile terör suçlarına bakan Ankara Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Hamza Keleş incelemelerinin ardından Danıştay'dan
ayrıldı. Boyrazoğlu, gazetecilerin sorularına yanıt vermedi,
soruşturmanın devam ettiğini söyledi.